Gazete Emek - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde yapılan grup toplantısında konuştu. Özel, 'kent uzlaşısı' üzerinden başlayan soruşturmaya tepki gösterirken, "Batı’daki Kürtlerin temsil edilebilmeleri için Meclis listelerine yazılmaları teröristlikse ben terörist olayım kardeşim. Kürt olup da bambaşka sebeplerden AK Parti’ye oy veren abilerim ablalarım, “Oyu bana verirsen seçmensin, onlara verirsen teröristsin.” Görün bunları görün" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde yapılan grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Özel burada yaptığı açıklamanın tamamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki gösterdi. Özel, 'kent uzlaşısı' üzerinden başlatılan soruşturmaya da tepki gösterirken, "Batı’daki Kürtlerin temsil edilebilmeleri için Meclis listelerine yazılmaları teröristlikse ben terörist olayım kardeşim. Kürt olup da bambaşka sebeplerden AK Parti’ye oy veren abilerim ablalarım, “Oyu bana verirsen seçmensin, onlara verirsen teröristsin.” Görün bunları görün." dedi.
Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere birçok ismin gözaltına alınmasıyla başlayan süreçte, İstanbul’dan ayrılmamıştı.
BİZ DARBEYE KARŞI DİRENİYORUZ'
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bugün 19 mart başarısız darbe girişimine karşı direnişimizin 7. günündeyiz. Türkiye kumpasa karşı sokaklarda itiraz ediyor. Bir darbeye karşı direniyoruz ve direnme hakkımızı kullanıyoruz.
Karşımızda kendi siyasi çıkarları için Türkiye'ye ihanet eden bir avuç insan var. Arkalarında halk yok. Devlet dediğiniz onu yönetmek için milletin yetkisiyle başa gelen bir avuç muhteristen ibaret değildir.
Öyle sakın ha 'devlet aklı şunu diyor, bunu diyor', milletin menfaati neredeyse devletin aklı oradadır. Darbenin karşısındadır. Bu darbeye 19 Mart'a kalkıştılar, bu darbeye kalkışıldığında 20 Mart sabahı şunu gördük, hepimiz biliyorduk, organize kötülükle karşı karşıya olduğumuzda.
Ben, o gün sabah uyandığımda ilk işim İstanbul'a ulaşmak, bu darbenin hedeflediği mekanı savunmak oldu. Darbeler iktidara karşı yapılır, ve iktidar nerede temsil ediliyorsa orası ele geçirilmeye çalışılır. Burada hedefin onun simge binası Saraçhane olduğunu biliyorduk. 25 yıl boyunca Erdoğan ya da atadıkları tarafından yönetilmiş.
'ONU YENECEK RAKİP BULMAKTA ZORLANDILAR'
2019'da bu kenti, Saraçhane'yi Ekrem İmamoğlu'na emanet ettiler. Önce bir şaşkınlık, sonra hemen "fark çok az 13 bin oy farkla onlara mı vereceğiz, 19 gün burada, sandık nöbeti tuttu arkadaşlarımız. Ardından Saraçhane'de mazbatayı aldık, ardından hazmedemeyip seçimi iptal ettiler, fark arttı.
5 yıl her türlü hizmeti yavaşlatmak için her yolu denediler ama durduramadılar. Son seçimlerde gelecek, onu yenecek rakip bulmakta da zorlandılar. 18 tane bakan, devletin bütün gücü, kaymakamlar, valilerle yüklendikleri seçimde çok uğraştılar ama Ekrem Başkanın bileğini bükemediler. Çünkü İstanbullular o bileğin de yüreğin de gücünü biliyorlardı.
Hepimiz biliyoruz ki 300'ün üzerinde müfettişin konuşlandığı, yıllarca didik didik yaptığı ama bir kusur bulamadığı, birkaç gizli tanık bulup, yalancı şahitliklerle Ekrem Başkanın yaptıklarını karalamaya, seçilemedikleri belediyeye kayyımatamak suretiyle çökmeye niyetlendiler. Bütün darbeler seçilmişe karşı seçilmemişi getirmek üzerine yapılır. İstanbullulara darbeyi püskürttükleri için yürekten teşekkür ediyoruz.
Bir diğer meselemiz, terör suçlaması, bu terör suçlamasında, üzerine basa basa söyledikleri bir şey var. Diyorlar ki CHP, DEM Partiyle kent uzlaşısı yaptı. Kent uzlaşısı bizim değil DEM Parti'nin tanımlamasıdır. Kent uzlaşısının adayının olduğu yerlerde, DEM Parti'nin seçmenin CHP'ye oy verdiğini bilmeyen de yok bunda utanılacak bir şey de yok.
Sadece Kürtlerin değil, Kürt demokratların, sosyal demokratların, milliyetçi demokratların bir araya gelmesiyle biz Türkiye İttifakı'nı oluşturmuşuz.
Buradan Ekrem İmamoğlu’na Resul Emrah Şahan’a veya herhangi bir başkanımıza sorulacak tek soru yoktur. Ama savcılığın sorgu tutanağında da var basın açıklamalarında da var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tutuklama talep evrakı…
Batı’daki Kürtlerin temsil edilebilmeleri için Meclis listelerine yazılmaları teröristlikse ben terörist olayım kardeşim. Kürt olup da bambaşka sebeplerden AK Parti’ye oy veren abilerim ablalarım, “Oyu bana verirsen seçmensin, onlara verirsen teröristsin.” Görün bunları görün.
Utanmadan, A Haber, TRT TGRT ve bütün yandaş kanallar, tek elden verilen bilgilendirmeyle, sürekli şunu yaptı. Darbeyi milletin zihninde meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Alet olmayanların başında canımın içi Halk TV var. Gözümüz kulağımız Sözcü TV var, kahraman korkusuz Tele1’imiz var.
Bu darbeye direnen ve ayağa kalkan ve hep birlikte darbeye direnenler var ya, RTÜK'e sesleniyorum, bu kanallara dokunmaya kalkmayın alnınızı karışlarım sizin.
MASAK raporunu Akın Gürlek ne zaman istemiş 3 Mart, 19 Mart darbesinden iki gün önce, pazartesi günü geliyor MASAK raporu… Operasyondan 2 gün önce geliyor. Raporda başkanın imzası yok, başkan yardımcıları yok, bir uzman yazmıştır yok, 4 tane uzman yardımcısı ayrı ayrı 4 raporda birinin imzası yok. Bu olmayan belgeye imza attıracak bir tane uzman bulamamışlar.
Savcı MASAK raporundan suç bulmuş. Bir örnek. İmamoğlu 2019'da belediye başkanı seçildi, seçildikten birkaç ay sonra bir arsa satın alır. MASAK raporunda tapu kayıtlarıyla banka kayıtları karşılaştırılır. Arsanın çok ucuza İmamoğlu'na verildiği değerlendirilmiş.
Savcı soruyor. MASAK Raporunda arsaya ödediğin para burada. Ekrem Bey, ben bunu banka kredisiyle aldım. Az ödediği para kaporaymış. Ana parayı da resmi hesabından yollamış. İşte size MASAK raporu.
Geçen sene 10 bin lira emekli maaşını temmuzda 12 bin 500 yapmışlardı. Asgari ücret 17 binden 22 bin oldu.
MEHMET ŞİMŞEK'E ÇOK SERT TEPKİ
MASAK, Mehmet Şimşek'e bağlı bir kurumdur. Bu rezaleti kurumuna alet etmiştir. Bu adamın ekonomist olarak da insan olarak da güvenilebilecek hiçbir yanı yoktur. Dünya bunu böyle bilsin. Mehmet Şimşek budur. Kimse bunları adamdan, ekonomistten saymasın. Mehmet Şimşek'in itibarı yerin dibindedir.
'İMAMOĞLU MİLLETİMİZE EMANET CUMHURBAŞKANI ADAYIDIR'
Biz ön seçimi 23 değil 30 Mart desek o güne yetişeceklerdi. Tam 23’ünde oy kullanma saatinin olduğu yere getirip, adayımızı alıp, “bunun diploması yok, aday olamaz, Ekrem İmamoğlu mahkeme önünde ön seçim mi olur kardeşim. Başka aday yok, 5 tane davası var, bugün de tutukladılar hapse koydular…”
Tek mesele, aday kalmadı, İmamoğlu’na 1 milyon 700 bin seçmen oy kullanacaktı… Artık Ekrem İmamoğlu CHP’nin adayı değil, milletimize emanet bir Cumhurbaşkanı adayıdır.
Tayyip Bey siyaset, öyle tasarlamakla, planlamakla, tuzak kurmakla, hendek kazmakla, çalışan belediye arabasının tekerine çomak sokmakla, olmaz. Bu adamda (İmamoğlu) bükemeyeceğin bir bilek var. Onun bileğini bükmek için önce bizim bileğimizi bükeceksin. Yok öyle yağma.
İşte, artık bu süreç, bütün aciliyetiyle, adayıyla, kararlılığı ile sokaklardaki milyonlarıyla, bir erken seçimle, bu ülkedeki değişimin yapılmasını kaçınılmaz kılıyor.
Bu süreci lekelemek için nelere kalkıştılar. 15 buçuk milyon kişi sandık başına koşana kadar her şeyi uydurdular. Saraçhane'deki toplantıları, büyük buluşmaları, demokrasiye sahip çıkma eylemimizi lekelemeye çalışıyorlar. Başkanvekili seçilene kadar Saraçhane'deyim.
Bizim toplantımız bittikten sonra, polise verilen emirlerle, gaz bombalarıyla meydan provoke edilmeye çalışıyorlar. Hep uyardığımız ve sözümüzü dinlemeyen, doğru yerde konumlanmak yerine başka hedefe yönelen arkadaşlara hep anlattım, bir kez daha anlatmak istiyorum.
Yıllar önce Erdoğan, Taksim Gezi parkında, güzelim AKM'yi yakıp, yerine AVM yaptırmak istediğinde o gün savunulması gereken yer Taksim'di. Hep birlikte gittik ağacı savunduk. O parktan barış içinde çıktık.
BU yüzden biz Saraçhane’yi bırakamayız. O Taksim’e bir gün hep birlikte gidelim de, kim diyorsa Taksim’e gidelim, orayı bölmek için söylüyorlar. Şimdi Saraçhane'yi savunacağız, gün gelince, nasıl sokakları bütün yasaklara rağmen geri aldıysak, Taksim'i de o gün geldiğinde geri alacağız.
'ERDOĞAN'IN ANNESİNE EDİLMİŞ KÜFRÜ KENDİ ANNEME EDİLMİŞ SAYARIM'
Tayyip Erdoğan'ın ölmüş annesine edilmiş küfrü kendi anneme edilmiş sayarım. Bizim işimiz hakaretle küfürle değildir. Kimler kimlere yaptırıyorsa, şundan emin olun. Dünyanın en demokratik eylemi olan Gezi eylemlerini, "Camide içki içtiler" diye, şimdi de benzer senaryolar uyduruyorlar. Erdoğan'ın annesine küfreden de , polise suçsuz yere saldıran da ne Taksim'in ne Saraçhane'nin dostu değildir. Bütün gençleri provokasyonlara karşı uyarıyorum.
Biz Saraçhane'yi görmeyenleri göstermeye hep birlikte başardık. Çok sayıda televizyon kanalı uyarılardan sonra kendine çeki düzen verme, halkın haber hakkına saygı gösterme noktasında adımlar attı. Ama atmayanlar ve ilişkili oldukları üzerinden bir çalışma başlattık.
Milangaz, Likitgaz ve Türk Petrol'den boykotumuzu çekiyoruz. Bunların borçlarını OYAK'a yüklemişler.
BU AKŞAM DA SARAÇHANE'DEYİZ
Bugün akşam 7. gün. Yarın İBB, başkan vekilini seçecek. Biz de İBB'yi başkan vekiline teslim edeceğiz. Kadir Gecesi'nde Beylikdüzü'nde olacağız. Ama bu akşam Ekrem başkan davet etti, tüm İstanbulluları 7. gününde dünya tarihinde, aynı meydanda aynı saate bir araya gelmeye, Ekrem başkanımızın iftar sofrasına vatandaşlarımızı ve polislerimizi davet ediyoruz."