Gazete Emek- İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dahil 108 sanığın yargılandığı Kobanê Davası'nda Kürt siyasetçilere ağır cezalar verilmesine tepki gösterdi.
İstanbul'un ev sahipliği yapacağı Avrupa Oyunları'nın imza töreni için gittiği Roma'da Cumhuriyet'ten Barış Pehlivan'a konuşan İmamoğlu, "Bu siyasi bir davanın sonucu. Türkiye’de üzülerek söylüyorum ki birçok siyasi dava var. İnsanlar boşu boşuna yıllarca hapis yatabiliyor. Bir tanesi de benim yaklaşık 15 yıllık canciğer arkadaşım. Tayfun Kahraman Gezi davasından ötürü içeride. Bugün normalleşmeyi konuşuyoruz. Normalleşmenin bence ilk kuralı adalettir ve adalete uygun bir biçimde hareket etmektir" dedi.
'ÜLKEYE BİR ŞEY KAZANDIRMAYACAK'
Davalarda verilen kararların siyasi temele oturduğu sürece kimsenin vicdanının rahat etmeyeceğini söyleyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu ülkede özellikle geçmişte çokça siyasi cezalandırmalar yapıldı. Bugün verilen siyasi cezalandırma kararlarının arkasında olduğunu bildiğimiz insanların bile yargılanıp cezalandırıldığı günleri yaşadık. Adı ister Selahattin Demirtaş, ister Ahmet Türk olsun, bu insanları mahkum etmek bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz. Kazandırmayacak da.
'BEN DE ŞU ANDA SİYASİ BİR DAVANIN AKTÖRÜYÜM'
Eee, Ahmet Türk 1975’lerde Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapıyordu. Siyaseti ve siyasetçiyi ortadan kaldırdığınızda boşluğu dolduran yapılar tam da az önce bahsettiğimiz yapılar. Hiç bilmediğimiz, hiçbir tüzel kişiliği olmayan yapıların gücü üzerinden ülkede racon kesilir hale geliyor ve mağduriyet daha da büyüyor. Tabii ki teröre asla fırsat vermeyiz. Türkiye de öyle kolay bölünecek bir ülke asla değil. Ben söylüyorum her zaman. Bunu iddiayla da söylüyorum. Bu ülkenin 86 milyon vatansever vatandaşı var. Ben de şu anda siyasi bir davanın aktörüyüm.
Şu anda sadece siyasi yasakla muhatabım ama bir üst mahkemede cezanın arttırılmayacağı kim bilebilir? Bu da arttırılabilir. Bu bir şaka mı? Değil. Bu bir kaygı oluşturmalı mı? Kesinlikle oluşturmalı. Peki ben kaygı duyuyor muyum? Vallahi duymuyorum. Ama ülkede bu kaygıyı duyup bana soran veya ne olacak senin davan diyen on binlerce insan var. Bu bakımdan, Türkiye’nin sağlam bir zemine oturması noktasında bugün verilen kararların bu ülkeye faydası yok zararı var."
Kaynak: Artı Gerçek