Gazete Emek- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın toplu sözleşmede yasal sınırı dayatması ve emekçilerin kazanılmış haklarından çok daha geride bir teklif getirmesi üzerine masayı deviren Tüm Bel-Sen ve Tüm Yerel Sen üyesi kamu emekçilerinin eylemleri sürüyor.

Bugün holler içerisinde “Başkan baksana, kaç kişiyiz saysana” ve “Bize ekmek yoksa size bayram yok” sloganları atan emekçiler yürüyüş gerçekleştirdi. 4 No’lu Hol’de basın açıklaması yapıldı.
Açıklama sonrasında Genel Sekreter Barış Karcı’nın kapısına yüründü. Sendika temsilcileri ve Karcı bir görüşme gerçekleştirildi. Öte yandan İzBB Başkanı Tugay, sabah İZSU iş yeri ile bayramlaşma etkinliklerine başlamasına karşın, kamu emekçileriyle bayramlaşma gerçekleşmedi.
"TÜM UYARILARIMIZA RAĞMEN SÜREÇ YÖNETİLEMEMİŞTİR”
Açıklama metnini okuyan Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Cevdet Keleş, tüm uyarılara rağmen sürecin yönetilemediğini vurgulayarak, “Salı günü yapılan görüşmede sendikamıza verdiği sözleri unutarak, Çarşamba günü Genel Sekreterlik makamı aracılığıyla ilettiği teklifle en hafif tabiriyle kamu emekçilerini hafife almış ve bu eylemliliklerin yaşanmasına sebep olmuştur. Dünkü eylemler sırasında meclis grup başkanvekili ve danışmanları sendika yetkilerimizle konuşma çabası içerisindeyken Sn. Cemil Tugay’ın yaptığı basın toplantısı ise çalışanlara ve İzmir halkına doğru bilgi vermek bir yana süreci manipüle etmeye yöneliktir” diye konuştu.

-Tugay’ın basın toplantısındaki açıklamalara tek tek yanıt veren Keleş, şu maddeleri sıraladı:
-Cemil Tugay, bir yandan partilerinin grevli toplu sözleşme mücadelesinin yanında olduğunu ifade etmekte bir yandan ise 4688 sayılı yasanın ve AKP iktidarının antidemokratik yasalarının arkasına sığınmakta, en hafif tabiriyle AKP diliyle konuşmaktadır.
-Dünkü eylemlerden sonra yaşanan son gelişme ise bir önceki belediye başkanı Tunç Soyer ile sendikamız arasında imzalanan ve 01 Ocak 2024 ile 31 Mart 2024 tarihleri arasındaki sözleşmede yer alan kazanılmış haklarımızı uygulamama adımı olmuştur. Bu adımla bayram öncesinde Cemil Tugay tarafından emekçilerin 7 bin TL dolayındaki ücretine haksız ve hukuksuz biçimde el konmuştur. Oysa sözleşmemizin 6-b) hükmü “Yasalardan doğan haklara ek olarak, bu Toplu İş Sözleşmede yer alan hükümler, sözleşmeden yararlanan çalışanlar yönünden Sözleşmenin yürürlük süresinin başlangıcından itibaren, yeni bir Sözleşme yapılıncaya kadar hüküm doğurmaya devam eder.” ile 8-c) “Yeni sözleşme imzalanıncaya kadar, eski sözleşme hükümleri geçerlidir.” demektedir. Esasen bu tutum; hukuka aykırı hareket etmek ve imzalı bir sözleşmeyi uygulamayarak suç işlemektir.
-Dün yaşanan eylem için yaptığı değerlendirmede Tugay, binlerce kamu emekçisine ‘küçük bir fevri grup’ diyerek hem matematik bilmediğini hem de belediye çalışanlarını ve örgütlülüklerini ne kadar tanımadığını ortaya koymuştur. Bu sözler ile binlerce emekçiyi kriminalize etmeye çalışarak, hem emekçilere hem de İzmir kamuoyuna yanlış bilgi vermiş ve antidemokratik tutumunu ortaya koymuştur.
-Bu antidemokratik tutum, ‘İş bırakarak eylemlere katılan emekçileri tespit ediyoruz. Haklarında gereken soruşturma ve işlemleri yapacağız’ söylemi ile devam etmiştir. Bu söylem emekçilerin anayasal hak ve özgürlüklerinden bihaber olduğunu ortaya koymakta ve ‘demokratik hak arayışı eylemlerine saygı duyuyorum’ söylemini boşa düşürmektedir. Buradan kendisini ve iş yerlerinde isim toplayarak suç işleyen bürokratlarını bir kez daha uyarıyoruz! Sakın ha sakın anayasal haklarımızı kullanan emekçiler hakkında soruşturma açarak ‘Anayasa suçu’ işlemeyin! Aksi halde hali hazırda zaten bozmuş olduğunuz iş barışını tamamen ortadan kaldırırsınız. Bu belediyede çalışacak kimseyi de bulamaz, bürokratlarınızla kafa kafaya verip biz ne yaptık diye kara kara düşünürsünüz.
-Bir yandan işçilerin, kamu emekçilerinin ve emeklilerin açlık sınırı ve yoksulluk sınır altındaki ücretleri için AKP hükümetini ve Temmuz zamlarını işaret eden Tugay ve partisi CHP, öte yandan ise AKP diliyle bayram öncesi emekçilerin cebine el uzatmış emekçilerin hali hazırda enflasyon karşısında erimiş olan ücretlerine bir darbe de kendisi vurmuştur. Bu en hafif tabiriyle tutarsızlıktır; işçileri, emekçileri ve yoksul halkı kandırmaktır.

Son olarak uyarılarda bulunan Keleş, “Eğer maaşlarımızda uyguladığınız hukuksuz kesintiden vazgeçmez ve bize bayramı zehir ederseniz, bugün olduğu gibi bayramlaşmaları bayram boyunca emekçilerden kaçarak yapacaksınız. Bayram bize zehir ederseniz eğer, biz de bayramı da bayram sonrasını da size zehir edeceğiz” diye ekledi.


Kaynak: Evrensel