Gazete Emek- TBMM'de grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Özel, "Geçen sene ilk grup toplantısında gündemimde ilk olarak diyabet hastası çocuklar vardı. SGK bunu ödemiyor. Bakan 'En kısa sürede çözeceğiz' demişti. 1 yıl geçti, çocukların parmakları delinmeye devam ediyor. Sayın Bakan, çocuklar sizin sözünüzü tutmanızı bekliyor" dedi.

CHP'NİN OY ORANI

Partisinin oy oranını açıklayan Özel, "Seçim satıh maline gelindiğinde partinin oyu bir ay öncesinde yüzde 30'u geçiyor. O ay yüzde 38 alıyoruz ama "Bu pazar seçim olsa?" sorusuna yüzde 34'lerde CHP cevabı veriliyor ve o büyük zafer geliyor o gece" diye konuştu.

'POST SORUNU VARDIR'

Öcalan çağrısı sonrası yeni anayasa çağrısı yapan ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak yola devam etmesini savunan Bahçeli'ye yanıt veren Özel, "Bahçeli ağzındaki baklayı çıkarmıştır. Erdoğan'ın kürt sorunu yoktur, kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın post sorunu vardır" ifadelerini kullandı.

"Şimdi bütün Türkiye duysun ki neymiş yaptıkları? Bir kere söyledikleri şuymuş: Kürt sorunu yoktur. Kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürk sorunu. Kürk sorunu vardır. Ne Türk ne Kürt ne Alevi ne Sünni, bunların dost kaygısı yoktur, dostluk projesi yoktur. Bunlarca dostluk sorunu, dost sorunu yoktur. Recep Tayyip Erdoğan'ın post sorunu vardır. Postunu bırakmak istememektedir... Erdoğan bir kez daha aday olabilsin, bir kez daha seçilsin diye anayasa değiştirmekten, bunun için de gerekirse Abdullah Öcalan'ı bile Meclis'e getirmekten bahsetmektedir. Samimiyet budur. Sonda bu konuda önemli bir çağrıda bulunacağım. Ancak partimizin Kürt sorununun var olduğunu, çözüm adresinin Meclis olduğunu ancak toplumsal mutabakatla bunun sağlanabileceğini hiçbir partiyi, hiçbir grubu dışlamadan ve olmazsa olmaz altın standardımdır, kırmızı çizgimdir. Şehit ailelerinin, evlatlarının, eşlerinin ve gazilerimizin yüzüne bakamayacağımız hiçbir şey yapmadan bu sorunu çözeceğiz. Tabii bu sürecin, bu sürecin tuzaklarla dolu bir süreç olduğunu bilelim. İşte Esenyurt'ta yaşananlar, kurduğu hiçbir tuzaktan sonuç alamayan iktidar bu kez Türkiye'nin en büyük ilçesine kayyım atayarak karşımıza çıktı geldi."

AHMET ÖZER AÇIKLAMASI

Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atanmasına ilişkin konuşan Özel, şöyle devam etti:

"Yerel seçimlerde Türkiye'nin dünyada en bilinen, en gözde kentine, dünyanın gözbebeği kentine, İstanbul'a, onun en büyük ilçesine kayyım atıyorlar. Bunu yaparken önce Esenyurt, Esenyurt üzerinden İstanbul, İstanbul üzerinden Türkiye'yi kuşatmayı, Türkiye'deki yöneticilerin seçilme hakkına değil, milletin seçme hakkına el atmaya tenezzül ediyorlar. Ve bunu maalesef FETÖ'nün yöntemleriyle, FETÖ'nün Zekeriya Öz'ünün yaptıklarının hemen hepsini hep birlikte yaparak, hepsini birden kullanmaya Zekeriya Öz bile yeltenmemişken, geliyorlar bunlara yelteniyorlar. Bakın sabaheleyin her sabah belediyeye giden birisini, belediyeye odasına gidip davet edebilecekken, bir telefonla çağırabilecekken illa gözaltı yapacaksan evden çıkışını bekleyip polis aracına davet edebilecekken, sabah 5.00'te şafak operasyonuyla, FETÖ taktikleriyle evin kapısını bir çilingir ve bir balyoz marifetiyle kırarken korkulu bir eş açıyor. O eş "Ne yapıyorsunuz?" deyince ite kaka içeri giriyorlar. "Kaldırayım, uyandırayım Ahmet'i." diyor. "Sen dur." diyorlar. "Burada bekleyeceksin." Yatak odasına polisler giriyor. Uyumakta olan kişiyi, Ahmet Özer'i, başkanımızı yatağında yorganını bizzat açarak kaldırıp gözaltına alıyorlar. Bu uygulama, bu uygulama sadece yataktaki kişinin bomba tuzakladığı düşünülüyorsa, canlı bomba ihtimali olması düşünülüyorsa yapılan, aksi takdirde yapılmayacak bir uygulama iken bu uygulamayı yapıyorlar. Eş zamanlı belediyenin kapısını kırıyorlar. Avukatlarımız yetişiyor, belediye meclis üyelerimiz aramaya tanıklık etmek istiyorlar, "Hayır!" diyorlar. Ne evde ne belediyede avukat yok. Bilgisayarlara el koyuyorlar. "İmajları yok." Sadece ve sadece Zekeriya Öz'ün bir kumpas davasında yeltendiği, onun kararının da Anayasa Mahkemesince bu yüzden bozulduğu, imaj vermemişsin, pek çok davanın aramada polis yok diye bozulduğu için titizlikle aramasında avukat bulundurulduğu FETÖ'cü süreçlerin bile ilerisinde tek başlarına arıyorlar. "PKK dergisi bulduk. Bir roman bulduk, bunu sen yazıyordun. İçinde terörle ilgili ibarelere rastladık." diyorlar. "Bilgisayarın imajını aldık. Bilgisayara yazdığın her şey elimizde." diyorsun ama bizim avukatlara imaj vermiyorlar. Bilgisayarı alıyorlar, içini, o anki halini bize vermiyorlar ve buradaki delillerle de tutuklama yapıyorlar. Bakın, elimde Ahmet Özer tutuklamasıyla ilgili TRT'nin ve Anadolu Ajansı'nın alet edildiği üç yalan ve doğrusu var. Bunu, bir, "Ahmet Özer, DEM'lidir." Cevap: Bu yalan. 10 yıldır CHP üyesidir. İki kez milletvekili adayı olarak bu odaya geldi. Çayımı içti, çayımızı içti. Bizden destek istedi, milletvekili adayımızdır. Belediye başkan adayımızdır. "DEM belirlemiştir." diyorlar. "DEM'lidir." diyorlar. 10 yıldır CHP'lidir."

ASGARİ ÜCRET

Asgari ücretin 30 bin TL olması gerektiğini savunan Özel, "Bu enflasyonla yeniden değerleme olayı yüzde 44 oldu. 1 Ocak günü devletin sizden aldığı her paraya yüzde 44 zam gelecek. 17 bin liralık asgari ücret enflasyona göre değil, hedef enflasyona göre vereceğiz diyorlar. Asgari ücretliyi ezmeye çalışıyorlar. Tüm sendikalara sesleniyorum; biz büyük bir mücadele vereceğiz. Asgari ücrete gelmesi gereken zam yüzde 80'dir. 30 bin lira asgari ücreti hep birlikte savunalım. Asgari ücrette kabul edilebilir son fiyat 30 bin, 30 yoksa biz yokuz diyorsanız sizi bu mücadeleye davet ediyorum" diye konuştu.

Erdoğan’dan Bahçeli’nin Öcalan çağrısı ve asgari ücrete ilişkin açıklama Erdoğan’dan Bahçeli’nin Öcalan çağrısı ve asgari ücrete ilişkin açıklama

Kaynak: Duvar

Editör: şilan