Gazete Emek - MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef aldı.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef aldı. 2024 yerel seçimleri üzerine konuşan Bahçeli, "İBB Başkanı'nı evine göndereceğiz" dedi.
Bahçeli'nin konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Laf değil iş üretiyoruz. İşleyen demirin pas tutmayacağını biliyoruz. Milletimize hizmeti var oluşumuzun özü olarak nitelendiriyoruz. Gönül vermedikçe gönül bulamayacağımızın farkındayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemize gönül verdik. Hiç kimseyi öteki görmüyoruz ötekileştirmiyoruz.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Ara sıra keyfi isterse boş zamanlarında İstanbul'a uğrayan büyükşehir belediye başkanlarını evine göndereceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses tek yürek olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edilenlerden milletimiz mutlaka hesap soracak.
MHP nefes alır gibi dur durak bilmeden çalışıyor. 31 Mart'ta yapılacak seçimlere hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayacağız. Sömürü çarkında öğütülen, iktidara değil Türkiye'ye muhalefet eden partilere meydanın boş olmadığını öğreteceğiz. Vakti yeterse İstanbul'a uğrayan belediye başkanını evine göndereceğiz. CHP ve HDP yönetimindeki belediyeleri cumhurun yönetimi ile birleştireceğiz. Kayıp yıllar Allah'ın izni ile son bulacak. Merkezi yönetim ile yerel yönetimler tek ses olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edenlerden milletimiz hesap soracak.
Zamana göre fikir değiştirmeyiz. Rüzgarsız havada dönen fırıldağın kimler tarafından üflendiğini bilir yakasından tutarız. Zalim zalim, haine hain demeyi sürdüreceğiz. Çalışmaktan yorulmayacağız. Biz Türk ve Türkiye aşığı MHP'yiz. Vurmak ile düşmeyen MHP'yiz. Cumhurbaşkanı seçimleri 31 Mart'ta pekişip Türkiye Yüzyılı yürüyüşü güçlenecektir. Aklın yolu birdir. Yerelden genele birlik anlayışındayız. MHP ve Cumhur İttifakı varsa elbette umut vardır, huzur vardır."
İsrail askerleri bebek, kadın, yaşlı demeden katliam gerçekleştiriyor. Netanyahu katliamları aralıksız sürdürme mesajı verdi. İsrail aciz ve korkaktır. Hastane bahçesine füze atılması da vahşettir. İsrail'in attığı füzenin ABD envanterinde bulunması da ortaklığın kanıtıdır. Biden'ın inandırıcılığı yoktur. Öte yandan Filistinliler de zorla yerinde edilmek isteniyor.
Zulme sessiz kalmak ortak olmaktır. Gazze konusunda herkes sussa da biz susmayacağız. Sessiz kalmayacağız. İlk olarak İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların durması ve insani yardım koridorlarının açılması şarttır. Derhal ateşkes sağlanmalıdır. Biz dünyaya hilalin nurundan bakıyoruz. Filistin'in arkasında dağ gibi duruyoruz. Hem Türk hem de Müslüman'ız. AB komisyonu raporunu yırtıp atıyor veya kağıttan uçak yapıp kendilerine aynen iade ediyoruz. "
Biden yönetiminin Filistinlilerin sürülmesini ve Gazze’nin işgalini doğru bulmadıklarını açıklaması bize göre sahte bir iyi niyet temennisinden ibarettir.
"AYM ile Yargıtay arasındaki fitili tutuşan anlaşması ve gerilim hali bir defa hukuk güvenliği açısında hiç arzu etmediğimiz bir durum.
Öncelikle yüksek yargı organları arasındaki görüş ayrılıkları, yorum farklılıkları, hukuk tekniği demokrasi mantığı kapsamında içtihat zenginliğini takviye edecektir.
AYM ile Yargıtay arasında cepheleşmeye ve suç duyurusuna kadar varan süreç bir devlet veya rejim krizi değil böyle göstermek isteyen siyasi partilerin sefil bir uydurmasıdır.
Kriz bekleyenlere kriz düşü kuranlara açık söylüyorum ki avuçlarını yalayacaklar.
AYM, adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır.
AYM’nin bireysel başvuru incelemelerinde hukuk ve toplum düzenini tahrip edecek kararlar alması, yasa ve anayasa koyucunun iradesini yok sayması, hatta anayasa hükümlerini işlevsiz hale getirmesi vaka-ı adiyeden sayılamayacak bir sapmadır.
Yargıya saygı mecburidir bu kararın gereği TBMM’de derhal yapılmalı konu kapatılmalıdır.
AYM ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur; bu mahkeme süper temyiz merci sıfatına da sahip değildir!
Bireysel başvuru kapsamında AYM’nin görevi bir temel hakkının ihlal edilip edilmediğini
AYM’nin millet vicdanına ve hukuki normlara müzahir ihlal kararları diğer mahkeme kararları için yeniden yargılama sebebidir.
AYM, TBMM’e karşı yetki alanını genişleterek yasama ihmali olarak değerlendirdiği konularda kanun yapılıncaya kadar ihlal kararı vereceğini ilan etmektedir, halbuki bu mahkemenin yetkileri arasında yasal düzenleme etkinliği denetlemek diye bir şey söz konusu değildir.
Gazi Meclis, AYM’nin vesayeti altında hiç değildir!
(Meclis’te eylem yapan CHP’ye) AYM’nin yasamayı etkisiz haline getirme girişimini görmezden gelip Yargıtay’a laf etmesi küstahlıktır, hadsizliktir, seviyesizliktir!
AYM zulmün yanında milletin ve devletin karşısında bir mihrak olarak sivrilmiştir!