Veli Saçılık Üzerinden Verilen Mesaj!

Abone Ol

Şeytan'la oyun oynarsanız, kuralları kimin koyacağını anlamak icin alim olmaya gerek yoktur. O kuralların sık sık değişeceği, menfaate göre uyarlanacağı ve son tahlilde hiçbir kuralın uygulanamayacagı aşikardır. 

Yani, bu oyun sonucu belli başlangıçtır ve gereksiz zaman kaybıdır. Tüm stratejisi, stratejisizlik olan bir ülkede yaşamaya çalışmak garabetindeyiz.


Dünü yalan, günü talan olan bu iktidarın, halkları getirdiği  nokta; cinnet durağıdır. Halklar diyorum ama düzeltiyorum. Düşünebilen, sorgulayabilen ve biat etmeyenler olarak ayırıyorum cinnet durağı sakinlerini. 

Zira Bizlerden olmayan-olamayan diğerleri için ülke Norveç veya Kanada. 

Ülkenin başşehrinin tam göbeğinde, emeğinden, ekmeğinden edilen eğitim insanları, bilim insanları bedenlerini açlığa yatırmakla, yürüdükleri ‘kendi ölümlerinden menfaat temin etmekle' suçlanarak tutuklandı. 

Tutuklanma gerekçelerine ilkokul birinci sınıf öğrencileri bile bi yerleri ile gülecekken, buna alkış tutan medya için(!) susmak en iyisi...

Ama orada baska şeyler daha var. Meclisteki sıra arkadaşlarını, ülkenin üçüncü büyük, altı milyonu aşkın oy almış partisinin eş genel  başkanları ve milletvekillerini zindanlara yollayan CHP'nin bir avuç popülist milletvekili ellerinde tesbihle utanmadan sözüm ona  volta eylemi yapıyorlar. Gerçek bir emekçi olan Veli Saçılık yüzlerce plastik yerken de onlar voltadaydılar. 


Hani Nuriye ve Semih islerine iade edilinceye kadar oturma eylemi yapacaklarını beyan eden vekiller var ya. İşte o vekiller voltayı alalı epey bi zaman olmuştu. 


Şimdi ki iktidarın atası olanların hayata dönüş dedikleri bir cezaevi  operasyonunda, kolunu koparıp köpeklere yedirdikleri, karşısında mahkum oldukları, gerçek emekçi olan ve gasp edilen haklar adına tek kolu ile inançla, azim ile kendi gibi devlet memuru olan polislere karşı canı pahasına geri adım atmayan Veli Saçılık'a  sıkılan mermiler, vurulan coplar, tekmeler ona değil tüm direnenlere sıkılıyor, vuruluyor aslında. İktidarın mesajı çok net. 

Diyorlar ki; Bize anladığımız dil ile cevap verin. 

Diyorlar ki; Siz birlik değilsiniz. Birlik olmanızdan ölesiye korkuyoruz...

O halde birlik olup ortak bir dayanışma ile demokrasinin bütün kanallarını zorlayarak mücadele etmeliyiz.