Gazete Emek- Uzun bir aradan sonra Habertürk’te Fatih Altaylı’ya konuşan HDP Eş Genel Bakanı Mithat Sancar, gündemdeki konulara dair soruları yanıtladı.
HDP'ye yönelik kapatma davasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in, bugün Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) sözlü olarak mütalaasını verdiğini hatırlatan Sancar, "Usulü aşamaları var. Bu sözlü aşamanın başladığı an oluyor. Bizim avukatlar alınmadı, kapalı yapıldı. Bize savunma için süre verilecek. Savunmadan sonra AYM Başkanı dosyayı raportöre verecek ve AYM genel kurulu üçte iki çoğunlukta karar verecek. Kapatma, kapatmama ve Hazine yardımından kısmen men etme kararı çıkacaktır. Bu kararlar 15 üyeden 10'unun evet demesi gerekiyor" diye konuştu.
TÜRKİYE'DE YARGININ DURUMU ORTADA"
AYM üyeleriyle ilgili olumsuz ifadeler kullanmayacağını belirten Sancar, "Davanın seyrini belirleyen mahkemenin kendi yönetimidir. Ben mahkeme üyelerine ilişkin hiçbir zaman olumsuz söz kullanmak istemem. Son ana kadar kendilerinin hukuka ve vicdana uygun karar verecek olan inancımı korumak istediğimi belirttim ama Türkiye'de yargının durumu ortada" dedi.
"Sadece mahkeme salonunda karara bağlanacak bir davayla karara bağlanacak bir davadan söz etmek naiflik olur" diyen Sancar, "Biz de naif değiliz. İktidarın bu kararların herhangi birinde etkisi olacağı açık. Bu kararlardan hangisinin ne zaman çıkacağı önemlidir. Seçim sürecinin öncesinde çıkması önemlidir. Seçim sonrasına bırakılması hukuka ve vicdanlara en uygunu olandır. Biz AYM'den böyle bir talepte bulunacağız. Bunu da buradan sizin kanalınızdan duyurmak isterim" ifadelerini kullandı.
Siyasi yasak talebi hakkında da konuşan Mithat Sancar, "Siyasi yasak bağımsız siyaset yapmaya engel değil. Seçim sürecine bu tehditle girilmesi sadece HDP'yi değil Türkiye'de seçim sürecinin adil, demokratik işleyişini de engelleyecektir. Karar ya seçim sürecini etkilemeyecek şekilde çıkmalı ya da seçim sonrasına resmen bırakıldığına dair karar alınmalıdır. Bunu Türkiye için istiyoruz" şeklinde konuştu.
"SEÇİM DÖNEMİNDE TEHDİT OLARAK KULLANILACAK"
Davanın açılacağı belli olduktan sonra çalışma grubu oluşturarak, bütün ihtimalleri değerlendirdiklerini söyleyen Sancar, şöyle devam etti:
"Parlamento seçimlerine girecek yolları bulma konusundaki çalışmalarımız erken zamanda başladı ve tamamlandı. Bütün yolları tıkayabilirler mi? Bunu yapabilmek için Anayasa'yı açık ve net askıya aldıklarını ilan etmeleri gerekir. Bütün yollar tıkansa elbette bir yol buluruz. Gelecek dönem demokrasi ile cumhuriyetin buluştuğu dönem olmalıdır. İkinci yüzyıla böyle girilmelidir. O nedenle bir yol bulacağız. Bulduğumuz yollar var. Ne yapılırsa yapılsın bu seçimlerde sayısal ve siyasal gücümüzü mutlaka yansıtacağız. Esasen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partiyi kapatmaları durumu değiştirmiyor. Biz seçimlerde tavrımızı belirleriz. Hangi tavrı alacağımız partinin kapatılmasından etkilenmez. Esas mesele parlamento seçimlerine girmektir. Kararın olumsuz çıkma ihtimalini esas alıyoruz. En kötü senaryoya göre çalışma yürüttük, tedbirlerimizi buna göre aldık. Şu anda öyle görülüyor ki, seçim döneminde bir tehdit olarak kullanılacak şekilde yürütülüyor."