ÖZEL HABER: EMRAH BAKIR
Gazete Emek - Son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz, birçok sektörü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Ancak, krizden en çok etkilenenlerden biri de terziler gibi küçük işletmeler oluyor. Ekonomik sıkıntılar hem terzileri olumsuz etkiledi hem de insanlar yeni kıyafet almak yerine eskilerini tamir ettirmeyi tercih ediyorlar. Biz de bu durumu araştırmak için birkaç terziyle görüştük.
Uzun yıllardır tekstil sektöründe çalışan Mürüvvet Ünal, asgari ücretin altında bir gelir elde ettiğini ve dükkanın masraflarının sadece kendini karşıladığını belirtiyor. Ünal, ‘’1991 yılından beri tekstil sektöründe faaliyet gösteriyorum. Dükkanımı on iki yıl önce açtım ve ticarethanem ise kırk yedi senedir var. Ancak, işler pek de kolay değil. Dükkanımı, özellikle çocuklarım olduğu için kapatıp başka bir işte çalışamam. Onları büyütmek için dükkanda kalmak zorundayım. Dolayısıyla, dükkana mahkum gibi hissediyorum. Ekonomik olarak sadece eşime yardımcı olabiliyorum. Dükkanın masrafları sadece kendi kendini karşılayabiliyor. Diğer masraflar çıktıktan sonra elimde pek bir şey kalmıyor. Aslında, sadece çalışmak için çalışıyorum. Prim ödemek ve dükkan giderlerini karşılamak için çalışıyorum. Ancak, aldığım ücret asgari ücretin çok altında ve ay sonunda elime geçen para neredeyse hiç olmuyor. Gelen gelir, gidenlere gidiyor’’ diye konuştu.
On iki yıl önce terzi dükkanını açan Fatma Türü, başlangıçta işlerin iyi gittiğini ancak son zamanlarda zorlu ekonomik koşulların kendilerini de olumsuz etkilediğini ve insanların eski elbiseleri getirip yeniden yaptırdığını dile getiren Türü,’’İnsanlar ucuz ve uygun ürünleri bulup bize getirip her tarafını yeniden yaptırıyorlar. Ve bizde hakkımız olanı istediğimiz zamanda onlara fazla geliyor. Böyle bir anlaşmazlık içindeyiz işte. Son bir yıldır aşırı derecede bize sürekli eski elbiseler gelmeye başladı. İnsanlar eski kıyafetlerini getirip model değişikliği ya da kestirip yapıyorlar. Yani hazır alamadıklarından ve hazıra ulaşamadıklarından dolayı dolaplarındakilerinideğerlendirmeye çalışıyorlar. Önceleri müşteriler kumaş getiriyordu ve biz onları kesip elbiseler dikiyorduk. Tadilattan kıyafet dikemiyoruz’’ dedi.
1969 yılından beri terzi işiyle uğraşan Tahsin Çoban diğer terziler gibi benzer zorluklarla karşı karşıya. Pandemi sonrası artan zamlarların zorlukları ve müşterilerin eski kıyafetlerini tamir ettirmeye yönelik taleplerinin arttığını belirten Çoban, ‘’1969 yılından beri terzi işiyle uğraşıyorum. Pandemisonrası zamların artmasıyla baş edemiyoruz. Yeni zamlara ayak uyduramıyor ve müşterilere yansıtamıyoruz. Örneğin, bize paça işi için elli TL dediğimizde, müşterilerin bu fiyatı fazla bulduğunu görüyoruz. Son zamanlarda müşteriler, eski elbiselerini yeniye göre uydurmaya çalışıyorlar’’ diye ifade etti.