Gazete Emek- Altı Masa'nın ortaklarından Demokrat Parti'nin (DP) genel başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, ortak adayla ilgili "Cumhurbaşkanı imza yetkisini Altılı Masa liderleriyle paylaşacak" ve "Seçilen cumhurbaşkanı dedi ki, 'Ben kabul etmiyorum. Aldığınız oylar da düşüktü. Ben bu kararı veriyorum' derse ne olur?" sorusuna yanıt olarak verdiği "Dediği anda bir kriz çıkar, çok açık söyleyeyim ve o cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder. Ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır" sözlerinden rahatsız olduğunu ifade etti.
Habertürk Televizyonu'nda yayınlanan "Olaylar ve Görüşler" programına katılan Gültekin Uysal, "imza yetkisini paylaşmanın" doğru olmayacağını, Anayasa'ya göre de mümkün olmadığını belirtti. Uysal, altı partinin ortak karar almadan bu tür açıklamaların yapılmasını doğru bulmadığını dile getirdi.
Gültekin Uysal'ın sorulara yanıtları şu şekilde oldu:
Kürşad Oğuz: 6 ya da 5 liderin eşit imza yetkisi olacak mı? Siz bu kriz sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gültekin Uysal: Öncelikle milyonların yüreği başka bir yerde atıyor. Muhalefet olarak, can alıcı birçok mesele var onları konuşmak lazım. Elbette çok zor bir süreç, çok fazla aktörün olduğu bir süreç. Uzlaşmayla yürüyen, mutabakat arayan, rızayı üretmeye gayret eden... Demokrasi budur zaten. Bu sürecin nihayetinde bir cumhurbaşkanı adayı olacak. Hem doğası hem anayasal çerçeve hiçbir şekilde cumhurbaşkanı adayının ya da cumhurbaşkanının kendi varlığından ayrılmaz birtakım yetkilerini, bu tür bir mekanizmalara tabi tutmaya imkan da vermez, doğru da olmaz.
Kürşad Oğuz: Yani eşit imza yetkisi doğru değil, böyle mi anlamalıyız?
Gültekin Uysal: Evet. Elbette siyasi partilerin bu geçiş süreciyle ilgili perspektifleri var. Önümüzdeki toplantıda bunlar da konuşulacak.
Nagehan Alçı: Sayın Davutoğlu, liderler cumhurbaşkanı yardımcısı olacak, bu konuda mutabakat var minvalinde bir açıklama yaptı. Bu karara bağlandı mı?
Gültekin Uysal: Mutabakat olsa şu ana kadar açıklanır. 26'sındaki toplantıda bütün bunlar değerlendirilecek. Kamuoyuna açıklanmadan bu tür hususları konuşmayı öncelik sıralaması açısından, propaganda stratejisi açısından çok doğru bulmam.
Serap Belet: Liderlerin cumhurbaşkanı yardımcısı olmasını Sayın Kılıçdaroğlu da dile getirdi.
Gültekin Uysal: Şunu ifade ediyorum, her siyasi lider, cumhurbaşkanı, başbakan birtakım kararlar alırken belirli süreçleri işletir. Asıl olan o ortak aklı, sağduyuyu işletebilmektir. Normal şartlarda ortak bir aday olmasa tüm siyasi partilerin tabii olarak kendi genel başkanlarını yürütmeye talip olmalıdır, varlığı bunun içindir. O açıdan bugünden, adayın siyasi karakter olarak sanki elini kolunu bağlıyormuşuz gibi bir algıya müsaade etmemek lazım. Zaten anayasal çerçeve müsaade etmez. İkincisi ise sanki oturulmuş, siyasi partiler bir şey paylaşıyormuş gibi bir algıya sebebiyet verecek değerlendirmeler yapılmamalı.
Serap Belet: O zaman rahatsızlık duyduğunuzu söyleyebilir miyiz, bu şekilde konuşulmasından?
Gültekin Uysal: Evet. Bu ifadeleri öncelik sıralamamız itibariyle yanlış olmuştur. Seçilecek cumhurbaşkanı arkasına aldığı siyasi partilerle elbette bir ilişki, rıza, ortak karar alma süreçlerinde ama müstakilen o yetki bizzat kendisindedir.