Gazete Emek- AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
"Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Grup toplantımızın, değerlendirmelerimizin ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bizleri takip eden vatandaşlarımıza sevgilerimi, selamlarımı gönderiyorum.
Geçen hafta çarşamba günü 23 Nisan'ı kutladık. Sizlerle 1920'den bugüne Türkiye'nin istiklali için emek vermiş, ter dökmüş tüm vekiller adına şükranlarımı sunuyorum. Gazi Mustafa Kemal'in yanı sıra ilk meclisteki tüm vekilleri bu vesile ile rahmetle yad ediyorum.
27 Nisan Pazar günü milli iradeye yapılan hadsizliğin 18. sene-i devriyesiydi. Milletin emanetine ve Türk demokrasisine cesaretle sahip çıktık. O gün aslında tarihin akışını da değiştirdik. Bundan sonra da demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine izin vermeyeceğiz.
AK Parti milletin desteği ile girdiği her mücadeleden galip çıkmış bir partidir. Yaşadığımızı sıkıntıları kayıpları aramızdaki mesafeyi bu açıdan okumak zorundayız. Kabahati asla millette aramayacağız, kendimizde soracağız. Neyi yarım yamalak yaptığımıza odaklanacağız. Yeniden milletimize yönelip milletimiz ile daha güçlü kucaklaşıp yek vücut olacağız. Aksi takdirde mum gibi eriyip giden partilerden birine dönüşürüz. 15 yıl önce 2023 vizyonu dedik ve bu hedefe ulaştık. Şimdi de 2053 diyoruz. Uzak bir tarih gibi göründüğüne bakmayın, iktidara geldiğimizde de 2023 uzak tarih gibiydi. Nefesimizin kesileceğini söyleyenler çıkmıştı, onları hayal kırıklığına uğrattık. Pekleşe pekleşe yolumuza devam ettik. Kuvvetle cesaretle geleceğe güvenle umutla heyecanla bakıyoruz. Unutmayın sel gider kum kalır, asıl olan milletimiz ile aramızdaki bağdır. 86 milyona kazandırdığımız hizmetlerdir. Asıl olan necip milletimizin hayır duasıdır.
Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır, işidir. Bunlar ülkeleri şehirleri için hiçbir hayalleri, projeleri olmadığı halde her seçimde iktidara gelme hayaline kapılırlar. Son seçimde gördüğümüz gibi sandıktan milletin tokatı yiyince başlarlar milleti aşağılamaya. Kendilerinin boş çuval gibi ayakta durmanın mümkün olmadığını görmek istemezler. CHP Meclis'teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisidir. CHP'nin başındaki zata bakınca FETÖ'cülerin üfürükleri ve dedikodular ile siyaset yaptığını sanıyor. Bakanlarımıza, yargı mensuplarımıza, emniyet güçlerimize saldırarak ucuz yollarla gündeme gelmeye çalışıyor. Batıdaki usulsüzlük soruşturmalarına alkış tutarken kendi partisinde ahtapot gibi çökenleri demokrasi kahramanı ilan ediyor. Yabancı medya kurumlarına salya sümük ağlayarak partisini ülkesini utandırıyor. Buradan arkadaşlarımıza yaptığı hakaretleri, seviyesiz ifadeleri kendilerine misli ile iade ediyorum. Aklına her estiğinde bize meydan okuyor, insan önce bir aynaya bakar. Önce bir kendini ölçer tartar, senin siyaset seviyen herhangi bir şehrimizin herhangi mahallemizdeki parti temsilcisinin bile fersah fersah gerisinde.
Bir de kalkmış bu perişan hali ile Cumhurbaşkanı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de çalmadık kapı bırakmamıştı. Ama sonuç ortada Cumhurbaşkanı olacaktı şimdi tarih oldu. Şimdi kapısını çalan yok. Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi izleyip göreceğiz. Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesinde daha kaç CHP'li telef olup gidecek. Bizim hizmetlerimizin zekatı bunların yaptıklarını 10'a katlar, 100'e katlar, 1000'e katlar. Önce mahalle temsilcimizin siyaset seviyesine çıksın sonra ne diyor diye kulak kabartırız. Hatalarından dönene kadar bu şahsı kendi partisindeki ayak oyunları ile oyalanmaya mahkum ediyoruz. İzahı olmayanının mizahı olur. Gördük ki bantçı olup çıkmışlar. biz siyasi rakibimiz olarak giderek dibe batan CHP'den şikayetçi değiliz. Sürekli tekzip yiyen, yalanlanan bir CHP başkanı bizim işimize gelir. Biz CHP'ye umut bağlayan vatandaşlarımıza üzülüyoruz.
Memlekete kazandırdığımız eserleri usanmadan anlatırken Türkiye Yüzyılı'na neler yapacağımızın müjdelerini de paylaşacağız. Bu noktada en büyük görev AK Parti'nin her kademesindeki siz kardeşlerime düşüyor.
Biz maraton koşucusuyuz. Sizlerden sesinizi, işinizi gücünüzü her şeyinizi buna göre ayarlamanızı istiyorum. Yılın her gününü, günün her saatini AK Parti'nin rüzgârını hissettirmenizi istiyorum. Birçok cephede mücadele yürütsek de hepsinin üstesinden gelecek güce, iradeye sahibiz. 11.5 milyonluk üyesi ile dünyanın en geniş tabanlı partilerinden olan AK Parti'yi temsil etmek bu sorumluluğu üstelenmek demektir. Bunu bir şeref madalyası olarak görüyoruz.
Dünya gömlek değiştireceği zaman hadisler sakınılmaz olurmuş. Bugünkü tablo tam da bu. Kuzeyimizde ve güneyimizdekileri hep birlikte ta ki ediyoruz. Vuku bulan her olay ve katliam bir hakikati tekrar hatırlattı. Batı'nın ikinci cihan harbi sonrası dünyaya dayattığı değerlerin bir illüzyondan ibaret olduğudur bu da. Asıl yüzlerinin deşifre olmasının şaşkınlığı içindeler."
KENTSEL DÖNÜŞÜM MESAJI
Biz her alanda kendi rotamızda ilerledik. Türkiye dünyanın en istikrarsız bölgesinin tam ortasında her şeye rağmen umut huzur adası olarak yükselmektedir. Bu büyük kazanımı kimse gözden kaçırmamalıdır. Attığımız her adımı anı değil geleceği gözeterek planlıyoruz. Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmanın değil Türkiye'nin istikbalini inşa etme derdindeyiz. Kendilerine emanet edilen, üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın yolsuzluğun rüşvetin partisi pırtısı, kimliği olmaz. İster İstanbul'da ister başka yerde olsun ortada 'Deli Dumrul' düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse isteyemez. Her kim haramilik yapıyorsa, her kim ondan bundan haraç kesiyorsa kimliğine bakmadan hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak boynumuzun borcudur. Onların yapmadıkları görevleri de gerektiğinde biz omuzlayıp icraata dönüştürüyoruz. Son depremle kentsel dönüşüm konusunda da hazırlık içindeyiz. İstanbul'da halkımızın malını canın kifayetsizlerin akıbetine bırakamayız. 23 Nisan'dan bu yana verdiğimiz mücadele ile bunu bir kez daha ortaya koyduk. İstanbul'u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı 5 gün sonra şehre yolunu uğradı. Onda da koltuğunu borçlu olduğu kişiden talimat almaya gitmiştir. Kesintiye uğratılmasa kentsel dönüşüm çalışmaları ile 600 bin konut çoktan bitirilip sahiplerine teslim edilecek, 1 buçuk milyon konutun yenilenmesine doğru ilerliyor olacaktık. Bu konudaki rüştümüzü de ispatladık zaten ama şov yapanlar yüzünden her depremde yüreğimiz ağzımıza geliyor."
Kaynak: Birgün