Gazete Emek - İzmir’deki eylemde konuşan Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, AKP hükümetini eleştirerek, “Yarattıkları krizi, emekçilerin cebinden alarak düzeltmeye çalışıyorlar. Biz, vergilerle dilim dilim soyulmaya asla izin vermeyeceğiz” dedi.

Genel-İş Sendikası’na üye belediye işçileri, ücretlerinin iyileştirilmesi talebiyle bugün Türkiye genelinde yarım günlük iş bırakma eylemi yaptı. İzmir’de iş bırakan belediye işçileri, Konak’taki SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde toplanarak “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Direne direne kazanacağız”, “Birleşen işçiler asla yenilmez”, “Sefalete teslim olmayacağız”, “Mücadele sürecek, ücretler düzelecek”, “Vergide adalet istiyoruz” sloganları attı.

“BOZUK DÜZENE KARŞI AYAKTAYIZ”

İşçiler adına konuşan Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan “Bugün Türkiye'de, Edirne'den Hakkâri’ye, Artvin'den Muğla'ya haklarımız için ayaktayız. Tüm belediye işçileri için ayaktayız. Burada, bu meydandan, şu anda Türkiye'nin birçok şehrinde meydanlarda ayakta olan Genel-İş üyelerine selam olsun. Neden bugün ayaktayız? Bu zorlu süreçte, özellikle emeğe yönelik saldırıların olduğu, hayat pahalılığın olduğu süreçte emeğimizin karşılığı eriyor. Bu bozuk düzenin şartları altında kalmayacağımızı göstermek için ayaktayız. Tüm belediye işçilerinin ücretleri derhal iyileştirilmelidir diyoruz. Belediye şirket işçilerine yapılan ayrımcılık son bulmalıdır. Belediye şirket işçilerinin analarının ak sütü gibi helal olan kadro hakkı derhal verilmelidir. Belediye işçileri, Genel-İş'in öncülüğünde, iki arada bir derede kalmaya izin vermeyecek. Kadro hakkımızı da istiyoruz, ilave haklarımızı da istiyoruz. Bozuk düzen devam ediyor. Enflasyonun düşmediğini, hayat pahalılığını hep birlikte yaşayarak görüyoruz. Enflasyon, sadece TÜİK'in enflasyon sepetinde düşüyor. Ama sokakta enflasyon daha da büyüyor, daha da artıyor. Biz işçiler, üretenler, belediye işçileri için hayat pahalılığı almış başını giderken bizim alım gücümüz düştükçe düşüyor. Belediye işçileri olarak bunu asla kabul etmeyeceğiz. Biz, sizin krizinizin sebebi değiliz. Sizin oluşturduğunuz krizin cezasını çekmeye mecbur değiliz ve çekmeyeceğiz" diye konuştu.

“DİLİM DİLİM SOYULMAYA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

İnsanca yaşanacak bir ücret talep ettiklerini vurgulayan Çalışkan, "Yarattıkları krizi, emekçilerin cebinden alarak düzeltmeye çalışıyorlar. Biz, vergilerle dilim dilim soyulmaya asla izin vermeyeceğiz. Buradan sesleniyoruz. Önceliğiniz emekçiler, işçiler, yoksullar, geçinemeyenler ve evine ekmek götüremeyenler olsun. Tüm bu ağır koşullar belediye işçilerini kuşatırken ücretlerimizde erime her geçen gün artıyor. İşverenler de pahalılık karşısında zaman içinde siyasal belirsizlikleri öne sürerek, toplu sözleşmelerde işçi ücretlerini baskılamaya çalışıyorlar. Böyle bir ortamda ücretler yasal asgari ücret düzeyine sıkışmış durumda. Tüm sektörlerde asgari ücret, yaygın temel ücrete dönüşmüş durumda. Bizi asgari ücrete mahkum eden anlayışı kabul etmiyoruz. Geçmiş yıllarda asgari ücretin birkaç katı alan belediyelerin kadrolu işçileri bile bugün yasal asgari ücret sınırına yaklaşmış durumdalar. Belediye şirketlerinin büyük bir bölümünde ücretler, yasal asgari ücret düzeyine gelmiştir. Bunu kabul etmek mümkün değil" dedi.

“EK PROTOKOL GÖRÜŞMELERİNİ DERHAL BAŞLATIN”

İşçilere yönelik düşük ücret dayatmasını kıracaklarını belirten Çalışkan, şunları söyledi:

"Bugünden itibaren örgütlü olduğumuz tüm iş yerlerinde mücadelemizi hep birlikte yükselteceğiz. Ülkedeki tüm belediye işverenlerine çağrımdır. Belediye yönetimleri, her şeyden önce kendi çalışanlarına karşı sorumluluklarını yerine getirsinler. Ekonomik kriz karşısında çalışan belediye işçilerinin sesine kulak verin. En zor koşullarda bile halka hizmet üreten işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmekten yana tercihlerinizi kullanın. İnsanca yaşanabilecek ücret düzeyi için gereken adımları atın. Belediye işçilerinin ücret ve sosyal haklarını iyileştirecek ek protokol görüşmelerini derhal başlatın.

“BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİ KADROYA GEÇİRİLMELİ”

Alım gücümüz günden güne düşüyor. Bizim tek muhatabımız belediye işverenleri. 2 yılda bir toplu sözleşme yapıyoruz. Toplu sözleşmelerle aldığımız kazanımlar, 3 ay sonra yok oluyor. Bizi bu bozuk düzeninizde ezmenize müsaade etmeyeceğiz. 696 sayılı KHK ile bir uygulama yapıldı ve belediye şirket işçilerine bir haksızlık yapıldı. Bu haksızlık derhal kaldırılmalıdır. Belediyelerde çalışan işçilerin yüzde 90'ını teşkil eden ve kamunun işini yapan belediye şirket işçileri de kadroya geçirilmelidir.

Ekonomik zorlukları ortadan kaldırmak için merkezi hükümete sesleniyoruz. Belediyenin gelirlerini artırın. İller Bankası payından kesinti yapılmaması gibi düzenlemeler bir an evvel hayata geçirilmelidir. Merkezi hükümetin uygulamaları ile belediye işverenlerinin arasına sıkışıp ücretlerimizin erimesine sessiz kalmayacağız. Yüzbinlerce belediye işçisinin ortak talebidir."

Kaynak: ANKA