Gazete Emek-Siyasi partilerde yerel seçim hazırlıkları sürerken, siyaset kulislerinde 50+1 tartışması yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 50+1 kuralını değiştirmek istemesi ve tartışmaya açması sebebiyle birçok alternatif masaya yatırıldı.
AKP'de 50+1 ve ittifak sistemi yerine, her partinin kendi adıyla seçime girmesi ve Latin sisteminin getirilmesi tartışılıyor.
Türkiye Gazetesi'nden Emrah Özcan'ın aktardığına göre, iktidar tarafından tartışılan bu formül ile her parti kendi adayını çıkaracak, birinci turda yüzde 50+1 bulunamazsa, ikinci turda en çok oyu alan partinin adayı seçilecek.
Bu kapsamda, 2018 yılında seçim kanununda getirilen ittifak düzenlemesinde değişikliğe gidilmesi öngörülüyor. Eğer seçim kanunu Meclis’ten geçmezse düzenlemenin anayasa değişikliği ile yapılması planlanıyor.
Formül hayata geçerse ittifakların önü kesilecek ve pazarlık siyaseti üzerinden küçük partilerin "kilit" konumuna gelme stratejisi engellenecek.
AKP kurmayları "Burada aslolan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'dir. Sistem herkes tarafından kabullenildi. Tartışılmaz bir sistem hâline geldi. İttifak yasasının ise bazı handikapları oldu. İdeolojisi birbiri ile hiç uyuşmayan partilerin ortaklık yapmasına yol açtı. Bunun sonucu olarak partiler ilkelerinden taviz vermeye başladı. Yüzde 1 oy oranına sahip bir partinin yüzde 20'lik söz hakkı oldu. Ortaya yüzde 19'luk haksızlık çıktı" dedi.
LATİN SİSTEMİ
Cumhurbaşkanlığı seçimindeki 50+1 yerine getirilmesi planlanan 40+1 sistemi Latin Amerika'da uygulanıyor.
Bu sistem ile seçimde 40+1'i alan aday birinci oluyor.
Haberde, bu modeli doğru bulan AKP'li kurmayların şunları aktardığı belirtildi:
"Dünyada 36 başkanlık sistemi var. 31’inde aşağı yukarı sistem salt çoğunlukla işliyor. Diğerlerinde de nitelikli basit çoğunluk diye bir şey var. 40+1 sistemi denilmesinin sebebi bu. Baraj konuluyor. Ama yüzde 40’ın üzerine çıkacak, en yakın rakibi ile arasında da yüzde 10 fark olacak. Bu da olmaz ise yine ikinci tura en yüksek oy alan iki parti ile gidiliyor. Bu sistem uygulanabilir."
NE DENİLMİŞTİ?
Erdoğan, Almanya ziyareti sonrası uçakta, 50+1 tartışmasını gündeme getirmiş ve şunları söylemişti:
"Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla ‘en fazla oyu alan aday seçilir’ denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır.”
MHP TBMM Grup Toplantısı'nda bu sözlere yanıt veren Bahçeli, "Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1'dir. Halk tarafından seçildiği ve hükümet TBMM'den güvenoyu almadığı için yönetimde istikrar ilkesi kendiliğinden gerçekleşmiştir. Yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal olacak şeklidir. Milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçmiyoruz. Cumhur'un bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz. Ancak Cumhur İttifakı olarak yeni sistemin doğasını zedelemeyecek onarımın uzlaşmayla yapılacağı inancındayım. Cumhur İttifakı olarak konuşarak, ortak yolun, makul çözümün anlayış ve uzlaşmayla yapılacağı inancına da sahibiz" ifadelerini kullanmıştı
Cumhur İttifakı'nın bir diğer ortağı Büyük Birlik Partisi(BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de 50+1 tartışması için şu sözleri sarf etmişti:
"Kamuoyu önünde gerçekleşen 50+1 tartışmaları maalesef hedefini şaşırmış, farklı boyutlara taşınmaya çalışılmak istenmektedir. Hedef Cumhur İttifakı’na zarar vermek noktasına taşınmaya başlamıştır. Cumhur İttifakına zeval gelmesi demek direk milli güvenlik sorunu ve siyasi istikrarsızlık doğurur. Bu tartışmalar sistemi 2016 öncesinde olduğu gibi zora sokar en başa döneriz. Açıkça ifade edelim ki, 50+1, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yani Başkanlık sisteminin temel taşıdır. Bu taş yerinden oynarsa yeni Başkanlık sistemi çöker. Binaenaleyh bu husus tartışmaya kapalı olmalıdır."
Erdoğan, Bahçeli ile bir saat görüştü: 1 saat sürdü
Kaynak: Gerçek Gündem