Gazete Emek - Habertürk TV'de Kübra Par'ın Açık ve Net programına konuk olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Asgari ücret konusunda konuşan Bilgin, sokaktaki insan ile işçilerin meseleye bakışının farklılaştığını söyleyerek, fabrikada araştırma yapıldığını ve Ankara, İstanbul ve İzmir'deki işçilerin, asgari ücret kararının 8 binin üzerinde olmasını istediğini dile getirdi.
'Sendikalar istemedi' iddiası
Türkiye ortalamasının ise daha düşük odluğunu söyleyen Bilgin, Anadolu'daki muhtelif illerde asgari ücretin 7 bin 600 civarında olması istendiğini söyledi.
Konuşmasına devam eden Bilgin şu ifadelere yer verdi:
"Sendikalarımızla tek tek görüştük. Sendika başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey; Türkiye'de sendikacılığın bir anlamda eleştirmesi gerektiğinden bahsedeceğim. 'Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız' dediler. 'Neden' dedim, 'Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiler' dediler. Sendikalarımızın daha pazarlıkçı, aktif, netice alıcı söyleme sahip olmalarını ifade etmek için söylüyorum. Konfederasyonlara da sesleniyorum burada; Türkiye'de en yüksek toplu sözleşme yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç işyerinde sözleşme yaptılar? Bahsettiğiniz ücretler toplu sözleşmelerinizde var mı? Talep ettikleri asgari ücretle, yaptıkları toplu sözleşme ücretleri arasında böyle bir fark olmaz!"
Emekli ve memurların maaş artış ne kadar olacak?
Programda emekli ve memurların maaşı ile ilgili konuşan Bilgin şu sözleri söyledi:
"Memur maaşları ile ilgili kaydımız var. Kamu toplu sözleşmesinde madde var. Enflasyon farkını veriyoruz. Enflasyon farkının üstünde vereceğiz. Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra ocak ayında belli olacak. Aralık ayında enflasyon düşüşü devam edecek. Enflasyon açıklandıktan sonra bu konuyu çalışıyoruz. Tüm bunları değerlendirip alım gücünü destekleyecek oranlarda bir artış olacak.
Çalışanların vergi dilimleri
Kesin bir rakam yok. Tamamlanmamış bir çalışmayı açıklamak doğru olmaz. 2 şey söylemek isterim, ücret artışları dışında da çalışanlara çok önemli bir katkı yaptık. Vergileri dışarıda bıraktık. Hazine ve Maliye bakanlığımız vergi dilimleri ile ilgili yeni bir çalışma yürütüyor.
EYT kimleri kapsayacak?
EYT ile ilgili Fuat Bey'in açıklamasını şimdi sizden öğrendim. Tabii biz görüşlerimizi, zaman zaman bir araya gelip paylaşıyoruz. Teknik çalışmaları tamamlanmamış çalışma. EYT deyince 8 Eylül 1999'dan önce işe başlamış olanlar. Bunların bazı istisnaları var. Doğum yapmış hanımların, askerlik yapmış olanların borçlanması var. Birkaç istisnai durumlar var. Onların dışında en çok sorulan soru; prim gün sayım eksik, borçlanabilir miyim? 1999'dan sonra işe girdilerse EYT'yi kapsamayacaktır. Mevcut yasamızda olan haklar devam edecek. Yurt dışında çalışanlar var. Olağanüstü bizim kurumlarımıza müracaat edenler var. Orada da benzer kafa karışıklıkları var. Onlar da 'prim gün sayılarımızı tamamlayalım, emekli olalım' diye kuyruklar oluşturuyor. Onlarda da aynı şey geçerli. EYT 8 Eylül 1999 öncesi işe başlamayı zorunlu kılıyor. Dünyanın neresinde olursanız olun. Aksi takdirde borçlanarak olmaz."