Gazete Emek- 2021'de yapılan seçimlerde çok yüksek oy alarak Frankfurt Belediyesi Meclisine giren Agatay, çevre ve göç konusunda dikkat çeken çalışmalar yapıyor. Türkiye'ye yönelik de değerlendirmelerde bulunan Agatay, Frankfurt'taki deneyimlerini kayyumlar gittikten sonra Doğu ve Güneydoğu'daki belediyelerle paylaşmak istediği
Son dönemlerde Türkiye'den Avrupa ülkelerine yönelik göç edenlerin sayısı bir kez daha arttı. Hem ekonomik sebepler hem de ülkede artan baskı nedeniyle özellikle muhalif insanların çoğu Avrupa'ya gitmek istiyor. Asya ve Ortadoğu'da yaşanan savaşlar ve son olarak Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla birlikte Avrupa'ya göç etmek isteyenlerin sayısı rekor düzeyinde arttı. Göç edenlerin sayısı artınca Avrupa ülkeleri de belli kısıtlamalar getirdi.
Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinden Avrupa'ya yapılan göçler ise yeni değil. 1980 darbesinin yarattığı kaos ortamı ve 1990'lı yılların korkunç bir sürece evrilmesi binlerce kişinin göç yollarına düşmesine neden oldu. Avrupa ülkelerine göç eden Kürtlerden bazıları uyum sorunu yaşayıp tekrar geri dönerken önemli bir kısmı ise çok çabuk adepte olup büyük başarılara imza attı.
Avrupa ülkelerinin hem demokrasisine ciddi katkı sağladılar hem de ekonomik olarak yük olmaktan çok finansal katkı sağladılar. Bazıları Avrupa ülkelerinin yönetimlerinde yer aldı. Almanya, Hollanda, İsveç, Belçika başta olmak üzere birçok ülkenin hem merkezi hem de yerel yönetimlerinde yer alıp demokrasilerine ciddi katkı sağladılar. Bu isimlere çok fazla örnek verilebilir. O örneklerden biri de 1990'lı yılların başında kardeşleri ile birlikte Mardin'den Almanya'ya göç eden Mehmet Agatay. Agatay'ın bu zorlu göç yolculuğu ve azimle sürdürdüğü mücadelesi beraberinde bir başarı hikayesi de getirdi.
Mehmet Agatay ve Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Mike Josef
Agatay ile bu zorlu yolculuğu, Almanya'da yaptıklarını ve bundan sonraki hedeflerini konuştuk.
* Mehmet Agatay kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1978'de Mardin merkeze bağlı Yaylacık (Küferdel) köyünde dünyaya geldim ilkokulu köyde bitirdim. 90’ların başında malum sebeplerden dolayı çocuk yaşta küçük kardeşlerimle veliler olmadan Almanya’ya göç ettik.
"FRANKFURT'TAKİ KURULUŞLAR SAYESİNDE ENTEGRASYONDA SORUN YAŞAMADIM"
Geldiğimden beri Frankfurt şehrinde yaşıyorum. O zamanlar Almanya’da göç şartları değişikti, Frankfurt'aki resmî kurumlar tarafından olsun, gönüllü kuruluşlar tarafından olsun büyük bir destek gördük. Onların sayesinde entegrasyonda hiçbir zorluk yaşamadım.
* Almanya'da siyasete nasıl girme kararı aldınız? Bu kararınız orada nasıl karşılandı?
Kürt olarak zaten siyasi doğuyorsunuz.:)
Babam inançlı bir insandı ve aynı zamanda avcıydı. Beni ve kardeşlerimi İnsan ve doğa sevgisiyle büyüttü. Unutmam çocukken yolda yürürken bir taş bir Engel gördüğünde alırdı onu, başkasına insana Hayvana engel olmaması için.
"DÜNYADAKİ BÜYÜK GÖÇ VE ÇEVRE SORUNLARI NEDENİYLE SİYASETE GİRME KARARI ALDIM"
Siyasete girme sebeplerimin başında dünyamızdaki büyük göç sorunu göçmenlerin çektiği sıkıntılar geliyor.
Ben Almanya'ya geldiğimden beri gönülü insanlardan aldığım destek gibi, aynı sıkıntılarla Almanya’ya gelenlere yardımcı olmaya çalıştım. Bunu gönüllü olarak yapıyordum öte yandan büyük bir çevre ve doğa hayranı, savunucusu ve koruyucusuyum.
Bilindiği gibi dünya nüfusunun artmasıyla dünyamız maalesef büyük bir doğa katliamı ve çevre kirliliğiyle karşı karşıya geldi. Bu sorun da göç sorunu gibi günden güne büyüyor.
Yıllardır Yeşiller Partisine üyeydim. 2021'deki yerel seçimlerde Frankfurt il meclisine girmek için partim Yeşiller listesinden 54. sıradan aday oldum. Hem 30 yıldan fazla Frankfurt'ta verdiğim mücadele ve çalışmalar hem de Alman vatandaşı göçmenlerin oylarıyla 55 bin oy olarak 22 sıra yükselip meclise girdim.
* Almanya'da siyasete girdikten sonra neler yaptınız, hangi çalışmalara imza attınız?
Şuan meclise iki kurulda görev yapıyorum,
1. İklim, doğa ve çevre
2. Çeşitlilik, katılım ve Avrupa kurullarında görev yapıyorum.
"GELEN GÖÇMENLERİN HIZLI BİR ŞEKİLDE ENTEGRE OLMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ"
Geçen 2,5 sene zarfında partimle beraber hem güzel şehrimiz Frankfurt hem de Frankfurt'ta yaşayan ve çalışan 1,5 milyona yakın vatandaş için güzel çalışmalar yapıyoruz. Bunlar buraya gelen yabancıların ( gerek mülteci gerekse İşçi olarak gelen insanların burdaki yaşama ve iş dünyasına hızlı bir şekilde entegre olmaları. Yabancılar dairesinin daha modernleşmesi ve hızlı çalışması yönünde başarılı çalımalarımız oldu ve devam ediyor. Çevre kosunda, yeşillendirme yapıyoruz. Örneğin 2030'a kadar 10 bin yeni ağacın dikilmesini hedefliyoruz. Beton alanlarının yeşilendirilmesi ile bisiklet yollarının güvenli ve konforlu hale getirilmesi gibi çalışmalar yapıyrouz. Bu çalışmalarımız Frankfurtlular tarafından büyük ilgi görüyor.
"FRANKFURT'TA EDİNDİĞİM TECRÜBELERİ DİYARBAKIR VE MARDİN BELEDİYELERİ PAYLAŞMAK İSTERİM"
* Türkiye ve Türkiye'nin Kürtlere yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'de siyaset yapma gibi bir planınız ve düşünceniz var mı?
Siyasetin de özgürce yapılmasından yanayım. Türkiye'de maalesef bunu göremiyorum. Umarım bu aklıselim bir siyasetle değişir. Şimdilik Türkiyede bir siyaset yapma gibi bir planım yok. Gelecek ne getirir bilemiyorum. Gönül ister ki Frankfurt'ta edindiğim tecrübeleri Mardin’de Diyarbakır’da Türkiye’nin başka Belediyeleri ile paylaşayım. Ama şu anda özellikle Doğu ve Güneydoğu'da Kürtlerin yaşadığı bölgede Kayyum atanan belediyelerin çalışmadığını insanlardan duyuyorum, ziyaretlerimde şehrin çevre olsun diğer idareler olsun büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu görüyorum.
"TÜRKİYE'DEN ALMANYA'YA ÇOK FAZLA GÖÇMEN GELİYOR"
* Türkiye'de yaşanan sıkıntılı süreçten sonra Almanya'ya göç etmek isteyenler çok var mı? Almanya'ya gelenler hangi sorunları yaşıyor, siz onlara neler öneririsiniz gelmeden önce ve geldikten sonra?
Türkiyede geçen senenin başından beri ve Türkiye’deki ekonomik krizden dolayı Almanya’ya çok fazla göçmen geliyor. Bu insanlar büyük sıkıntılarla buraya geldikten sonra da büyük sıkıntılar çekiyorlar. İltica süresinin sonuçlanmasına kadar kamplarda kalıyorlar ve en az 1.5 seneleri kayboluyor.
"ALMANYA'YA GELİP DE UMDUĞUNU BULAMAYAN ÇOK İNSAN DA VAR"
Doğrudur, Almanya’da bir işçi eksikliği var ve buraya gelmenin daha legal yolları var. Örneğin yaptığınız meslek üzerinden işçi vizesi başvurusu yapıp burada bir firmayla anlaşıp o şekilde gelebilme imkanları var. Üzülüyorum şahsen insanların şebekelere 10 binlerce Euro verip Ege’de Akdenizde hayatlarını çocuklarının hayatlarını riske atıyorlar. Bu yollara düşüp sonra buraya gelip umdukları gibi olmadığını görüp geri giden çok insan da görüyorum buna şahit oluyorum.