Gazete Emek - Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sizlerin de yakından takip ettiği üzere dünya yeni ve köklü bir değişimin sancılarını yaşıyor. Katliamların ve zulümlerin yanında bölgemiz adeta cayır cayır yanıyor. Cumhur İttifakı olarak tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Söz konusu vatan, millet, devletse gerisi teferruattır. Türkiye, küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektedir. Türkiye'nin hedeflerine doğru yürümesi için çalışıyoruz. Kardeşlik siyasetimizden eser ve hizmet politikamızdan ödün vermedik.
Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin haklı gururu, gayreti içindeyiz. Söz verdik, sarsılmaz inançla hedefimize kilitlendik. Türkiye Yüzyılı hedefimize Allah'ın izni ile mutlaka kavuşacağız. Ülkemizde maalesef kendisi tuğla üstüne tuğla koymadığı gibi yapan işleri engelleyen muhalefet anlayışı mevcut. Yaptığımız her hizmeti ülkemizin hanesine kazandırdığımız her kazanımı bu zihniyete rağmen kazandık.
"İSRAİL İLE LÜBNAN ARASINDAKİ ATEŞKES ANLAŞMASINDAN MEMNUNUZ"
İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm tarafların, bilhassa da İsrail'in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze'de savaşın durması için her türlü katkıya hazırız. Biz bütün bu diplomatik hamleleri siyasi kimliğimizle değil bu ülkenin bir ferdi olarak gerçekleştiriyoruz. Mazlum ve mağdurların umudu olan Türkiye Cumhuriyeti'ni her alanda güçlü bir ülke haline getirmenin peşindeyiz.
Millete mahcup olmamak için düş ile çalıştık. Önümüze çıkan engellerin üstüne üstüne yürüdük. Çıkarcılara rağmen Türkiye'ye en başarılı yılları yaşattık. Bugün de bu hastalıklı yapının yeni hezeyanları ile uğraşıyoruz. Bunlara hak ettikleri cevabı vermeyince densizlik çıtasını artırıyorlar. CHP'nin eski genel başkanının mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon gibi savurduğu zırvalar hakaretler bunun en son örneğidir.
SİYASETTE "KREŞ" TARTIŞMASI
CHP yine istismar siyasetinde bulunuyor. Meydanlara dökülüp bize meydan okuyorlar. Cehalet ve ukalalık bir araya geldiğinde çekilmez bir hal alır. CHP'nin sergilediği tablo tam olarak budur. Daha anaokulu/kreş ayrımını bilmiyorlar.
Yeni genel başkanlarının da eskisinden geri kalır yanı yok. Anaokulu hizmetiyle ilgili MEB'in yazısı, kanunu bir zorunluluktan kaynaklanıyor. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Hadi okudular anladılar diyelim bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar.
Kreş, anaokulu açmanın kuralları bellidir. Her eğitim kurumunun uyması gereken standartlar vardır. Kimse 'kuralları takmıyorum, kanunlara uymuyorum' diyemez.
DİSİPLİNSİZLİK YAPANLARI KAHRAMANLAŞTIRMAK NEYİN NESİDİR?"
Benzer bir tabloya teğmenlerle ilgili şahit oluyoruz. Disiplin kuruluna sevk edilen teğmenlerle ilgili bodoslama bir tavır içine girdiler. Komutanlarının açık talimatlarına rağmen, disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir?
Kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak neyin nesidir? CHP'nin orduya siyaset bulaştırma geleneğinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Ordumuzun siyasi emeller uğruna provoke edilmesine eyvallah demeyiz. Disiplin her yerde lazımdır. Söz konusu TSK olunca hayati öneme sahiptir.
"ORTAYA SAÇILAN YOLSUZLUKLAR BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI"
CHP nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor? Bunun sorumlusu AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir. Küresel etkilerin etkisiyle başlayan ekonomik sıkıntılar bizim de kendi eksiklerimizle birleşince çoğu insan gidip CHP'ye oy vermek zorunda kalmıştır. Şunu milletimizin çok iyi bilmesini isterim; konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buzdağının sadece görünen kısmıdır. Suyun altında daha büyük usulsüzlükler vardır.
SGK'ye olan borçları ödememek için para yok diyenler yandaşlarını zengin etmek için para buluyor. Halkçı belediyecilik adı altında nasıl bir soygun işletildiğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yolsuzluk yapanlar hukuk önünde sonuçlarına katlanacak. Bizim hizmette eksiğimiz olabilir ama bunlar gibi yağmalatma sabıkamız yoktur.
Her istişaremizde Sayın Bahçeli ile pek çok konuyu samimiyetle ele alıyoruz. Ülkenin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile fikir birliği içerisindeyiz. Cumhur İttifakı yoluna devam ediyor. bahçeli temsilcisi olduğu misyon adına cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Bizde bu meseleyi tüm yönleriyle ele alıyoruz. Kurumlarımız değerlendirmelerimize zemin teşkil edecek bir hassasiyetle yürütüyor. Bunu da kumarbazlara özgü 'al artırıyorum' sorumsuzluğuyla değil soğukkanlılıkla yapıyoruz.
40 yıldır milletimizin başındaki terör belasını bertaraf etmekte kararlıyız. Kürtlerle Türkler arasında örülen 'terör' duvarını yıkıp atacağız. Bu hedefimizde samimiyiz, kararlıyız.
BAHÇELİ'NİN İMRALI ÇAĞRISI
* Sayın Bahçeli ile sadece iç siyasete değil dış politikaya dair pek çok konuyu ele alıyoruz. Sayın Bahçeli ile uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz. Cumhur İttifakı yolunda tekleşerek devam ediyor. Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi sosyal bölgesel sonuçlarıyla birlikte tüm yönleriyle ele alıyoruz.
"SİLAHLARI GÖMDÜĞÜNÜZ ANDA ÖNÜNÜZ AÇILIR"
* Terör belasını tüm imkanları kullanarak bertarafa etmekte kararlıyız. Türkler ile Kürtler arasında örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza terörün olmadığı sırtını silaha ve dağa yaslayan terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Sayın Bahçeli'nin tarihi çağrısından sonra Kandil'den DEM'den gelen ilk açıklamalar her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret etmiştir. Bu kafanın değişmesi gerekiyor.
* Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Geçmişte silahları gömeceksiniz dedim, gömdüğünüz anda önünüz açılır. Silahları gömmesseniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Terörle mücadelemiz son teröristi ortadan kaldırıncaya kadar devam edecektir.