Gazete Emek- Hitachi işletmesinin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu'daki fabrikalarında 4 Aralık’ta başlayan grev sürerken; bugün de Schneider Elektrik’in Kocaeli Çayırova’da ve Manisa’da bulunan fabrikaları ile Gebze’deki Grid Solutions fabrikasında işçiler şalteri indirdi, greve çıktı. Böylelikle grevde olan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin sayısı bin 500’ü aştı.
Fabrika önlerinde pankartlarıyla, “Direne direne direnişten zafere“, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atan metal işçileri “Metal işçisi çalıştı, üretti ve işverenlere çok kazandırdı. Şimdi karşılığını istiyor!”, “Şimdi sıra metal işçilerinin emekleri ile zenginleşen metal işverenlerin de ve MESS'te” diye seslendi. MESS’in sefalet zammı dayatmasını Kabul etmeyen Birleşik Metal-İş üyesi işçiler talepleri karşılanana kadar mücadeleyi büyütmekte kararlı.
GE Grid Solutions fabrikasının Gebze'de bulunan fabrikasında greve çıkan işçilere seslenen Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, "Bizleri açlığa mahkûm edenlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. Grev alanına Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Mersen gerevcileri, Hödlmayr direnişçileri, Birleşik Metal-İş Kocaeli ve İstanbul Şubeleri, Genel-İş, Nakliyat-İş, Emek Partisi, TİP, TKP, TÖP, HKP, DİP, UİD-DER ve MİB üye ve yöneticileri de desteğe geldi.
"İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Grev alanında konuşan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, 4 aydır sözleşme sürecini sürdürdüklerini belirtti. Metal işçilerinin sefalet ücretine boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Atar, "Sendikamızın yetkili kurumları ve işveren sendikası MESS ile müzakere ettik, mücadelemizi sürdürdük. Şimdi grev aşamasındayız. Bu dönem yüksek enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen üretime devam ederek çarkları döndürerek kendi hakettiğimiz payı almak için mücadele ettik. Son üç yıldır uygulanan ekonomik politikalar sonucunda bizler de diğer işçiler gibi reel gelirimizden kayıp yaşadık. Her geçen gün artan enflasyon ve hayat pahalılığına maruz kaldık. Uluslararası sermaye kuruluşları kasalarını doldururken, tarihte görülmemiş düzeyde değer kaybeden emekçi sınıfı olarak bizler ezildik. İşte böyle bir sürecin sonunda halen yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı devam ederken bir nebze de olsa hayatımızı kolaylaştırmak için bu toplu sözleşme için binlerce emekçi mücadele ettik. Bu işçi sınıfına umut oldu. Mevcut ücretlerimiz ortalama 30 bin bile değil, 4 kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafından biraz daha fazlaya çalışıyoruz. Gayet karşılanabilir taleplerde bulunuyoruz. Genel olarak ortalama bugünkü yoksulluk sınırında talepte bulunduk. Bu fabrikanın sahipleri Türkiye'nin en çok kazanan sermayesinden biri, onlara burdan sesleniyoruz, siz bizi köle olarak değerlendiriyor olabilirsiniz ama biz insanca yaşamak istiyoruz" dedi.
Krizin yükünün emekçilere yüklenmek istendiğini belirten Akar, "Enflasyonun yükselme döneminde Türkiye'de yerli ve milli sermayeye kur korumalı mevduat hesapları ile korurken bizleri yoksul bıraktılar. Bir emekçi, bırakın kirasını ödemeyi karnını zor doyuruyorsa bunun sebebi MESS gibi işçi düşmanı sendikalar ve sermaye iktidarı AKP'dir. Bu krizi, kendi yağmaladıklarının yükünü biz emekçilere yüklemek istiyorlar. Asgari ücreti açlık sınırında bırakarak 7 milyon asgari ücretliyi açlığa mahkum ediyorlar. Ülkede adelet mücadelemiz ile emekçilerin mücadelesini vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
GREV SÜRECİNE NASIL GELİNDİ?
Atlardır MESS ile toplu sözleşme sürecinde olan Birleşik Metal-Iş MESS’e bağlı 4 işletme ve bir süre önce MESS’ten ayrılan bir işletme ile birlikte toplam 5 işletme için görüşmelere 9 Ağustos’ta başladı. Görüşmelerin başladığı 60 günlük süre içinde MESS ile 5 toplantı yaptı. Birleşik Metal-İş üyeleri ücret zammı olarak ilk 6 aylık dönem için ortalamada yüzde 125 ücret artışı talep etmişti. Ancak MESS 3 yıllık yüzde 40 zam dayattı. Toplantılarda sonuç alamayan sendika ve işçiler grev aşamasına geldi. 2 bin üyeyi kapsayan sözleşmede 5 işletmeye bağlı 9 fabrikada grev süreci içine girildi.
MESS üyesi Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Elektrik ve Arıtaş Kriyojenik ile MESS’ten ayrılan Green Transfo fabrikalarında, Birleşik Metal-İş üyesi 2 bin işçi adına süren toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanması nedeniyle alınan grev kararı ilk olarak 4 Aralık’ta Hitachi’de hayata geçirildi. Dilovası, Kartal, Dudullu ve Tuzla’daki 4 fabrikada 500 işçi grev pankartlarını fabrikalara astı. Bugün de Schneider Elektrik’in Kocaeli Çayırova’da ve Manisa’da bulunan fabrikaları ile Gebze’deki Grid Solutions fabrikasında greve çıkıldı. Kocaeli/Çayırova’da bulunan Green Transfo Energy fabrikasında ise 25 Aralık günü greve çıkılacak.
Birleşik Metal-İş yaptığı açıklamada sürece ilişkin şunları söylemişti: “MESS bize 3 yıllık bir TİS teklif etti. Ücret zam teklifini de sosyal haklara ilişkin teklifini de 3 yıl için verdi. Ücret zammı olarak ilk 6 aylık dönem için ortalamada yüzde 125 ücret artışı talep ettik. MESS ise bize işyerlerine göre farklı oranlara tekabül etse de ilk altı ay için ortalamada yüzde 40 oranında bir zam teklif etti. Diğer 6’şar aylar için de enflasyon oranında bir artış teklif etti.Sosyal haklarda ise birinci yıl için yüzde 60 oranında artış teklif etti, sonraki 2 yıl için de yıllık enflasyon oranında bir artış teklif etti. MESS’in 3 yıllık TİS teklifine karşı biz, 3 yıllık bir sözleşmeyi tartışma konusu yapmamızın mümkün olmadığını, böylesi bir teklifi kabul etmemizin söz konusu olamayacağını gayet açık olarak söyledik. 3 yıllık sözleşmenin işçiler için daha fazla kayıp demek olduğunu biliyoruz. Ayrıca, kazanılmış haklarımızı geriye götürecek çeşitli maddeler teklif ettiler. İkramiyeler fiili çalışmaya bağlı ödensin diyorlar. Yani, işçi rapor aldığında ikramiye almasın diyorlar. Denkleştirme ve telafi çalışması yapılsın istiyorlar. Yani, işçi bir gün 6 saat başka bir gün de 10 saat çalışsın istiyorlar. İşçilerin günlük yaşamı sadece işverene, işe bağlı olsun, fazla mesai ücreti de alınmasın istiyorlar. Deneme süresinin 4 aya çıkarılmasını teklif ettiler. Böylece, toplu sözleşmeden bir işçi 4 ay yararlanmasın, kolayca işçi işten çıkarılsın istiyorlar. İşverenlerin bu tekliflerinin hiçbirini ne kabul ederiz ne de tartışırız. İşçilerin kazanılmış haklarını konuşmayız, pazarlık konusu etmeyiz. Bunu toplantılarda gayet açık biçimde söyledik.” (Gebze/EVRENSEL)