Gazete Emek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Yerel Yönetimler Kurulu’nun “Örgütlü toplumla demokratik yerel yönetimlere” Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı Ankara İnşaat Mühendisleri Odası konferans salonunda başladı.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından, Kürt siyasal hareketinin 1999 yılından bu yana yükselişe geçen belediyecilik tarihinin anlatıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın, “Bu konferansa başlamadan önce Edip Solmaz’ı, Fikri Sönmez’i, Nadir Temel’i saygıyla anmak istiyorum. Yine ilk belediye meclis üyelerimiz olan kadın arkadaşlarımızdan Dure kaya, Saadet Yavuz ve Emine Hacıoğlu Yusuf’u da bir kez daha anmak istiyorum. Edipler, Fikriler belki bir taneydi. Bugün salonu dolduran yüzlerleyiz” diyerek başladığı konuşmasında şunlar öne çıktı:
‘Tarihimizde toplumcu belediye var’
Sistemin muhalif ve Kürdistan’daki yerel yönetimleri bir tehdit ve tehlike olarak gördüğünü ifade eden Bakırhan, “Edip ve Fikri’nin katledilmesi bunlara örnektir. Cumhuriyet tarihinden beri Kürtlerin temsil edildiği belediyeleri sistemi dahil etmek, sistemin bir dişlisi haline getirmek için Kürdistan’da özel bir hukuk işlenmiştir. Defalarca kayyım atanması bunun örneklerinden biridir” diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu zihniyeti hep birlikte önümüzdeki dönem sandığa gömeceğimize eminiz. Bu sistemi boşa çıkarmanın en iyi yolu demokratik yerel yönetimler anlayışımızı her şeye rağmen ayakta tutmaktır. Tarihimizde toplumcu belediyecilik var. Biz ayırt etmeden, milliyetine, inancına, diline, ırkına bakmadan hizmet üreten bir anlayış ortaya koyduk. Hizmete ihtiyacı olanları önceledik. Demokratik özgürlükçü bir anlayışla yerel yönetimleri yönettik, kadın bakış açısıyla dünyaya örnek olduk ki eşbaşkanlık sistemi bunlardan birisidir. Kadın belediyeciliği, kadın kentleri bunlara bir örnektir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen aslında dünyada örnek olabilecek kimi pratikler ortaya koymak, dünya yerel yönetimler deneyiminde model olmak da bir başka onur duyacağımız bir meseledir.”
‘Yeni bir yol haritası belirledik
Yerelde çok geniş toplantılar yaptıklarını hatırlatan Bakırhan, şunları aktardı:
“Bir önceki dönemin eksik ve yetersizliğini ortaya çıkararak onun üzerinden kendimize bir yol ve hat belirledik. Halkımız, bizler dolaylı olarak herhangi bir ittifak tarafı olmak zorunda değiliz dediler. Bizler eğer bir ittifak yapılacaksa bu ittifakın açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyunun gözü önünde yapılmasını istiyoruz. Bizler bölgede kazanan, batıda kaybettiren pozisyon yerine, bölgede de batıda da kazanan bir pozisyonda olmamız gerektiğini söylediler. Biz de aynı şeyi tekrar ediyoruz.
Önümüzdeki dönem en başta kayyım atanan belediyeleri özgürleştireceğiz. Yine AKP’nin kötü yönetiminden kaynaklı, yönetmiş olduğu belediyeleri alacağız. Birinci ve ikinci geldiğimiz bütün kentlerde kendi adaylarımızı en geniş konsensusla, en kapsayıcı belediye eş başkan adayları, belediye ve il genel meclisi adaylarıyla birlikte çıkartacağız.”
‘Halklarımızın iradesinin yönetimlere yansıması için ittifaklara hazırız’
Bakırhan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Batıda ittifaklara açık olduğumuzu burada belirtmek istiyorum. İttifak yapacağımız güçlerle yapmış olduğumuz hiçbir konuşma, çalışma, aldığımız bir karar kesinlikle sizden habersiz olmayacaktır, sizinle paylaşacağız. Önümüzdeki dönem hem Kurdistan’da hem batı da halklarımızın yoğun olarak bulunduğu kentlerde halklarımızın iradesinin yönetimlere yansıması için ittifaklara hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.
‘Halkımızın işine gelmeyen ittifaklar bize dayatılırsa seçeneksiz değiliz’
Bu herhangi bir ittifakta kesin olarak yer alacağımız anlamına gelmemeli. Halkımızın işine gelmeyen, halklarımızın, emekçilerimizin işine gelmeyen ittifaklar bize dayatılırsa seçeneksiz değiliz. En iyi ve güçlü adaylarımızla 3. Yol siyasetimizi yerel seçimlerde hayata geçirebilecek hazırlıklarımızı tamamlamış bulunmaktayız. Defalarca söyledik, yeni dönemde seçilecek yerel yönetim adaylarımızı halkımızın onayından geçireceğiz. Sandık kurulu olur, belirlenen delegelerin oy kullanmasıyla olur. Yani bir biçimiyle halkın önerdiği, istediği adaylarla önümüzdeki dönem seçimlere gireceğimizi bir kez daha buradan belirtelim.”