Gazete Emek- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, güncel gelişmelere dair partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Ayşegül Doğan, Bolu Kartalkaya'da meydana gelen otel yangınını hatırlatarak, "Bu bir kaza değil, basit bir ihmal değil. Tam anlamıyla bir katliam. Bugüne kadar yaşanan tüm katliamların takipçisi olmaktan vazgeçmediğimiz gibi Bolu Kartalkaya’daki yangının da takipçisi olacağız. Mesele asıl sorumluların yargılanmasıdır" dedi.
‘TÜRKİYE HALKLARININ KILAVUZA İHTİYACI VAR’
Ayşegül Doğan, "Hafta başı yaptığımız Merkez Yürütme Kurulumuz da elbette bu faciayla başladı. Ülke, dur durak bilmeyen antidemokratik uygulamalar ve gelen felaket haberiyle uyanıyor. Şaşırıyor muyuz? Hayır, açıkçası şaşırmıyorum. Ama bazı tutarsızlıkları dikkat çekmek istiyoruz. Son günlerde, son haftalarda ve son aylarda kullandığımız her kürsü, bize uzatılan her mikrofonda bunları özellikle söyledik. Ne oluyor, ne olmalı, ne olmamalı dedik. Şimdi bugün burada DEM Parti olarak bir kez daha sesleniyoruz; Türkiye halkları, Türkiye kamuoyunun hakemliğinde iktidar bloğu çıksın bize desin ki 'şunu yapmaya çalışıyoruz.' Türkiye halklarının adeta bir kılavuza ihtiyacı var Türkiye halklarının. Yapılanları anlama kılavuzuna ihtiyaçları var bu ülkenin, bu hale getirdiler ülkeyi" diye konuştu.
Siirt Belediyesi’ne kayyım atanmasına tepki gösteren Ayşegül Doğan, "Neden atandı? Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı suçlanıyor ve apar topar dosyası hızlandırıyor. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Yani kayyıma zemin hazırlanmaya çalışıldı. Ceza verildiği için kayyım atanmıyor. Kayyım atanmak istendiği için ceza veriliyor" diye kaydetti.
AKP'Lİ ÇELİK'İN SÖZLERİNE YANIT
AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in "İmralı ziyaretleri tamamlandı" açıklaması sorulan Doğan, "Heyetimize iletilmiş böyle bir bilgi yok. İmralı ziyaretlerinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz zaten tecridin kaldırılması gerekliliği bağlamında onlarca kez ifade ettik" dedi.
Doğan, şunları söyledi: "Tecrit kalkmalı, sayın Öcalan hem DEM Parti İmralı heyeti ile görüşmeli, hem ailesiyle görüşmeli, hem avukatlarıyla görüşmeli, hem toplumun farklı kesimleriyle görüşmeli. Eğer sayın Öcalan barışın muhatabıysa, ki öyle, ağır tecrit koşullarında bunun gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu bilmek gerekir."
Kaynak: Artı Gerçek