Gazete Emek- Tüm Bel-Sen Emek Hareketi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde toplu sözleşme krizi devam ederken kazanımlı ve özgür toplu sözleşme mücadelesi veren kamu emekçilerinin hiçbir inceleme yürütülmeksizin doğrudan İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın oluruyla açığa alınmasına, son anda alınan sandık kurulması kararına ve yaşananlara ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada iki ayı aşkın bir süredir ülke gündeminde yer edinen mücadelelere ve emekçilerin örgütlülüğüne yönelik bir saldırının yürütüldüğü belirtilirken, sendika farkı ve çalışma birimi gözetmeksizin tüm belediye emekçileri mücadeleyi büyütmeye davet edildi. 

“SALDIRI ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZE YAPILMIŞTIR”
Kamu emekçilerinin tarihe geçecek bir biçimde mücadele sergilendiği ifade edilen açıklamada, “Belediye meclisi sayın Başkan’a yetki verdi, ancak başkan topu bu sefer de CHP genel merkezine attı ve belediye başkanı değilmişçesine sürecin dışına çıkmaya çalıştı. Yürütme kurulumuza ‘Bu süreçte benim yapabileceğim bir şey yok, CHP genel merkezi ile görüşün’ derken basına verdiği demeçlerde ‘SDT konusunu sendika partiye taşıdı’ ifadelerini kullandı. Her fırsatta İzmir kamuoyuna yanıltıcı açıklamalar yaparak, belediye emekçileri ile İzmir halkını karşı karşıya getirmeye çalıştı. Başkan Tugay, bizlerin mücadelesi, örgütlülüğü ve kararlılığını aşamayınca kendisini müfettiş ilan etti, teftiş kurulları yerine geçerek, ‘Bu eylemleri yapanlar, en ağır cezayı alacaklar’ dedi, aynı tek adam gibi talimatlar yağdırmaya başladı. Sendika merkez yöneticimizi, şube yürütme kurulu üyemizi ve temsilcilerimizi hukuksuz bir şekilde çıkarılan başkanlık oluru ile görevden uzaklaştırdı” denildi.

“TÜM SALDIRILARA RAĞMEN ANLAŞMA YOLUNU İŞARET ETTİK”
Açıklamada, bu hukuksuzluğu kabul etmediklerini ve 3 madde ile taleplerini yalınlaştırıp Tugay’a ilettikleri belirtilirken bu maddeler ise şöyle sıralandı: “Sendikal ve anayasal haklarını kullanan emekçilere karşı açtığınız soruşturmaları durdurun. Hukuksuzca açığa aldığınız yedi arkadaşımızı hemen görevine iade edin. Önerdiğiniz 16 bin 750 TL sosyal denge tazminatı teklifine her altı ayda bir memur maaşlarına gelen artış oranında artışı yansıtın.”

Öte yandan bu açıklamanın ardından İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nden oluşan bir heyetin, Cemil Tugay ile görüşerek bu 3 maddenin kabul edilmesi halinde anlaşma sağlanabileceğinin belirtildiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi;
“Belediye başkanı, görüşme heyetine soruşturmalar ile açığa almaların geri çekilmesinde bir problem olmayacağını ancak 6 aylık artışların verilmeyeceğini ifade etmiş ve bu gelişme üzerine sendikamız Belediye Başkan Vekili Levent Yıldır ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bu görüşmede soruşturmalar ile açığa almaların geri çekilmesi hususunun kabul edildiği, sosyal denge tazminatı miktarının CHP genel merkezi tarafından 17 bin TL’ye çekildiği, ancak 6 aylık artışların yine CHP genel merkezinin kararından ötürü 21 aylık sözleşmeye yazılı olarak eklenemeyeceği ancak Cemil Tugay’ın 2025 yılı Ocak ve Temmuz aylarına ilişkin bu artışı yapacağı yönünde sözlü taahhüt verdiği sendikamıza iletilmiştir. Yürütme kurulumuz ise bu teklifin kabul edilebilir olmadığını, bu teklifin zaten 6 adet ikramiyemiz ve gıda yardımı ödemelerimiz eklenerek belirlendiği ve 6 aylık artışlar olmadan 21 aylık dönem içerisinde aslında bir yasal sınır teklifi olduğunu ifade etmiştir. Yapılacak şube meclisinde 6 aylık artışlar yapılmayacaksa ancak 2024 sonuna kadar imzalanacak 9 aylık bir teklifin görüşülebileceği dile getirilmiş, Levent Yıldır ise belediye başkanı ile görüşerek dönüş yapacağını belirtmiştir.”

ŞUBE MECLİS TOPLANTISINDA YAŞANANLAR
Şube meclis toplantısında, şube başkanının açılış konuşmasından, divanın yönetilmesine kadar 21 aylık sözleşme saldırısına karşı müzakere edilen 9 aylık ve 2024 sonuna kadar imzalanacak bir sözleşme talebi ve mücadelesi yokmuşçasına işletildiği belirtilen açıklamada, “Belediye idaresinin kazanılmış ikramiyelerimizi gasbederek tek tipleştirdiği ve kazanım elde edilemediği gibi 21 ay süresince enflasyon farkları verilmeyerek, yasal sınırda seyredecek bir teklifin sandık koyularak, emekçilerin onayına sunulup sunulmayacağına sıkıştırılmıştır. Emek Hareketi olarak hem yürütme kurulunda hem de mecliste; herhangi bir kazanım içermeyen ve enflasyon farkı verilmeyerek geriye götürülen teklifin, sandık kurularak emekçilerin onayına sunulacak bir aşamada olmadığını ifade ettik. Yürütme kurulunda bulunan arkadaşlarımız, isim isim sayarak ‘Sandığa hayır, mücadeleye devam’ diyen emekçilerin çoğunlukta olduğunu ifade etmesine rağmen Şube Yürütme Kurulu’nda yer alan diğer yöneticiler, kulak asmayarak bir an evvel sandık kurma telaşına düşmüştür. Emek Hareketi’nden 2 arkadaşımız şerh düşmüş olup, 5’e 2 oy çokluğuyla ‘soruşturmaların durdurulması ve görevden uzaklaştırılan arkadaşlarımızın göreve iade edilmesinden sonra’ bahse konu 17 bin TL’lik sosyal denge tazminatı teklifinin onaya sunulması yönünde karar almıştır” denildi.

“EMEKÇİLERİN ONAYINA SUNULACAK BİR AŞAMA YOK”
Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şubenin kamu emekçileri alanında toplu sözleşmeleri 5 yıldır emekçilerin onay vermesi ile sona erdiren tek şube olduğunun altının çizildiği açıklamada, bu uygulamanın 2019 yılında Emek Hareketi’nin önerisi ve ısrarı ile hayat bulduğu söylendi.

Açıklamada, “Ancak unutulmaması gereken ve sandık kurulurken bundan önce izlenen ve bundan sonra da izlenmesi gereken yöntem şudur: Toplu sözleşme taslağı hazırlanırken iş yerlerinden toplanan ve iş yeri örgütleri aracılığıyla doğrudan emekçilerin talepleri ve katılımıyla irade birliğiyle hazırlanan taslak üzerine seçilmiş iş yeri temsilcileri ve yetkili kurullar eliyle yürütülen görüşmelerde sağlanan ilerleme üzerine yine iş yerlerinden alınan görüşler doğrultusunda iş yeri temsilciler kurulu ve şube meclisinde uygun görülmesi halinde yapılan teklif üyelerin onayına sunulabilir. İçinde bulunduğumuz durumda ise toplu sözleşme taslağı üzerine herhangi bir kazanım ve ilerlemeden bahsedilemeyeceği gibi tek tipleştirme ve 6 aylık artışların çıkarılması ile mevcudun gerisine düşen ve 21 aylık süre boyunca yasal sınırda ilerleyecek bir teklif ortada durmaktadır. Üstelik şube meclisindeki konuşmaların çoğunluğu ve iş yerlerinden gelen görüşler; 2 aylık mücadele sonunda gelinen noktanın emekçilerin onayına sunulabilecek aşamada olmadığını ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verildi.

“MÜCADELE İŞE İADE VE SORUŞTURMALARIN ÇEKİLMESİ TALEBİYLE SÜRMELİDİR”
İki aydır yürütülen mücadelelerle emekçilerin gücünün ortaya konulduğu vurgulanan açıklamada, “Eylemlerimize zamansız, iş yerlerinin talebini yansıtmayan ve sonu belli olmayan bir sandık kararı ile ara vermek zorunda kaldık. Ancak öncelikle soruşturmaların durdurulması ve açığa alınan arkadaşlarımızın göreve iade edilmesi talebimiz sürüyor ve bu talebimizin karşılık bulmasını, idarenin inisiyatifine bırakıp, sözleşme imzalanması tehdidine kurban edemeyiz. Bugün arkadaşlarımızın işe iade edilmesi ve soruşturmaların geri çekilmesi, sendikal örgütlülüğümüzün tanınması ve meşru eylemlerimizin kabul edilmesinin de mücadelesidir. Dolayısıyla arkadaşlarımızın işe iadesi ve açılan soruşturmaların tamamının geri çekilmesi gerçekleşmeden, kazanım elde edilemeden ve 21 aylık sözleşmeye 6 aylık enflasyon artışları eklenmeden bu dönem içerisinde yasal sınıra gelecek bir toplu sözleşme teklifine ilişkin sandık koyulamaz. Üstelik belediye başkanının ‘önce siz sandıkları koyun, soruşturmaları ve uzaklaştırmaları öyle geri çekeceğiz’ dayatması gelmişken sandık koyulması tartışılmamalıdır bile. Yürütme kurulunun 5’e 2 oyçokluğu ile aldığı karardan sonra geçen süreçte arkadaşlarımızın işe iadesi gerçekleşmemiş, aksine soruşturmalar devam etmiştir. Gelinen noktada; toplu sözleşme taleplerimiz ve sosyal denge tazminatında yasal sınır dayatmasına karşı 2 aydır sürdürdüğümüz mücadelemizi, artık ilk ve en önemli talebimiz olan arkadaşlarımızın işe iade edilmesi ve soruşturmaların geri çekilmesi talebimiz ile kaldığı yerden sürdürmeliyiz” denildi.
Açıklama son olarak şu ifadeler kullanıldı; “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan kadrolu işçi, şirket işçisi, taşeron ve mevsimlik işçiler, kapsam dışı veya kapsam içi fark etmeksizin tüm emekçileri, önümüzdeki günlerde kendi sözleşme süreçlerini ve iş güvencelerini de düşünerek şimdiden emek mücadelesinde önemli bir yer edinmiş olan kamu emekçilerinin toplu sözleşme mücadelesini güçlendirmeye ve büyütmeye davet ediyoruz. Sendika farkı gözetmeksizin kamu emekçilerinin tamamını ise 2 aydır kararlılıkla ve kitlesellikle sürdürdükleri mücadelelerinin karşılığını almak üzere mücadeleyi büyüterek sürdürmeye çağırıyoruz.” 

Direnişteki Polonez işçilerine yine polis müdahalesi Direnişteki Polonez işçilerine yine polis müdahalesi


Kaynak: Evrensel 

Editör: şilan