Kadınlar, açıklamanın ardından "Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadınlar" sloganı ile Kadıköy İskele'ye yürüyüş gerçekleştirdi. İstanbul Barosu, 1'i avukat olmak üzere şu ana kadar 10 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

İstanbul'da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri nedeniyle Taksim ve çevresinde bariyerli 'abluka' devam ederken, Kadıköy'de öğle saatlerinde düzenlenen yürüyüşte 10 kişi gözaltına alındı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle öğle Kadıköy Süreyya Operası önünde buluşan kadın örgütleri, "Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadınlar" sloganı ile Kadıköy İskele'ye yürüyüş gerçekleştirdi.

Başta Kadın Cinayetlerini Durduracağız, SOL Feminist Hareket ve Genç Feministler olmak üzere çok sayıda örgüt, saat 12.00 sıralarında Kadıköy Süreyya Operası önünde buluştu.

Örgüt temsilcileri "Zor günlerden geçiyoruz. Bir yandan ekonomik kriz, bir yandan şiddeti konuşuyoruz. Kadın cinayetlerini konuşuyoruz ama bir yandan barışı da konuşuyoruz. Önümüzde uzun bir yol var. Bu yolda zaman zaman kaybettik. Zaman zaman kazandıklarımıza saldırılar oldu. Birazını geri alabilmeyi başardılar belki de"  dedi.

İktidara yasaların uygulanması yönünde çağrı yapan kadınlar, açıklamanın ardından "Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadınlar", "Asla yanlız yürümeyeceksin" sloganları ile Kadıköy İskele'ye yürüyüş gerçekleştirdi.

Etkinlik sırasında kadın örgütleri temsilcileri özetle şunları söyledi:

Öcalan’ın yeni mesajı 8 Mart mitinginde okundu Öcalan’ın yeni mesajı 8 Mart mitinginde okundu

"3 BİN LİRA KYK BURSUNU GENÇLERE REVA GÖRÜYORLAR"

Genç Feministler Temsilcisi Öykü Uluocak:

"Biliyoruz ki iktidar kadınları zapt etmek için ancak aileleri kullanabilir. Çünkü ne toplumda ne de bizde böyle bir meşruiyeti kalmadı. O aileler anlattıklarının aksine ne kadınları koruyacak bir sığınak, ne de o ailelerin içerisindeki erkekler bizim koruyucumuz. 2024 yılında en az 63 kadın ailelerin içerisindeki erkekler tarafından öldürüldü. O kutsal dedikleri, üzerine yıllar ilan ettikleri aileler tarafından öldürüldü. Tüm bunlar olurken sadece aile odaklı politikalarla karşımıza dikilmiyorlar, ekonomik kriz derinleşirken kuş kadar KYK burslarını reva görüyorlar. 3 bin lira KYK bursunu gençlere reva görüyorlar. Bu politikalar yüzünden bir sürü genç arkadaşımız aile evinden çıkamıyor. Kendi hayatına dair karar alamıyor. Hayalini kurduğu üniversiteye gidemiyor.

ÖNCE GİDİP O BOZUK ASANSÖRLERİ TAMİR EDECEKLER"

Bu ülkede öldürülen kadınlar için bir çözüm öne sürmeyenler, sorumluluk hissetmeyenler aile yılında paketler yayınlayabiliyor. O eğitim almak için kaldığımız KYK yurtlarında evliliğe hazırlık seminerleri düzenliyorlar. Onlar önce gidip o bozuk asansörleri tamir edecekler. Tüm bunlar olurken ne iyi ki mücadelemiz var. O yüzden asla umutsuzluğa kapılmayalım. Onlar haklarımızı her fırsatta el uzatanlar, biz örgütlü gücümüzle her seferinde karşılarına dikilenleriz. Onlar 6284’ü uygulamayanlar, biz 6284’ü kazanmış olanlar uygulatmak için de seferber olanlarız. Onlar, tıpkı ülkenin başına diktikleri gibi üniversitelerin başına tek kişilik rejimler, tekçilik uygulamaya çalışanlar, tek adam iktidarını var etmeye çalışanlar. Biz o kampüsleri fikirlerimizle aydınlatanlarız. İyi ki mücadelemiz var."

"YAKLAŞIK 300 BİN KİŞİ YARARLANMAK İÇİN BAŞVURUYOR"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Sözcüsü Esin İzel Uysal:

"Geçtiğimiz yıl 8 Mart'tan bugüne kadar tam 376 kadın erkekler tarafından öldürüldü ve failleri kim biliyor musunuz? 274 kadın aile içerisindeki erkekler tarafından öldürüldü. Yani evli olduğu erkekler, babaları, oğulları, kardeşleri tarafından öldürüldü. Peki bu tabloda engellenemez miydi? Tabii ki engellenebilirdi. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi’ne dair kanunumuz var. Bu kanun uygulansaydı, bu tablo değişebilirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kadına Yönelik Şiddetin ve Ayrımcılığın Engellenmesi Komisyonu. Bu komisyonda geçtiğimiz aylarda Polis Akademisi'nin bir yetkilisi sunum yaptı. Ve söyledikleri bir itiraf niteliğinde. Diyor ki bu Polis Akademisi; elindeki verilere göre bir yılda yaklaşık 300 bin kişi 6284 sayılı kanundan yararlanmak için başvuruyor. Düşünebiliyor musunuz? Bir yılda 300 bin kişi. Bu ne demek? Bu bizim anlattığımız her şeyin gerçek olduğunu göstermiyor mu? Bu 6284’ün ne kadar hayati olduğunu göstermiyor mu? Kadınların yaşamak için mücadele ettiğini göstermiyor mu?