EMEK HABERLERİ

Çay üreticisinin öfkesi dinmiyor

Abone Ol

Gazete Emek- Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2024 yılı yaş çay alım fiyatının kilogram başına 17 TL ve 2 TL destekleme payı olarak açıklanmasına üreticilerin öfkesi dinmiyor. Rize'de tepki için eylem yapan çay üreticileri yanlarında getirdikleri çayları meydana dökerek bakanlığı protesto etti.

Çay üreticileri, CHP Rize İl Örgütü'nün "Açıklanan çay fiyatını reddediyoruz, kabul etmiyoruz" çağrısıyla Rize Atatürk Meydanı’nda bir araya geldi. Eyleme, Çay Üreticileri Meclisi üyeleri, siyasi parti temsilcileri, meslek ve sivil toplum örgütleri destek verdi. CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz burada yaptığı açıklamada, "Çay müstahsilini açlığa ve yoksulluğa mahkûm edecek bu fiyatı kabul etmiyoruz. Reddediyoruz! Bu fiyatı açıkladığı için Tarım ve Orman Bakanı'nı istifaya davet ediyoruz" dedi. Deniz, "Yaş çaya yüzde 54,5 zam yapılması çay üreticilerine yapılan bir saygısızlıktır. Kriz niye sadece emeklilere, çalışanlara çay üreticilerine var. Tasarruf istiyorsanız sarayı kapatın. Sarayı kapatın yaş çay alım fiyatını en az 25 TL yapın. Sarayı kapatın emeklilerin çalışanların hakkını verin" çağrısında bulundu.

ÇAY EKMEĞİMİZDİR

Çay Üreticisi Meclisleri Temsilcisi Recep Memişoğlu "Özel sektörle devlet arasında yapılan fiyat pazarlıkları sonucunda taban fiyat düşük tutulup, destekleme fiyatına devletin daha fazla katkı sunmasıyla aslında burada özel sektör bir anlamda desteklenmiştir. Çay üreticisinin sorunları tabii ki sadece fiyat değildir, fiyat da çok önemlidir, fiyat işin başıdır. Bizim ekmeğimizdir, bizim okul harçlığımızdır, bizim cenaze masrafımızdır, giyim masrafımızdır, mutfak masrafımızdır" diye konuştu.
BirGün'e konuşan Kemalpaşalı çay üreticisi Ensar Gümüşkaya artan maliyetlere dikkat çekerek şöyle konuştu: “Çaydaki taban fiyatın açıklanma şekli insanları üzüyor, öfkelendiriyor. Bunun mücadele alanı üreticinin örgütlenip en azından enflasyonun altında kalmayan bir fiyat talep etmesidir. Bizim için çay toplamaya başlamadan attığımız gübre çok büyük bir maliyet. Çayını kendi toplayamayanlar işçi tutuyorlar. Paranın 3’te biri zaten işçiye gidiyor. Çayın satıldığı yerler çay tarlalarına uzak ve bizim taşıma maliyetimiz de oluyor. Yakıt çok pahalı. Bu ortamda biz para kazanmış olmuyoruz. Bugün çayı devlete versek ne zaman para alacağımız belli değil, 3 ay mı 5 ay mı onu da bilmiyoruz. Paramız enflasyon bazında erimiş oluyor. Oradan da zarar ediyoruz.“

BAĞLAYICILIĞI YOK
SOL Parti Rize İl Başkanı Ahmet Haşim Parlak, taban fiyatın bir anlamı ve bağlayıcılığının kalmadığını belirterek, "Taban fiyat açıklandı, üretici bekledi, fakat özel sektörün çay alım tarifelerine bakıyoruz, taban fiyatların çok çok altında alıyorlar. Bir bağlayıcılığı, esprisi yok. Üretici olarak esprisi yok" dedi. Kilogram başı 2 lira olarak açıklanan destekleme bedelinin 2025 Mart ayında ödeneceğini kaydeden Parlak şu görüşleri dile getirdi: "Bu yüksek enflasyon şartlarında bir anlamı yok. Enflasyonla beraber 2 liranın ne anlam ifade ettiğini kimse bilmiyor. Artı budama bedelleri de yine sezon sonuna doğru ya da yeni yılın ilk aylarında ödeniyor. Burada üretici çok yönlü mağdur. Gübre fiyatları, işçi toplama, nakliye ücretleri çok yüksek. ÇAYKUR'un kota uygulaması üreticiyi özel sektöre muhtaç ediyor; üreticinin alın terinin sömürülmesine sebep oluyor. Üretici çayını kota dolayısıyla satamadığında özel sektöre gidecek. Bu yıl enflasyon nedeniyle üretici gerçekçi bir rakam olmasa bile en az 25 lira bir ücret beklentisindeydi. Sezonu bekledik, hayal kırıklığına uğradık."
ÜRETİCİ İÇİN YASA ÇIKARILMALI
Kemalpaşalı çay üreticisi Emine Akbıyık, açıklanan fiyatın üreticiyi mağdur ettiğini dile getirerek şöyle konuştu: "Daha önce de fiyat düşüktü ama bu yıl daha da düştü ve bizi sarstı. Yapılan zamlarla üretimde mağdur olduğumuz için zarar ediyoruz. Üretimde bezi, muşambası, gübresi, makası var. Bir de işçilerle yardımlaşarak çayı toplamak zorundayız. Taban fiyatın 25 TL’nin üzerinde olması lazım ki bizi kurtarsın. Eskiden biz çay parasıyla geçinirdik, bizi kurtarıyordu. Şimdi yiyeceğimizi bile alamayacak duruma geldik, geçinemiyoruz. Zor şartlar altında çaylık arazileri korumaya çalışıyoruz. Çay üreticileri için bir yasa çıkarılması gerekiyor. Çay toplanıyor ama fiyat belli değil. Her sene 'fiyat ne olacak satabilecek miyiz?' diye endişeleniyoruz. Özel sektör devletin belirlediği taban fiyatın altında çayı almaya çalışıyor. Çünkü biliyor ki üretici satmaya mecbur kalacak. İşçilerin çalışma şartlarının belirlenmesi için de bir yasa çıkarılmalı. Parası olan işçiye yüksek fiyat veriyor daha az verilince de işçi gitmiyor. Bunun maliyeti de bizi mağdur ediyor.”


Kaynak: Birgün