Gazete Emek- Urfa’nın Hilvan ilçesine bağlı Göktepe kırsal mahallesinde çiftçilerin ektiği domateslerin bir bölümü tarlada kaldı. Mahalle, Atatürk Barajı’na 3 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ancak bugüne kadar baraj göletinden mahalleye doğru herhangi bir su kanalı çekilmedi.

Çiftçiler, bu nedenle kendi imkanlarıyla kazdıkları kuyulardan çektikleri suyla tarlalarını sulamaya çalışıyor. Sık sık yaşanan elektrik kesintileri ve bazı kuyuların kuruması tarlaların sulamasını bir hayli zorlaştırdı. Susuzluk nedeniyle domateslerin büyük bir bölümü kurudu. Art arda yapılan zamlar nedeniyle girdi fiyatlarının da artması çiftçinin yaşadığı mağduriyeti arttırdı. 

Çiftçiler, tüm olumsuzluklara rağmen ellerinde kalan domateslerle geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Domatesler, kavurucu sıcaklar altında toplandıktan sonra çocuklar tarafından bıçakla ikiye ayrılarak tuzlanıyor. 3 gün boyunca güneşin altında tutulan domatesler, kurutulduktan sonra torbalara konularak depoya kaldırılıyor. Kurutmalık domatesler daha sonra Ege'den gelen tüccarlara satılıyor. TIR’larla İzmir'e götürülen domatesler, buradan da Avrupa’ya ihraç ediliyor.

“ÜRÜNLER TARLADA KURUDU”
Domates yetiştiricilerinden Mehmet İdi (58), girdi maliyetleri artmasına rağmen domates fiyatlarında herhangi bir yükselme olmadığını kaydetti. 17 kilo sulu domatesten 1 kilo kuru domates elde etiklerini aktaran İdi, "Kilosu 70 TL. Ürünler tarlada kuruduğu için işçilerin yevmiyesi dahi çıkmıyor. Domatesin kilosu tarlada 4 TL, ancak pazarda 15 TL. Biz değil, aracılar kazanıyor” dedi. 

Baraja yakın bir noktada bulunmalarına rağmen su sorunu yaşadıklarına dikkati çeken İdi, "Kazdığımız sondaj kuyuları kuruyor ya da sık sık yapılan elektrik kesintileri nedeniyle sulama yapamıyoruz. Havalar sıcak olduğu için sulayamadığımız ürünler tarlada kuruyor. Hem yükselen işçi yevmiyeleri hem yükselen mazot, gübre ve ilaç fiyatları bizi büyük bir zarara uğratıyor” diye konuştu. 

“ÇİFTÇİNİN HALİ DEVLETİN UMURUNDA DEĞİL”
Bir diğer yetiştirici İsmail Nite (54), çiftçiliğin bitme noktasına geldiğini söyledi. Çocukluğundan bu yana tarımla geçimlerini sağladıklarını dile getiren Nite, "Bu işi bıraksak başka yapacak işimiz yok. Her geçen gün zararımız artıyor. Kuyularda da su kalmadı. Barajdan da bize su verilmiyor. Çocuklarımı nasıl okula göndereceğim diye düşünüyorum. Çiftçinin hali devletin umurunda değil” ifadelerini kullandı. 

“EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ”
45 dereceyi bulan sıcak havada 3 çocuğu ile birlikte domates toplayan Hayriye İdi (56), 12 kişilik ailelerinin tek geçim kaynağının domates toplamak olduğunu aktardı. Günlük yevmiyelerinin 550 TL olduğunu söyleyen İdi, "Sadece yaz aylarında çalışıyoruz. 4-5 ay iş var onun dışında yok. Yaklaşık 7 ay işsiz kalıyoruz. Başka yapacak iş yok. İş olsa bile çok az ücret veriliyor. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Dört çocuğum okuyor. Hasta bakıyorum, bu yevmiye kurtarmıyor" dedi. 

Maddi sıkıntılardan kaynaklı okulu bırakmak zorunda kaldığını dile getiren Rukiye İdi (21), kardeşlerinin okul okuması için tarlada çalıştığını belirtti. İdi, tarlada çalışmanın zorluklarına işaret ederek, yevmiyelerinin geç verilmesinden dert yandı.  

Fernas maden işçilerine polis saldırısı: Gözaltılar var Fernas maden işçilerine polis saldırısı: Gözaltılar var

14 YAŞINDA TARLADA!
Tarlada toplanan domatesleri ikiye ayırma işinde çalıştırılan V.İ. (14) da okul masrafları için tarlada çalıştığını söyledi. Her doğradığı kasa için 11 TL alan V.İ., "45 derece sıcağın altında sabah 6’dan akşam 7’ye kadar çalışıyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Yevmiyemizin çıkması için günde yüz kasa domates bölmemiz gerekiyor. Bu da pek mümkün değil” dedi. 


Kaynak: MA 

Editör: şilan