Gazete Emek- Ermeni sanatçı Aram Tigran'ın 15'inci ölüm yıldönümünde, sanatçının müzikal ve manevi mirasını değerlendiren Ma Music eğitmenlerinden Neşet Güçmen, Tigran'ın Kürt müziğine katkılarına işaret ederek, "Kürtler onu asla unutmayacak" dedi.
'HALKLAR TİGRAN'I ÇOK SEVDİ'
Tigran adına Diyarbakır'da kurulan ve 2016'ta kayyım tarafından kapatılan konservatuarda müzik eğitimi gören Ma Musıc Center’den Neşet Güçmen, "Onun şarkıları halkın şarkılarıdır. Onun kelimeleri, melodileri halklara çok yakındır. Kürt halkı ve diğer halkların sorunlarını, sevinçlerini, acılarını ve yaslarını anlattığı için Ortadoğu halklarının tamamı Aram Tigran’ı çok sevdi" diye konuştu.
Tigran'ın Ermeni ve Kürt müziğini sentezlediğine dikkati çeken Güçmen, "Bir ekol oldu. Şakiro, Mehmed Arif Cizrawî, Tahsin Taha nasıl bir ekol ise, Aram Tigran da bunlardan biridir. Kürt halkı tarafından bu yüzden çok sevildi” ifadelerini kullandı.
'KÜRTLER TİGRAN'I UNUTMAYACAK'
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Güçmen, Aram Tigran'ın isminin verildiği konservatuarın kayyımların hedefi olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
"Sistem ne yaparsa yapsın Kürt müziği ve Kürt sanatı hiç ölmeyecek ve her zaman yaşayacaktır. Çünkü dil yaşamdır. Yaşam sürdükçe dil de kültür de yaşar. İnsanlar dilsiz ve kültürsüz olmaz. Kayyım Aram Tigran Konservatuarı'nı kapatıp bizi işten atınca biz de Ma Music'i kurduk. 8 yıldır da burada eğitimlerimize devam ediyoruz. Aram Tigran müziklerini öğretmeyi sürdürüyoruz"
Kürtçeye dönük saldırılarda hep Aram Tigran'ın "Zimanê Kurdî" parçasının akıllara geldiğine dikkati çeken Güçmen, "Babam dengbêjdi. Aram Tigran’ın seslendirdiği ‘Şev çû’ stranını babamdan öğrendim. Ben de bu şarkıyı çocuklarıma, öğrencilerime öğretiyorum. Şarkıcılar ne kadar halka yakın olursa halk o kadar seviyor. Bunun için herkes onun şarkılarını seviyor. Kürtler, Aram Tigran'i asla unutmayacaktır. Kürtlerin kalbinde sürekli yaşayacaktır" şeklinde konuştu.
ARAM TİGRAN HAKKINDA
"Ortadoğu'nun Bülbülü" olarak da anılan Ermeni müzisyen Tigran, 1915 Ermeni Soykırımı’nın ardından Diyarbakır'dan göç etmek zorunda kalan bir ailenin çocuğu olarak 1934’te Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo kentinde doğdu. Tigran, henüz 9 yaşındayken ud çalmaya başladı. 20 yaşında ise Kürtçe, Ermenice ve Arapça şarkılar söylemeye başladı.
Bilbilo, Ay Dîlberê, Te Ez Kal Kirim, Dîlber, Şev Çû, Dîyarbekir, Zimanê Kurdî, Ax Lê Eman gibi şarkılarıyla tanınan Tigran, yaşamı boyunca 14 albüm çıkardı ve 250’ye yakın şarkı seslendirdi. 2009 Newrozu'na katılmak için geldiği Diyarbakır'da rahatsızlanarak, anjiyo oldu. Tigran'ın 6 Ağustos 2009’da Yunanistan'da tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşti ve 8 Ağustos'ta vefat etti.
Tigran'ın vasiyeti, Diyarbakır'da defnedilmekti. Ancak Tigran’ın bu talebi "Türkiye vatandaşı olmadığı" gerekçesiyle reddedildi. Tigran'ın naaşı bunun üzerine Brüksel'de defnedildi. Sanatçının mezarına, Diyarbakır'dan götürülen toprak döküldü.
Kaynak: Artı Gerçek