Gazete Emek-Birgün' den Fikri Sağlar' ın yazısı şöyle;
Şanlıurfa’dayım.
Önceki Milletvekillerimiz Mahmut Yıldız, Aziz Aydıncık ve Okan Kaytancıoğlu’la Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerini kazanmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz…
14 Mayıs seçiminde Millet ittifakı Mahmut Tanal’ın Şanlıurfa milletvekili olmasını sağlamış.
Ancak Şanlıurfa AKP’nin kalesi olma konumunu kaybetmemiş. AKP’ye 8 milletvekili vermiş.
Cumhurbaşkanlığı seçimdeyse; RTE %62, Kemal Kılıçdaroğlu ise %36,8 oy almış.
Bu sonuca rağmen, Şanlıurfa CHP il başkanı Ferhat Karadağ ve yönetimi canhıraş bir şekilde mücadele ediyor.
Etrafında gençler var.
Yılmadan, küsmeden hatta daha da yoğun bir şekilde, AKP’nin yaptıklarını anlatmaya devam ediyor. Laik, çağdaş ve demokratik bir ülkede yaşama kavgasını veriyorlar.
Özellikle, Erdoğan’ın Şanlıurfa’dan oy alıp hiçbir kayda değer hizmet etmediğini yurttaşlarla paylaşıyor…
Verdiği sözleri tutmadığını anlatıyor.
Tamamen gösteriş adına yapılan yanlış yatırımların “Deprem ve sel felaketlerinin” nedeni olduğu ve yüzlerce hemşerinin bu aymazlıklar yüzünden hayatlarını kaybettiklerinin altını çiziyor…
Evet, kent gelişmiş. Ama beton yığınına dönmüş…
Kırsal alanda doğru dürüst yatırım yok.
Ama korkunç bir güvenlik baskısı var.
***
Şanlıurfa kadim kültüre sahip.
Çoğulcu bir demografik yapısı var… Aslında büyük zenginlik olan bu yapıyı bozmak ve farklılıkları birbirine düşürerek Şanlıurfa’yı parçalayıp yönetme politikasını AKP başarıyla uygulamış.
Dahası mütedeyyin Urfalıları siyasal İslam anlayışıyla kandırmaya devam etmiş.
Din tacirliği bu kentte almış başını gitmiş.
Her yana din açısında bakar hale getirilmiş. Aç ve cahil bırakılan Urfalı’nın önüne yek yemek olarak din konulmuş.. Kadınlar geriye itilmiş… Sosyal hayatta yeri kalmamış. Cehaleti körükleyen müthiş bir çalışma var.
AKP bu yapıdan oy alıyor.
Koltuk adına bir kadim kültür bozulmuş. Yazık…
***
Birlikte çalıştığımız Aydın Paydaş, Mehmet Salih Kılıç, Ali Veziroğlu, Mehmet Yetim ve Özgür Yazar gibi yönetime güç veren genç yoldaşların tek hedefi, her türlü seçim oyunu oynayan, sandık yolsuzluğu ve hırsızlığını ayyuka çıkmış AKP ile onlara yardım eden kamu görevlilerine karşı sandık güvenliğini sağlamak…
Birlikte çalıştığımız Aydın Paydaş, Mehmet Salih Kılıç, Ali Veziroğlu, Mehmet Yetim ve Özgür Yazar gibi yönetime güç veren genç yoldaşların tek hedefi, her türlü seçim oyunu oynayan, sandık yolsuzluğu ve hırsızlığını ayyuka çıkmış AKP ile onlara yardım eden kamu görevlilerine karşı sandık güvenliğini sağlamak…
Aydın Paydaş cevval ve akıllı bir genç, güçlü bir aile yapısı var. CHP’nin emekçisi.
Millet İttifakı partilerinin değerli il başkan ve yöneticileriyle bir bütün haline gelmeye çalışıyorlar.
Bu gençlerin önü kesilmezse Şanlıurfa yeniden çağdaş, refah içinde bir kent haline dönüşür.
***
Deva Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, İyi Parti ve YSP’nin başkan ve yöneticileriyle çalışmalar kapsamında birlikte olduk.
Hepsi Şanlıurfa’da AKP’nin kurduğu tuzaklardan bahsettiler. Yapılan baskıları örneklerle anlattılar. Bu baskılar seçim sonucunu doğrudan iktidar lehine çevirmiş…
Sandıkların başına geçen iktidar yanlıları, güvenlik güçlerinin koruması altında köy ve mezralardaki oyları firesiz AKP’ye verdirmişler…
***
Partiler, seçime kara leke düşüren bu gelişmeleri ve yasalara aykırı birçok iddiayı aktardılar!
Bilindiği gibi kentte toplu oy kullanan aşiretler, tarikatlar ve cemaatler var.
Bunların içinden biri, “binlerce oyu AKP’ye vermeleri” karşılığında cezaevinde yatan bazı kişilerin serbest bırakılmasını istemiş.
Bu istek yerine getirilmiş. Oylar AKP’ye verilmiş.
Şehir bu iddiayla çalkalanıyor!
AKP’nin ahlak dışı bir yöntemle HÜDAPAR’lıları bıraktıkları biliniyor. Dolayısıyla, açık sır olan bu iddianın gerçeklik payı da yadsınamaz…
***
Bazı köylerde ise Millet İttifakına oy vereceklerini bildikleri kişi ve toplulukların oy kullanmaları engellenmiş…
Bazı yerlerde de “Güvenlik güçlerinin” baskısı altında AKP’ye oy verme zorlu hale getirilmiş…
Kısaca;
Hile, etik dışı ve yasalara aykırı her türlü seçim oyununu oynayan, baskıyla oy çalan bir anlayışın Şanlıurfa’ya en hafif deyimle saygısızlık ettiklerinin farkında olmaları gerekir…
Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanının kentti yönetmek değil, kentlileri bölme üzerindeki politikaları tehlikeli boyuta ulaşmış.
Devlete olan inancın kaybolmasına da neden olmuş…
Şanlıurfa Barosuna, avukatlarına, hak arayan ve sorgulayan aydın yurttaşalar ile gazetecilere karşı duran kamu yöneticileri, ülkeye büyük kötülük yapıyorlar.
Cumhuriyet Gazetesi’nde çıkan “Büyükşehir Belediye Başkanın dere ıslahı için aldığı krediyi Terör örgütüne verdiği” doğrultusundaki iddiayı bugüne kadar tekzip dahi edilmedi.
Bu durum suçun ikrarı gibi görülüyor.
***
28 Mayıs’ta Çocuklarımızın geleceğini oylayacağız…
Yeter artık! Bitsin bu karanlık. Bu çarpıklık…
Kadın ve gençler gelecek sizin elinizde
Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vererek yaşantımızı çalan hırsızlardan hesap soralım...
28 Mayıs’ta bu işi bitirelim.
Sandık da gülleri açtıralım. Güneşi doğuralım…