ÖZEL HABER/BARIŞ ASLAN

Gazete Emek-   ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından düzenlenen ‘Dünya Turnuvası’ adlı çevrimiçi fotoğraf yarışmasında birinci olan Van Gölü’nün kirliliği, güzelliğine gölge düşürüyor. Van Gölü’nde bir taraftan çekilme yaşanırken diğer taraftan ise hızla kirleniyor. Göle, derelerden dökülen pislikler ve kanalizasyon atıklarıyla yaşanan kirlilikten sonra bu kez de tonlarca moloz ve hafriyatla doldurulmaya başlandı. Van Büyük Şehir Belediyesi araçları tarafından gölün farklı noktalarında moloz ve hafriyat dökülmeye başlandı. İş makinelerin hafriyat döktüğü alanlarda toz dumanları yükselirken, göl ise balçıklarla doldu.

 ‘DUR DİYELİM’

Van Gölü’nün gün geçtikçe daha çok kirletildiğini belirten hafriyat dökülen noktalardan biri olan İskele mahalle sakini Mehmet Şirin Altıntaş, yetkililerin bu duruma bir an önce son vermesini istedi. Altıntaş, “Van Gölü’ne, son aylarda yüzlerce hafriyat ve moloz dökülmektedir. Van Gölü’nün ekolojik dengesi bozulmaktadır. Van Gölü’nün maviliğinin kaybetmesine, dibinin bir çamur deryasına dönmesine sebep olmaktadır. Güzelim Van Gölü’nü bitiren şahıslar, kurumlardan rica ediyoruz molozu, hafriyatı dökmesinler. Süphan ile Nemrut’un bile maviliğini kıskanıp küllerini patlatmadıkları Van Gölü’ne biz 21. Yüzyıl Türkiye’sinde moloz, hafriyat dökmeyelim. Van’daki devlet kurumları başta olmak üzere sivil toplum örgütlerine seslenmek istiyorum. Van Gölü’nü bu çamur deryasına terk etmeyelim, buna bir dur diyelim” diye konuştu. 

‘VAHŞETTİR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla 1 Haziran 2021’de açılan Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisinden çıkan kanalizasyonun Van Gölü’ne akıtılmasını eleştiren Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEVDER)  Başkanı Ali Kalçık, göle moloz ve hafriyat dökülmesine ise isyan etti. Kalçık, “Burası 1 Haziran 2021’de Emine Erdoğan’ın büyük vaatlerle açılışını yaptığı ileri biyolojik arıtmadan çıkan kanalizasyon. Karşıda derinlemesine baktığımızda yaklaşık 1 kilometre simsiyah sadece kanalizasyon suyu görünüyor. Hemen karşımızda görünen binlerce martının ne kadar kirli olduğunun ölçüsüdür. Böylesi bir vahşetin uygulandığı yerde, Van’da bulunan bütün kurumların, bireylerin, partilerin koruma kanununun çıkmasını istemelerine rağmen kanalizasyon atıkları Van Gölü’ne akıtılıyor. Birçok ülkede sulama, amaçlı olarak kullanılır. Maalesef bizim ileri biyolojik arıtmadan çıkan bir vahşet, ilkelliktir.”

‘KAYYUMLARIN MARİFETİ’

Moloz ve hafriyatların Van Gölü’ne akıtılmasının kıyı kanununa riayet edilmediğinin altını çizen Kalçık sözlerini şöyle tamamladı: “Kıyı koruma kanunu diye bir kanun olmasına rağmen bu kanuna riayet edilmediği gibi hafriyat yönetmenliğinin olması gerektiği bir yerde böylesi bir vahşet yaşanıyor. 3621 sayılı yasa der ki; “Savaş koşullarında dahi sosyal tesis yapılamaz. Kimse gölleri, suları gasp edemez. Buraya tonlarca hafriyatlar dökülmüş. Kıyı kanunu ihlal edilmiş. Hemen yanında iskele var. Böylesi bir ilkellik, doğaya sahip olmamak ancak kayyımların marifeti olabilir. Bu kayyımların yaptığı uygulamanın sonucudur.”

Göldeki kirlilik ve moloz ve hafriyatın dökülmesiyle ilgili görüştüğümüz Van Büyük Şehir belediyesi yetkilileri ise açıklama yapmadılar.