EMEK HABERLERİ

Çiftçi de şikayetçi işçi de: Tarım biterse Türkiye batar

Domates tarlasında çalışan kadınlar 40 dereceyi aşan sıcağın altında 14 saat çalışıyor ancak emeklerinin karşılığını alamıyor. Tarla sahipleri de çiftçiye destek verilmediğini söylüyor.

Abone Ol

Gazete Emek- Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde domates doğrayıp kurutma işinde çalışan kadınlar ağustos ayının 40 dereceyi aşan sıcağında sabah saat 05.00’ten akşam 19.00’a mesai yapıyor. Günlük 14 saat çalışıp iki saat mola veren kadınlar, molada da yemeklerini yapıp yiyor ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Tüm masrafları kendilerine ait olan kadın işçiler, doğradıkları her bir domates kasası başına 10 TL alıyor.

MA'ya konuşan kadın işçiler 14 saatlik çalışmanın sonunda emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirtirken işveren olan tarla sahipleri de sorunun ekonomik krizden kaynaklandığını dile getirerek tarımın desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.

BIÇAK TEHLİKESİ
Urfa Siverek'ten Ergani'ye gelen 20 yaşındaki Öznur Topal, 10 yaşından bu yana bu işi yapıyor. Çalıştıkları mahalleye kurdukları çadırda kalan Topal, “Sabah 04.30’da kalkıp hazırlanıyoruz. 05.00’te işe başlayıp akşam 19.00’a kadar çalışıyoruz. Gün içerisinde domatesleri kesiyoruz ve bunu yaparken hızlı olmamız gerekiyor. Çünkü, kasa başına göre ücret alıyoruz” dedi. Kesici bir alet olan bıçakla çalıştıkları için kimi tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarını bir arkadaşlarının elinin kesildiğini belirten Topal, eline 5 dikiş atılan arkadaşlarının çalışamadığını, sigortaları olmadığı için olası bir sakatlanma halinde buna dair bir tazminat almalarının da mümkün olmadığını söyledi.

KASA BAŞINA 10 TL
Kazandıkları ücretle bir şey alamadıklarını dile getiren Topal, “Bu kadar çok çalışıp az kazanmamıza rağmen kimse bizi düşünmüyor, sormuyor. Ekonomik kriz almış başını gidiyor. Biraz olsun bizi anlamalarını istiyoruz. Sabahtan akşama kadar kim bu güneşin altında çalışmak ister?” diye sordu. Topal, tek talebinin kendi ilçelerinde çalışabilecekleri bir iş imkanının yaratılması olduğunu ifade etti. 

44 yaşındaki Fadile Zincirkıran, çocukları ve eşiyle tarlada kurdukları çadırda yaşadığını söyledi. Yaklaşık 15 yıldır tarlalarda patlıcan, domates, pamuk toplama işi yaptığını aktaran Zincirkıran, “Bazen kasalardaki domatesler çok küçük çıkıyor, onları doğramak zor. Verdiğimiz emek, döktüğümüz ter, sabah erkenden uyanmamızın karşılığını asla alamıyoruz. Biz Kürtlerin hakkını zaten vermiyorlar. Kasa başına 10 TL'ye karar verilmiş. Keşke bu ücret biraz daha yüksek olsaydı en azından verdiğimiz emeğe değerdi. Sabahtan akşama kadar güneş altında çalışıyoruz. Bizim zorluk çektiğimiz iki nokta var. Yemeğimizi kendimizin karşılıyor olmamız ve işimizin sürekli ayak işçiliği olması” dedi. 

'SORUMLUSU İKTİDAR'
Aldıkları ücretin yetmediğini söyleyen Zincirkıran, faturaların yanı sıra çocukların okul masrafını karşılamakta da zorlandığını söyledi. Çocuklarının da bu durumdan dolayı kendisini suçladıklarını dile getiren Zincirkıran, “Burada kasa başı 10 TL alıyoruz. Kızıma 10 TL verince utanıyorum. Bir paket cips 20 TL olmuş. Kalkıp bize kasa başı 10 TL veriyorlar. O kadar çaba sarf ediyoruz fakat karşılığı yok. Bunun sorumlusu iktidardır” ifadelerini kullandı.

‘FİZİKİ OLARAK ÇOK ZORLANIYORUZ’
Bir aydır domates kurutma işinde çalışan 22 yaşındaki Nurcan Topal, bu işin 15 gün daha süreceğini ardından da pamuk toplamaya gideceklerini söyledi. Kadınların çalışma alanlarının kısıtlı olduğunu ifade eden Topal, her aileden 3-4 kişinin buraya gelerek çalıştığını, kendi yemeklerini kendilerinin yaptıklarını söyledi. Bunları yaparken çok zorlandıklarını ifade eden Topal, daha önce parmak ve bileğini incittiğini şimdi de çoğu kez bel ağrısı çektiğini dile getirdi. 

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜNÜ KAZANDI, OKULA GİDEMEDİ
Hemşirelik bölümünü kazandığını ancak ekonomik kriz nedeniyle okula gidemediğini söyleyen Topal, “Çünkü çalışıp eve bakmak zorundayım. Cumhurbaşkanı ve hükümet sanki bizim ne halde olduğumuzu görmüyor mu?  Biliyorlar ve eskiden beri Kürtlere karşı bu politikaları yürütüyorlar. Artık öyle bir hal almış ki Türkiye’de bir kente gidip kendi dilimizde konuşsak bizi derhal sürgün ediyorlar. Bu ırkçılığı ve ezilmişliğin hepsini yaşıyor ve görüyoruz” diye konuştu.

1 MİLYON TL ELEKTRİK FATURASI
İşçilere hak ettiği kazancı veremediğini söyleyen işveren Metin Kurt, işçilerin günde en az bin 500 TL kazanması gerekirken 600-700 TL civarında para aldıklarını kaydetti. Kar edemedikleri için gerekli tutarı veremediklerini söyleyen Kurt, “Biz de zarardayız. Geçen sene gübrenin kilosunu 6-7 TL ye alıyorduk şu anda gübre 15 TL olmuş mazot 18 TL idi şu anda 50 TL olmuş” dedi. Kurt, geçtiğimiz yıl tarlanın elektrik faturası için 1 milyon ücret ödediğini ifade etti. 

TOHUM İSRAİL'DEN GELİYOR, YURT DIŞINA SATILIYOR
Devletin çiftçiye destek olmadığına dikkat çeken Kurt, devletin yüzde 25’lik desteğinin yeterli gelmediğini tohumun dahi İsrail’den alındığını söyledi. Kurutulan domateslerin yurtdışına satıldığını dile getiren Kurt, “Biz üretici ve çalışkan bir toplumuz. Adam orada koltuğundan oturmuş, binlerce insan burada o insana beleşe çalışıyor” dedi.

Devletin domates üretilen yerlere fabrika açması gerektiğini vurgulayan Kurt şöyle konuştu:

“Her gün televizyonlarda görüyoruz, çiftçiler zarar ettikleri için tarımı bırakıp, ürünleri atıyorlar. Peki, devlet ve Tarım Bakanı bunu görmüyor mu? Bunlar neden çiftçiyi ve işçiyi görmüyorlar. Benim burada günde 100 insan çalışıyor ve 100 insana günde en az 50 bin TL para veriyorum. Ben kazanamayınca bu insanlara nasıl para vereyim. Tarım kazanamazsa Türkiye kazanamaz. Tarım batarsa Türkiye batar.”


Kaynak: MA