Gazete Emek- Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde tek adam rejimini yenmemiz gerekiyor. Muhalefetin tüm güçlerini aşağıdaki ilkelere uyacağını taahhüt eden bir adayda uzlaşmaya ve adayı bir an önce belirlemeye çağırıyoruz. Bu sorumluluk daveti bize değil halkın büyük çoğunluğuna aittir. Biz bu davete uyacağımızı, üstlendiğimiz sorumluluğun gereğini yapacağımızı ilan ediyoruz. Söz veriyoruz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni belirlenmiş bir takvim içerisinde ortadan kaldıracağını, Anayasa hükümlerini uygulayacağını, parti kapatmayı ve siyasi yasakları gündemden kaldıracağını, ırk, din, dil, cinsiyet, cinsel yönelim ayrımı yapmaksızın herkesin eşit yurttaşlık hakkını koruyacağını bir akit çerçevesinde taahhüt eden, yüzünü halka dönmüş ve geniş kitlelerin desteğini almış bir adayın seçilmesi için bütün gücümüzle çalışacağız” dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. 2022 yılının değerlendirmesini yapan Baş, şunları söyledi:
“EYT’Lİ YURTTAŞLARIMIZ NİHAYET SARAY REJİMİNE DİZ ÇÖKTÜRDÜLER VE TALEPLERİ KABUL EDİLDİ”
Dün direnenler, mücadele edenler kazanır sözünün bir kez daha kendisini haklı çıkarttığını, tarihi mücadele edenlerin yazdığını bir kez daha kanıtladığımız bir gün oldu. Uzun yıllardır hakları için örgütlenen yağmur, çamur, kar demeden, bıkmadan, yılmadan mücadele eden EYT’li yurttaşlarımız nihayet saray rejimine diz çöktürdüler ve talepleri kabul edildi. Buradan EYT’lilerin mücadele ile elde ettikleri zaferini Tayyip Erdoğan’a diz çöktüren mücadelelerini saygıyla selamlıyoruz. Zaferin yolu inançtan, mücadeleden, ısrardan, asla ve asla vazgeçmemekten geçiyor. Şimdi sırada insanca bir emeklilik için mücadeleyi hep bir birlikte büyütmek emekliye, emekçiye düşman yurttaşın hakkını hukukunu rehin alan, oy karşılığında istismar eden saray rejimine son vermek var.
Türkiye’de ne yazık ki emeklilerin sorunları sadece EYT ile bitmiyor. Saray rejiminin 8 Eylül 1999 öncesi için getirdiği düzenleme hem milyonlarca yurttaşımızın emeklilik hakkını sağlıyor ama aynı anda da milyonlarca yurttaşımız için haksızlık, eşitsizlik doğuruyor. Buna ek olarak tüm emeklilerimiz için emeklilik aylıklarının alım gücü krizi karşısında pula dönmesi, emeklilerimizin sendikalı olma hakkının tanınması, emekli aylığı bağlanma oranlarının yüzde 30’a düşmesi gibi can alıcı sonuçlar halen devam ediyor.
Türkiye’de ne yazık ki emeklilerin sorunları sadece EYT ile bitmiyor. Saray rejiminin 8 Eylül 1999 öncesi için getirdiği düzenleme hem milyonlarca yurttaşımızın emeklilik hakkını sağlıyor ama aynı anda da milyonlarca yurttaşımız için haksızlık, eşitsizlik doğuruyor. Buna ek olarak tüm emeklilerimiz için emeklilik aylıklarının alım gücü krizi karşısında pula dönmesi, emeklilerimizin sendikalı olma hakkının tanınması, emekli aylığı bağlanma oranlarının yüzde 30’a düşmesi gibi can alıcı sonuçlar halen devam ediyor.
Biz Türkiye İşçi Partisi olarak bu tartışmalar sırasında Emeklilik Kanun Teklifi verdik ve tüm bu yakıcı sorunların istenirse nasıl çözülebileceğine ilişkin bir yaklaşık geliştirip hem kamuoyuyla paylaştık hem Meclis’e sunduk. Kanun teklifiyle diyoruz ki; Eylül 99 öncesi yetmez, Eylül 99 sonrası için de kademeli adil ve uygulanabilir düzenleme yapılmalıdır. Emekli aylığı bağlanma oranları yüzde 70’ler düzeylerine ulaştırılmalıdır. Emekli aylıklarının alt sınırı asgari ücretin net tutarından az olmamalıdır. Bu konuda son derece ısrarcıyız. Asgari ücret diye bir rakam belirleniyor memlekette ama emekliler asgari ücretin yarısına mahkum edilmek isteniyor. Bu kabul edilemez. Emekliler haklarını örgütlenerek savunabilmeliler, emeklilerinde sendika kurma, sendika üyesi olma hakkına sahip olması gerekmektedir. Bunlar sağlanmadan Türkiye’de emekliler için insanca yaşam koşullarından söz edebilmemiz mümkün değil. Dün itibarıyla emeklilerin mücadelesinin güçlendiğini dövüşe dövüşe elde ettikleri kazanımlarla emekli olan dünün emeklilikte yaşa takılanlarının artık emekli hakları mücadelesinin de bir parçası olacağına inanıyoruz.