Gazete Emek - Feminizm hareketinin “seçme ve seçilme hakkı” için verdiği mücadele de demokrasi ve eşitlik adına ilk önemli çıkıştır. Bu önemli çıkış dünya çapında bir sıçramaya yol açarak kadınların Siyasal alanda aktifleşmesi ile farklı bir boyut kazanmıştır. Fakat yüzyıllardır süren bu eşitsizliği; erkek egemen zihniyeti bir anda yıkmak kolay olmayacak amansız bir mücadele gerektirecekti.

1 Mart 1980 tarihinde birleşmiş milletler kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi Sözleşmesi  (CEDAW) üye ülkelerin imzasına açılıp yürürlüğe girmiştir.

Bu sözleşme kadınların Siyasal alanda aktifleşmesi ve eşit temsiliyet sağlanması adına özel önlemler alma zorunluluğunu da beraberinde getirmiştir.

Bu eşitsizlik evrensel bir boyuta evrildiğinden dolayı;ne yasa,ne kanun ne de ahlaki bir değer tanımaz durumundadır.

CEDAW gibi onlarca yasal karşılığı bulunan toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine yasa ve sözleşmeler ile örneklendirme yapabilirim fakat söz konusu “kadın”ise okuduğumuzun ve yaşadığımızın tezatlığı söz konusudur.Yasal tüm ifadeler de kâğıt üstünden ibarettir  

Erkek egemen zihniyet hiçbir kural tanımadan asırlardır kadına rol biçmiş her alanda pasifize etme çabasında olmuştur.Bu zihniyet ile her Çağ’da mücadele edilmiştir ki şunu da belirtmek gerekir;

kadına hiçbir hak kendiliğinden verilmemiştir tüm haklar tırnakla kazılarak alınmıştır!

Şu an her ne kadar bakanlıkların beşte birinden daha azında kadınlar bulunurken;Dışişleri,İçişleri,Çevre,Şehircilik ve İklim Değişikliği,Savunma gibi bakanlıklarda erkeklerin hakimiyeti devam etmektedir.

Yine söylüyoruz:

Göz göre göre katledilen kadınlarımızın sesi olmak zorundayız.Hiçbir kadın cinayetini meşrulaştırmayacak cinayetin örtbas edilmesine izin vermeyeceğiz.Seçim sürecinde de kadın hakları üzerinden yapılan propagandalara kanmıyoruz yine söylüyoruz biz bu hakları mücadelemizle aldık lütüf olarak sunmanıza müsaade etmeyecegiz.

Demokrasiden tam anlamıyla söz edebilmek toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması ile mümkündür toplumsal olarak bunu gerçekleştirebilmek için gerçek anlamda eşitliğin sağlanacağı bir değişikliğe ihtiyaç var.

31 Mart‘ta iyi düşünelim !