Dersim’de kayyum protestolarında 8 kişi gözaltına alındı Dersim’de kayyum protestolarında 8 kişi gözaltına alındı

Gazete Emek- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, devam eden Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına dair partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Bahçeli'nin partisinin milletvekilleriyle tokalaşması üzerinden gündeme gelen Kürt sorununda çözüm tartışmalarına ilişkin konuşan Doğan, “Bu kadar tarihsel ve köklü bir sorunun çözümü de tarihi ve derinlikli bir yaklaşımla ancak mümkün olabilir. Tekrar ifade etmek gerekirse gelinen aşamada karşılaştığımız bu durumu bir çözüm süreci olarak tarif edemiyoruz, birtakım tartışmalar var diyoruz” diyerek, Öcalan üzerinden tecridin kaldırılarak sürece dahil etme çağrısında bulundu.

Bebek ölümlerine neden olan “Yenidoğan çetesi”ne ilişkin Doğan, "Adeta bir seri cinayetten söz ediyoruz” dedi. Doğan, ortaya çıkan tabloyu "çürümenin fotoğrafı" olarak yorumladı. Sağlık Bakanlığı'nın söz konusu soruşturmaya dair iddialara yanıt vermesi gerektiğini vurgulayan Doğan, soruşturmaya ciddiyetle yaklaşılmadığı, yeteri kadar önem verilmediği ve titizlikle ele alınmadığına dair konulara açıklık getirilmesi gerektiğini ifade etti. 

“ÇÖZÜMÜ TARİHİ VE DERİNLİKLİ BİR YAKLAŞIMLA OLUR”

Kürt sorununun çözümü ve kalıcı bir barış için yıllardır mücadele verdiklerini belirten Doğan, Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim'de yeni yasama yılında partisinin milletvekilleriyle tokalaşmasına ilişkin ise şunları söyledi; “1 Ekim’de ne oldu? Meclis açılışında bir el sıkışması sonrasında başlayan birtakım tartışmalar. Doğru tanımlamak gerekirse tartışmalar demek gerekiyor. Şunu tekrar ifade edelim; Kürt sorunu Türkiye’nin en büyük, en temel sorunu. Sadece Türkiye’nin değil, bölgesel ve uluslararası bir sorundan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu kadar tarihsel ve köklü bir sorunun çözümü de tarihi ve derinlikli bir yaklaşımla ancak mümkün olabilir."

Sadece iyi niyet ve sahicilikle Kürt sorununun çözülemeyeceğini dile getiren Doğan, “Kürt meselesi bir güvenlik sorunu değil, bir demokrasi ve kimlik sorunu. Kürt meselesini çözmeden demokrasi sorununu çözmek mümkün değil” dedi.

“ÇÖZÜM SÜRECİ OLARAK TARİF ETMİYORUZ”

Sürecin çözüme evrilmesi için her zaman ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Doğan, "Müzakere ve diyalog kanalları açık bir partiyiz. Bunun için varız, bunu her fırsatta ifade ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Cumhur İttifakı'ndan farklı sesler çıkıyor, bir taraftan iç barış vurgusu yapılıyor bir yandan demokratik siyaset vurgusu yapılıyor, ama öte yandan bazıları parmak sallama cüretini göstermeye çalışıyor. Bunu da bir yere not etmek gerekir. İktidar kanadının niyetine böyle bakınca ne olduğuna dair bir yorumda bulunmak bizler açısından güç. Her şey kamuoyunun gözleri önünde cereyan ediyor bunun dışında bir gelişme olmadığını DEM Parti olarak size ifade etmek bizim için bir sorumluluk. Bunu açık biçimde sizlerle paylaşıyoruz. Bizde izliyoruz, kurullarımız değerlendiriyor, eş genel başkanlarımız konuya ve gelişmelere ilişkin her fırsatta partimizin görüş ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaşıyor. Tekrar ifade etmek gerekirse gelinen aşamada karşılaştığımız bu durumu bir çözüm süreci olarak tarif edemiyoruz, birtakım tartışmalar var diyoruz” diye kaydetti.  

Kürt sorununun çözümü noktasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı adres gösterdiklerini ve bu nedenle hedefe konulduklarına dikkati çeken Doğan, tartışmaları başlatanların sorunun çözümüne dair açık konuşmadığını ifade etti. Doğan, “Herkes bizim çözüm ve barış konusunda nerde durduğumuzu biliyor. Bilmeyenlere de hatırlatıyoruz. Hemen her açıklamamızda çözümün ve barışın Türkiye için neden gerekli olduğunu, Ortadoğu halkları için neden önemli olduğunu, bu konuda izlenmesi gereken yolların neden ve nasıl hayati olduğunu anlattık. Çoklu aktörlü bir meselede, aktörleri devre dışı bırakarak, kendinize aktör yaratmaya çalışarak meseleyi çözemezsiniz. Çağrımızı yineliyoruz. Bu tecrit kaldırılmalı, İmralı’nın, Öcalan’ın yolları, kapıları açılmalı ve Sayın Öcalan bu tartışmalar dahil edilmeli” diye konuştu.




 

Kaynak: Evrensel