Gazete Emek - Müzakerelerin ardından muhalefetin verdiği genel görüşme önergeleri AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Ayrıca, TBMM'nin alışmalarına devam etmesi için verilen önergeler de reddedildi. TBMM Genel Kurulu, yeniden tatile girdi. TBMM çalışmalarına 1 Ekim'e kadar ara verildi.
Genel Kurul'da MHP sıraları, çevre sorunlarını dile getiren muhalefet partisi vekilleriyle tartıştı. MHP'li vekiller, muhalefet vekillerini "kaos oluşturmak" ile itham etti.
TBMM Genel Kurulu, CHP'nin, Muğla'nın Milas ilçesi Akbelen mevkiinde maden sahasındaki çalışmalarla ilgili genel görüşme yapılmasına ilişkin önergesini müzakere etmek üzere olağanüstü toplandı.
TBMM Genel Kurulu bugün, CHP’nin talebi üzerine Akbelen’deki ağaçların kesilmesi gündemiyle olağanüstü toplandı. AKP ve MHP milletvekilleri, daha önce vergi artışları ve zamları görüşmek üzere yapılan olağanüstü toplantıda olduğu gibi, yine TBMM Genel Kurulu Salonu’na, toplantı yeter sayısına ulaşıldığının belirlenmesinin ardından girdi.
Saadet Partili Kaya: Şirketler daha fazla kar etsin diye ormanlarımızın vahşice talan edilmesine itirazlarımız
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, CHP’nin çağrısı üzerine Akbelen’deki ağaç kıyımı ile ilgili olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu’nda; “Son yıllarda iktidar işine geldiği zaman itibar ettiği ama genellikle kendilerine bir yük olarak gördükleri Anayasa'mızın 56. maddesi 'Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir' demektedir. Herkes yani sadece zenginleriniz değil, bir avuç rantçılarınız değil, zenginlerinizle birlikte fakirleriniz, emekçileriniz ve kısaca tüm fertleriyle birlikte 85 milyon milletimiz diyor. Bu sebeple sadece zenginlerinizin sadece rantçılarınız çıkarlarını düşünmeyin. Gelin hep beraber bu 85 milyonun çıkarlarını düşünelim" dedi.
Kaya şöyle konuştu:
"Bugün toplanma sebebimiz bitmeyen, belki de bitmesi istenilmeyen bir yazgımızdan; doğamızın, ormanlarımızın, tarım alanlarımızın, derelerimizin hatta şehirlerimizin talan ve tahrip edilmesinden kaynaklı doğa katliamlarını konuşmak ve bir çözüm bulmaktır. Son yıllarda iktidar işine geldiği zaman itibar ettiği ama genellikle kendilerine bir yük olarak gördükleri Anayasa'mızın 56. maddesi 'Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir' demektedir. Herkes yani sadece zenginleriniz değil, bir avuç rantçılarınız değil, zenginlerinizle birlikte fakirleriniz, emekçileriniz ve kısaca tüm fertleriyle birlikte 85 milyon milletimiz diyor. Bu sebeple sadece zenginlerinizin sadece rantçılarınız çıkarlarını düşünmeyin. Gelin hep beraber bu 85 milyonun çıkarlarını düşünelim.
Yine Anayasa'mızın 169. maddesi 'Devlet ormanlarının korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Ormanlara zarar verecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi bir propaganda yapılamaz.' derken bunun yapılmaması halinde ne kadar büyük bir suç işlendiğine atıfta bulunmaktadır. Ama bugün kolluk kuvvetlerine verdiğiniz görev ve verdiğiniz işler adeta ormanları tahrip edenleri savunan ormanlara sahip çıkanları cezalandıran bir tutuma dönüşmüştür."
"AK Parti 2004 yılında çıkardığı 5177 sayılı Kanun ile Cumhuriyet’in ilanından AK Parti iktidarının geldiği 2013 yılına kadar 1168 maden ruhsatı vermiş. AK Parti'nin yabancılara maden arama ruhsatı verdiği tarihten sonra 2019 itibarıyla yaklaşık 150 bin. Yani Lozan'dan sonra madenlerimiz yabancılara verilememişken 2004 yılında AK Parti'den sonra ise nerdeyse maden ruhsatlarının büyük bir çoğunluğu maalesef yabancı şirketler eliyle dışarıya peşkeş çekilecek durumdadır. O yüzden 150 bin ruhsat bugün 450 bine mi vardı, varın onu da siz hesap edin... Her işinizde nimet size külfet millete. Kaynaklarımızı değerlendiriyorsak bu kaynaklar niçin milletin ekonomisine yansımıyor."
"Milas Bodrum Havalimanı'na gelen insanlar uçaktan aşağıya baktıklarında cennetten bir köşe hayal ederken maalesef artık kapkara bir görüntü ile karşılaşmaktadırlar... Kimse 'Madenlerimizi çıkarmayalım. Ekonomimize katkı sağlamayalım' demiyor. Şirketler daha fazla kar etsin diye ormanlarımızın, derelerimizin vahşice talan edilmesine itirazlarımız. Bu yerleri yurt bilen insanlarımızın hassasiyetlerini hatıralarını, geçmişlerini hiçe sayarak hoyratça bir üslupla ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
MHP'li Akçay: Akbelen ile bir Gezi kalkışması çıkarmaya çalıştıklarını da görüyoruz
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Sadece saha çalışmalarını engellemeye çalışan, önleyici tedbirleri engellemek için kolluk kuvvetlerine saldıran bir grup provokatör gözaltına alınmıştır. Sandıktan umudunu yitiren ve kendi iç kavgalarını örtbas etmek isteyenlerin sokakları karıştırarak, toplumsal konuları kaşıyarak kaos oluşturmaya, Akbelen ile bir Gezi kalkışması çıkarmaya çalıştıklarını da görüyoruz. Bunların asıl amacının ağaç olmadığı açık ve nettir" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP’nin genel görüşme açılmasıyla ilgili önergesiyle ilgili Genel Kurul’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Enerji bütün insanların ihtiyacı olduğu kadar ülkelerin ekonomik kalkınması, sosyal refahı için çok önemli bir faktördür. Ülkemiz enerjide büyük ölçüde dışa bağımlıdır. Üretimin sona erdiği maden sahalarının rehabilite edilerek yeniden eko sisteme kazandırılması yasal bir zorunluluktur. Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri tarafından üretimin sonlandırıldığı 920 dönüm maden sahasına rehabilitasyon kapsamında 400 binden fazla ağaç dikildiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Akbelen'de maden üretimi sonrası için rehabilitasyon projesi hazırlanmış bu kapsamda on binlerce ağaç toprakla buluşacaktır. Türkiye orman alanlarını arttıran nadir ülkelerden biridir.
"Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri 2014 yılında özelleştirilmiştir. Firma 2014 yılından günümüze kadar yeni maden sahası açmamış, devlet tarafından açılan maden sahalarını işletmiştir. Akbelen'de 780 dönümlük alana maden ruhsatı verilmiştir. Firmanın maden arama ruhsatı, 2041 yılına, orman izni ise 2033 yılına kadar devam etmektedir. Akbelen'de protestoyu organize eden grubun avukatları bile bu bilgilere sahip olduklarını itiraf etmektedir."
Sadece saha çalışmalarını engellemeye çalışan, önleyici tedbirleri engellemek için kolluk kuvvetlerine saldıran bir grup provokatör gözaltına alınmıştır. Sandıktan umudunu yitiren ve kendi iç kavgalarını örtbas etmek isteyenler sokakları karıştırarak, toplumsal konuları kaşıyarak kaos oluşturmaya, Akbelen ile bir Gezi kalkışması çıkarmaya çalıştıklarını da görüyoruz. Bunların asıl amacının ağaç olmadığı açık ve nettir.
Muhterem milletvekilleri, madenler de çevreler de bizimdir. Her ikisinin de korunması ve değerlendirilmesi denge esasına göre yapılmalıdır. Biz her ikisinde de taviz vermemek gerektiğine inanıyoruz. Bu veriler kapsamında genel görüşme gerekçesinde yer alan iddiaların yerinde ve doğru olmadığı anlaşıldığından genel görüşme açılmasına gerek bulunmadığını değerlendiriyor ve saygıyla selamlıyorum."
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Adana Milletvekili Tülay Hatımoğlulları Oruç, CHP’nin çağrısı üzerine Akbelen’deki ağaç kıyımı ile ilgili olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu’nda, “Bizim bu linyit kömürüne çok mu ihtiyacımız var? Hayati bir önemde mi? Değil. Bununla ilgili uzmanların yapmış olduğu çalışma, iki buçuk sene devam edecek bu çalışmada sadece Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde bir buçuğu karşılanıyor. Kaldı ki enerji, zaten başka yerlerden karşılanıyor. Türkiye’nin şu an öyle bir çalışmaya ihtiyacı yok. Ama Limak’ın sermayesini büyütmeye ihtiyacı olduğu için AKP Limak’ın lehine bir karar alıyor” dedi.
TBMM Genel Kurulu bugün, CHP’nin talebi üzerine Akbelen’deki ağaçların kesilmesi gündemiyle olağanüstü toplandı. AKP ve MHP milletvekilleri, daha önce vergi artışları ve zamları görüşmek üzere yapılan olağanüstü toplantıda olduğu gibi, yine TBMM Genel Kurulu Salonu’na, toplantı yeter sayısına ulaşıldığının belirlenmesinin ardından girdi.
YSP'li Oruç: Bizim bu linyit kömürüne çok mu ihtiyacımız var?
Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Hatımoğulları Oruç, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bugün muhalefet Parlamento’yu olağanüstü toplantıya çağırdı. Bunun aynısı 25 Temmuz’da Türkiye’de artan zamlar ve yoksullukla ilgili de olmuştu fakat şimdi belki kameralar göstermiyor değerli halkımıza ama AKP sıraları bomboş. Dışarıdan bakıyorlar; izliyorlar ve birazdan gelecekler, çoğunluğu elde edecekler ve diyecekler ki biz Akbelen sorunuyla ilgilenmiyorlar ve hadi kapatıyoruz deyip gidecekler. Ne yazık ki bunu defaatle yaptılar ve bugün de yapacaklar. Umarım ki bir ezberimizi bozarlar.