GÜNDEM

Fatih Erbakan bu defa da Evrim teorisini hedef aldı: Müfredatta koyarsanız çocuklar PKK’lı olur

Abone Ol

Gazete Emek - Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Karabük’te; "Devletin görevi sadaka dağıtmak değildir. Kömür, gıda yardımı, erzak paketi dağıtmak değildir. Devletin görevi, Hükümetin görevi o muhtaç haldeki insanları, o muhtaç durumdan kurtaracak adımları atmaktır" dedi.

Parti teşkilatı ve esnaf ziyaretinin ardından muhtarlarla bir araya gelen Erbakan, şunları söyledi:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapacağımız 2 önemli iş var, bir tanesi ülkemizin manevi kalkınmasını temin etmek için çalışmak, ikincisi de maddi kalkınmayı temin etmek için çalışmaktır. Manevi kalkınmaya önem vereceğiz. Bir defa bunun yolu müfredatın eğitim sisteminin ahlaki ve manevi kalitesi yüksek nesil yetiştirecek hale getirilmesine bağlı. Siz eğitim sisteminde müfredatta evrim teorisini anlatıyorsunuz, ondan sonra bu çocuklar PKK’lı oluyor diyorsunuz. Zaten PKK da evrim teorisini anlatıyor. Siz de müfredatta evrim teorisini bu insanlara anlattığınız zaman PKK’lı da olur komünist de olur, kızına sahip çıkmazsan ya davulcuya gider ya zurnacıya gider sözünde olduğu gibi Allah vermesin her türlü felaket olur.

"AİLENİN KORUNMASI YOLUNDA HEM EĞİTİMİN ETKİSİ HEM MEDYANIN ETKİSİ VAR"

Batının bugün ahlaki ve manevi olarak çökmesinin sebebi aile mefhumunun ortadan kalkmasıdır. Bugün Türkiye’de de evlenme oranları azalıyor, boşanmalar artıyor, evlenme yaşı ilerliyor. Öyleyse bizim aile konusuna en büyük önemi vermemiz lazım. Ailenin korunması yolunda da hem eğitimin etkisi var hem medyanın düzenlenmesinin etkisi var hem de batıdan ithal yuvaları yıkan aile ve sosyal politikalar alanındaki düzenlemelerin kanunların ıslah edilmesi var. Bunun için mücadele edeceğiz.

Borç, faiz, zam, vergi ekonomisi yerine üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomiye geçilmesi lazım. Bir defa mutlaka denk bütçeyle borçlanmadan ve faizden kurtulmamız lazım. Faizden kurtulmanın yolu politika faizlerini düşürmekle olmaz. Borçlanmayı önleyeceksin, borç aldığın müddetçe faizden kurtulmak mümkün olmaz. Bakınız devlet bir senede 560 milyar lira faiz ödüyor 560 milyar lira, 25 milyar dolar neredeyse. Belediyelerde de merkezi hükümette de mutlaka denk bütçenin gerçekleştirilmesi ve faize giden milyarlarca doların kurtarılması, kamuda israfın önlenmesi lazım. Kamuda israf üst seviyede. Onunla beraber kamu özel iş birliği, yap-işlet-devret projelerindeki haksız kazançların, suiistimallerin, israfın önlenmesi lazım ve kaynak üretirken de borçlanarak, zamla, vergiyle millete yük yükleyerek veya devletin milletin varlıklarını satıp yok ederek değil, milli kaynak paketleriyle kaynak üretilmesi lazım. Bu elde edilecek olan imkân nerede kullanılacak? İşçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin, köylünün, küçük esnafın toplumun yüzde seksenini oluşturan ana omurganın, alım gücünün, refah seviyesinin arttırılmasında kullanılacak.

DEVLETİN GÖREVİ SADAKA DAĞITMAK DEĞİLDİR"

Devletin görevi sadaka dağıtmak değildir. Kömür, gıda yardımı, erzak paketi dağıtmak değildir. Devletin görevi, hükümetin görevi o muhtaç haldeki insanları, o muhtaç durumdan kurtaracak adımları atmaktır. Onların alım gücünü, refah seviyesini arttırmaktır. Onların kimseye muhtaç olmadan konforlu bir şekilde hayatını sürebileceği bir gelir seviyesine ulaştırmaktır. İşte bunun yapılması lazım. İşçiye, memura, emekliye olması gereken düzeyde maaş zamları… Küçük esnafa, çiftçiye faizli borç kredi değil can suyu hibeleri. Sanayide, üretimde kullanılan enerjide, doğal gazdan, elektrikten vergi alınmaması… Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, çiftçinin elektriğinden ve mazotundan vergi alınmaması.

"BÖYLE TARIM, BÖYLE HAYVANCILIK OLMAZ"

Gübre başta olmak üzere tarım üretiminin girdilerinin devlet tarafından sübvanse edilmesi. Tarım ürünlerine yüksek taban fiyatları verilmesi… Bu ülkede çiftçinin, hayvancılıkla uğraşan kesimin bu yaptığı faaliyet sonunda para kazanacak bir hale getirilmesi… Şu anda para kazanmıyor, daha çok elindekini avucundaki kaybediyor. Hiç tarlaya ekmese daha çok karlı. Böyle tarım, böyle hayvancılık olmaz. Yine küçük esnafın, çiftçinin ve vatandaşın banka borçlarının faizlerinin bir kereye mahsus olmak üzere devlet tarafından üstlenilmesi… İlave vergi ve zamlardan kaçınılması… Vergi sisteminin adil bir hale getirilmesi… Bugün Türkiye’deki vergi sistemi fakirden daha çok, zenginden daha az vergi alıyor. Tam tersinin olması lazım, bir ilkokul çocuğuna bile sorsanız bunun tersi olması gerekir der."