GÜNDEM

Kontrollü bir şekilde fay hatları kırılıp deprem yapılabilir mi? Naci Görür anlattı: ABD'de çalışmalar yapıldı

Abone Ol

Gazete Emek- Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, tv100 ekranlarında canlı olarak yayınlanan “Az Önce Konuştum Deprem Özel”in konuğu oldu.

Prof. Dr. Naci Görür'ün açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Öncelikle, biz bu ülkenin insanlarıyız. Bütün uğraşımız ve eğitimimiz kendi ülkemizi ve insanımıza hizmet ekmekle geçti ve öyle eğitildik. Hepimizde bir memleket ve insan sevgisi var. Zaten insanı sevmezseniz birçok şeyi yapamazsınız. Bencil bir davranışınız olur.

BÜYÜK BİR DEPREM ÜRETEBİLECEĞİ KONUSUNDA BİLİMSEL BİR SONUCA VARILDI"

Kahramanmaraş depremi özelinde konuşursak aynı şey İstanbul depremi için de söz konusu idi. Biliyorsunuz 1999 depreminden sonra Türk bilim insanları ve uluslararası bilim insanları da yaptığı çalışmalarla Marmara Denizi’nin içerisinde aktif bir fay sistemi olduğunu ve bu fay sisteminin büyük bir deprem üretebileceği konusunda bilimsel bir sonuca varıldı.

"1999'DAN BU YANA SÖYLÜYORUZ"

Onun üzerine de bizler İstanbul’u uyardık. Dolayısıyla vatandaşları da uyardık. 1999’dan bu yana da bunu söylüyoruz. Biz 1999 depreminden sonra yer bilimcileri olarak iki yeri uyardık. Gölcük’te deprem olunca Gölcük’ün hem doğusundaki yerleşim alanını hem de batısında Marmara olduğu için böyle bir doğrultu atımlı fay büyük bir deprem üretirse her iki yana doğru kırılmamış alanlara da stres transfer edebileceği için o zaman yer bilimcileri olarak dedik ki; ‘Düzce ve Marmara’ya dikkat’.

"STRESLE YÜKLENDİĞİ İÇİN HAREKETE GEÇEBİLİRLER"

Amanos, Hatay, Antakya ve Adana havzasında da bu fay sistemlerine bağlı olan bu fay sistemlerinden stres elde edebilecek henüz kırılmamış faylar olabilir. Dolayısıyla onlar ekstra stresle yüklendiği için bir şekilde harekete geçebilirler. Sadece bunu söylüyoruz. Bu da bilimsel bir öngörü. Biz bilim insanı olarak deprem ne zaman olacak, ne kadar büyüklükte olacak, nasıl olacak bilmiyoruz ama öyle bir durumda orayı uyarıyoruz.

BİZİM ORASI İÇİN UZUN YILLARDIR UYARIMIZ VARDI"

Kahramanmaraş yöresini uyarırken; bölgede en son deprem 1513 yılında olmuştur ve 7,4 büyüklüğündedir. Dolayısıyla en az 7 büyüklüğünde deprem bekleniyor diye bilinen bir şeydi. Bundan sonrakiler büyüklüğünü söyleyemiyoruz çünkü yani bu iki deprem fay sistemlerini hangi ölçüde kırdı, hangi fay enerji boşalttığını bilmediğimiz için henüz erken. Arkadaşlarımız çalışmalar yapıyorlar. Dolayısıyla bizim o uyarılarımız orası için uzun yıllardır vardı ve biliniyordu. Bu deprem sürpriz değildi.

Deprem Uzmanı Naci Görür, beklenen İstanbul depreminin nerelerde etkili olacağını anlattı

Kuzey Anadolu Fayı, büyük ölçüde 1939,1942,1943,1944,1957,1967 ve 1999’da Marmara’nın kapılarına dayandı. Yani tabiri caizse İstanbul’un surlarına dayandı. Bu deprem İstanbul’da olacak. Buraya kadar olan kırılmalarla enerjisinin büyük bir kısmını kırarak rahatladı. Dolayısıyla kırılmamış bazı yerler varsa onlarda kırılabilir ama Erzincan’dan itibaren İstanbul sınırlarına kadar Kuzey Anadolu fayı büyük bir ölçüde rahatladı. Sadece Karlıova-Erzincan arasında bizim Yedisu fayı dediğimiz bir yer var. Orada 7 ve üzeri bir deprem bekliyoruz. Orada en son deprem 1790’larda olmuş. Orayı bir tarafa bırakırsak artık Kuzey Anadolu fayı uzun bir dönem uyuma faslına geçebilir büyük bir depremler açısından 

BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ NE KADAR YAKIN?

Doğu Anadolu fayı enerjisini büyük ölçüde boşalttı. Daha deprem beklediğimiz yerler var Bingöl-Karlıova arasında bekliyoruz. Kuzey Anadolu fayı, İstanbul ve Erzincan yöresi hariç büyük ölçüde boşalttı. Türkiye, artık bundan sonra bu iki fay sisteminden türeyen büyük depremlerden uzak olabilir. Bu da ülkemizi deprem odaklı kentlere dönüşüm açısında rahatlatabilir. Bu bilimsel bir veridir. İstanbul’daki depremin zamanına gelince de yapılan çalışmalarda denildi ki Marmara bölgesi 1999 depremlerinden sonra her an olmak kaydıyla 7’den büyük bir deprem üretmesi 30 yıl içerisinde yüzde 62 olasıdır. Şimdi eğer 23 sene geçmişse bu olasılık daha da artmıştır. Deprem bu ülkede en gerçek bir unsur. Bu ülkenin en temel sorunu.

Adalar’ın güneyinde yer alan fay en fazla 7; 6’lar mertebesi daha doğru. İstanbul’da iki fay hattı kırılırsa 7,5 büyüklüğünü bulur. 7,5’i geçeceğini sanmıyorum.

Naci Görür, Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremle ilgili soruları yanıtladı.

Fay hatları üzerinde titreşimler oluşturarak fayın kontrolü kırılımı sağlanabiliyor mu?

HARRP teknolojisi ile yapay deprem teorileri, İstanbul ve Kahramanmaraş depremlerinin ardından yeniden gündeme geldi. Kahramanmaraş'ta Pazarcık ve Elbistan bölgelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık iki yıkıcı depremin ardından "Kahramanmaraş depremini HAARP mi çıkardı?" soruları gündeme geldi. ABD savaş gemisinin Marmara Denizi'ne demir atmasının ardından HAARP gemisi/silahının yapay deprem üretip üretemeyeceği merak konusu oldu.

ABD'DE BU YÖNDE ÇALIŞMALAR YAPILDI

Hayır ama şu var. Mesele o harprp şeyinden bir yazı var. Biz bilim insanları savunmuyoruz. Ama İyonosferden (İyonosfer, atmosferin elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyonların ve serbest elektronların bulunduğu 70 km ile 400 km lik kısmı.) bir takım dalgalar belirli sürelerde ve belirli şekillerde konsantre oluşturarak yerin altında çok küçük frekanslı dalgalar oluşturarak çünkü yerin altında kayaların içinde kuvars var. Onlar bir takım elektiriklenmeye dalga oluşturmaya müsait gibi bizim de anlamadığımız şeyler söylüyoruz. Depremi böyle tetikleyebilir miyiz, oluşturabilir miyiz diye soruyorlarsa. 

o depremi biz süni olarak yaratamayız ama depremin oluşumuna süni olarak yardımcı olabiliriz. O da nasıl? Deneme amacıyla uzun süre Kalifornia'da bir fay üzerinde çok miktarda deneme amaçllı çalışmalarda motor yağı, makina vesaire gibi enjeksiyon yaptılar. Bu enjeksiyon deprem fay hatı bir yerde hareket ederken sürtünüyor ya. Sürtünmenin durduğu yerde kırılınca ani deprem oluyor. İşte o yağı vermek suretiyle sürtünmeyi kolaylaştırmak, kaymayı kolaylaştırmak suretiyle  orada stres birikimini engelleyip yavaş yavaş kaymasını sağlamaya çalıştılar. 

JEOTERMAL KAYNAKLAR ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALARLA YAPMAK MÜMKÜN

Baktılar ki bu mümkün de olmuyor. Bu ölçekte böyle bir şey yapmanın bir anlamı yok diye ondan vazgeçtiler. Bu tür çalışmalar da olmuştur. Bir de jeotermal kaynaklar var. Kimi yerlerde jeotermal enerji elde ederken sıcak suyu alırsın elektirik enerjisine dönüştürürsün ondan sonra onu tekrar yer altına basman lazım. 

Genellikle faylı bölgeler olduğu için bu yer altına suyu bastığın zaman o yer altı suyu o faylarda tetiklenmeye küçük ölçekli deprem oluşturmaya neden olabiliyor. Niye çünkü yer altına suyu bastığın zaman o fayın bulunduğu yerlerdeki kayalarda gözeneklerin içindeki basınç artışına neden oluyor. Veya kimi yerlerde azalmasına neden oluyor. Şimdi sen yer altında böyle basınç düzleminde basınç alanında değişiklikler yaparsan fayda ani hareketler oluşturabilirsin. Yani bu mümkün.