Gazete Emek - İktidarı "normalleşme" adımları üzerinden eleştiren Dervişoğlu, CHP lideri Özel'i de İYİ Parti'den istifa ederek CHP'ye katılan isimler üzerinden hedef aldı. Dervişoğlu, Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanması kararına da tepki gösterdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına, iktidarın siyasette 'normalleşme' çağrılarına yönelik eleştirilerle başlayan Dervişoğlu, "tek adam" rejiminin sebep olduğu sorunları anlattı. 21 yıllık AKP iktidarında devlet kurumlarına yerleşen cemaat ve tarikatların bu kurumlardan çıkarılması, kamuda liyakatsızlığa son verilmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden vazgeçilmesi çağrısı yapan Dervişoğlu, "İktidar ve avanelerine sesleniyorum; hodri meydan gelin normalleşelim" ifadelerini kullandı.
ÖZGÜR ÖZEL'İ HEDEF ALDI
Devamla İYİ Parti'den istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) katılan Antalya Milletvekili Aykut Kaya'ya tepki gösteren Dervişoğlu, "Bir dalı bırakmadan başka bir dalı tutmak, maymunların hareket stratejisidir" dedi.
CHP lideri Özel'in açıklamalarını da hedef alan Dervişoğlu, "Bir milletvekilinin partisi ile bağını koparmadan kendisine siyasi ikbal aramak üzere başka bir partinin kapısında istikbal dilenmesi ne kadar ayıp ise, bir siyasi parti genel başkanının böyle bir işe çanak tutmak için plan kurması da aynı derecede ayıp ve utanç vericidir. TBMM’de siyasette yapmak yerine avlanmaya çıktıysanız o başka tabi" diye konuştu.
İKTİDARA KAYYUM TEPKİSİ
Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanmasına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, iktidara tepki göstererek, "Dava sonuçlanmadıysa neden kayyum atayıp da memleketi karıştırıyorsunuz? Devlet itibarını ortadan siz kaldırıyorsunuz siz." dedi.
Dervişoğlu, devamla şunları söyledi: "Hukuku istismar edenlerle demokrasiyi istismar edenler bir ve aynı zihniyettir. Bu anlamda AK Parti ve DEM Parti birbirine en yakın siyasi partilerdir."
Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Tek adam rejimi güdümlü bir muhalefet yaratmak için durmadan çalışmaktadır. İstediği şey varlığını millet yerine muktedirlere borçlu olan görevini saraydan alan bu başıbozuk düzenin neferi olmaktan başka hiçbir görevi olmayan bir Meclis dolusu kalabalık yaratmaktır.
Yaratmaya çalıştığı bu siyasetçi kalabalığının görevi her bir yenisi yaşanan türlü hukuksuzluklar, bitmeyen utanmazlıklar karşısında milletin çığlıklarını bağırtılarla susturmaktır.
TARİKATLARI DEVLET KURUMLARINDAN SÖKÜP ATIN"
Milleti ‘Türkiye Yüzyılı’ masallarıyla ölüm uykusundan uyandırmaması, iyi günler ileride nakaratıyla kader diye pazarladıkları karanlığa mahkum bırakmasıdır. Bu garabete de normalleşmek diyorlar. AKP iktidarı milletimize yumuşama masalı anlatıyorlar. Anlıyoruz ki anormallikleri kendilerini bile şaşırtıcı hale geldiğinden normalleşmeden bahsediyorlar. İktidar ve avenelerine sesleniyorum; hodri meydan haydi normalleşelim. Yargıda emniyette jandarmada devletin tüm kurumlarında cemaatleri, tarikatı söküp atın. Görelim, normalleşelim.
Bunları yapamayacaksanız bizi milleti yeni anayasa oyunlarıyla yeni çözüm tuzaklarıyla bitmeyen yargı reformlarıyla, uzlaşmacı demokrat pozlarıyla oyalamayın. Karşılıklı çay içmelere ben normalleştim tiratlarıyla içi boş hamasetinizle işçinin emeğiyle, memurun göreviyle, gencin umuduyla, kadının namusuyla, çocuğun geleceğiyle, öğrencinin eğitimiyle, hayvanının canıyla, ülkenin itibarıyla, vatanın hudutlarıyla devletin saygınlığıyla oynadığınız bu ucuz film artık İYİ Parti sayesinde gösterimden kalkmıştır.
Suçlulukları psikolojilerine yansımış olacak ki bir de utanmadan mazeretlerini sıralıyorlar. Yok, yerel seçimlerde şu oldu, yok Bilecik’te şöyle böyle oldu türünden gerekçeler yaratarak güya bir haklılık oluşturmaya çaba sarf ediyorlar.
Utanın beyler utanın. Bir milletvekilinin partisi ile bağını koparmadan kendisine siyasi ikbal aramak üzere başka bir partinin kapısında istikbal dilenmesi ne kadar ayıp ise bir siyasi parti genel başkanının böyle bir işe çanak tutmak için plan kurması da aynı derecede ayıp ve utanç vericidir.
Yüzleşmeden helalleşenlerin, helalleşip yine tekrar edenlerin, iktidardan aldığı dönem ödevinin farkındayız. Muhalefeti tek elde toplamaya çalışıp, iktidar ile oturacağı pazarlığın heyecanını normalleşme diye satanların iyice yumuşacık olup iktidara yaktıkları yeşil ışıkları görüyoruz.
HUKUKU İSTİSMAR EDENLERLE DEMOKRASİYİ İSTİSMAR EDENLER AYNI ZİHNİYET"
Adalet ve hukuk tesis edilmediğinde, Cumhuriyet düzeni bile isteye bozulduğunda AK Parti’nin ruh ikiziyle icra ettiği oyunlar da asla sona ermez.
Kayyum uygulaması tam olarak böyle bir hadisedir. Hakkari Belediye Başkanı seçilen kişi tam 10 yıldır yargılanıyormuş. Hem de terör suçundan. Sanki bugünler düşünülmüş, planlanan vadede toplumsal bir kargaşaya vesile olacak şekilde beklemişler, beklemişler beklemişler.