HABER: Murat Tufan
Açıklamada “Şiddete savaşa yoksulluğa karşı isyandayız. Jin jiyan azadi” pankartı açılırken sık sık “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz sloganları atıldı. Açıklamayı kadınlar adına Ayşe Özdamar okudu.
Bir kişi daha eksilmeyeceğiz
25 Kasımda erkek-devlet şiddetine, ataerkiye, savaşa, yoksulluğa karşı isyanımızı bir kez daha haykıracaklarını ileten Özdamar, “Bugün hepimiz Mariayız, Nagehanız, Pınar Gültekiniz, Jinayız, Deniz Poyrazız, Rojava’da IŞID barbarlığına karşı mücadelede kelebek olup özgürleşen kadınlarız.
Erkek devlet şiddetine karşı meydanlara akan kadınlarız.
‘’Bir kişi daha eksilmeyeceğiz’’, diyerek alanları dolduran kadınlarız.
Jina’nın saç telini isyan bayrağına dönüştüren kadınlarız.
Nagehan’ın kalemini yere düşürmeyenleriz.
Aysel Doğan gibi ömrünü barış mücadelesine adayanlarız.
Deniz Poyraz’ın umudunu çoğaltanlarız.
Gerçekleri söylemekten çekinmeyen Şebnem Korur Fincancı’nın öğrencileriyiz.
Fabrikalarda, atelyelerde, tarlalarda, okullarda, ofislerde, evlerimizde, yaşamın her alanında özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesi veren kadınlarız” şeklinde konuştu.
Kadınların sesi kesilmeye çalışılıyor
İktidarın kadınların kazanımlarına saldırdığını vurgulayan Özdamar, “Zindanlarda direnen Figen’in, Leyla’nın, Ayşe’nin, Gültan’ın, Sebahat’ın, Ayla’nın ve tüm kadın tutsakların ne mutlu ki yoldaşlarıyız. Onlara buradan selam gönderiyoruz.
Erkek egemen sisteme, kapitalizme, faşizme karşı mücadele ederken, erkek iktidarlar seslerimizi kısmaya çalışıyor. Haklarımıza ve kazanımlarımıza yönelik saldırılara karşı direnenler, en amansız mücadeleyi verenleriz.
Kayyum siyasetine karşı, ‘’Eşbaşkanlık mor çizgimizdir’’, diyenleriz.
Baskı, gözaltı ve tutuklamalarla sindiremediğiniz bir mücadelenin devamcılarıyız.
Fabrikalarda, atelyelerde, tarlalarda, mahallelerimizde her türlü emek sömürüsüne, tacize, işsizliğe, baskıya, karşı direnişi örgütleyenleriz” diye ifade etti.
Anayasa değişikliği baskıyı yasallaştırır
Özdamar şu şekilde devam etti: “Tek bir saç telinden isyan yaratan, kalemimizle özgür yaşamı dokuyanlarız.
Bu topraklarda 2008’den bu yana en az 4200 kadın erkek şiddeti nedeniyle katledildi. AKP-MHP iktidarı bu katliama karşı önlem alacağına, İstanbul Sözleşmesini yürürlükten kaldırdı. ‘’İstanbul Sözleşmesi Bizimdir’’ diyen kadınlara soruşturma açtı. Oysa asıl soruşturulması gereken adalet saraylarında failleri cezasız bırakanlar, kadınları karakollardan şiddet ortamına geri gönderenler, çıkardıkları yasalarla şiddeti besleyenlerdir.
İktidarın anayasa değişikliği ile baskıcı aile tanımını yasallığa kavuşturmak istediğine dikkat çeken Özdamar, “Erkek egemen iktidarın bahsettiği aile, kadınlar için erkek şiddetidir. Bu şekilde kadını erkeğe bağımlı hale getirmenin, kamusal alandan uzaklaştırmanın, LGBT+ düşmanlığını daha fazla körüklemenin yolunu açıyor. Ne tür düzenlemeler yaparsanız yapın, biz kadınlar evlere hapsolmayacak, isyanımızı daha da büyüteceğiz” dedi.
Bütçede kadına yer yok
İktidarın meclise sunduğu gelecek yolu bütçesinde kadının adı olmadığının altını çizen Özdamar, “O bütçeden biz kadınlara örneğin, şiddete maruz kaldığımızda gidebileceğimiz kurumlara, eğitim ve yaşam giderlerimizi karşılayacak güvenceye, istihdam edilmeye, özel hijyen ürünlerine ve sağlık hizmetlerine ücretsiz ulaşma olanakları yok. O bütçeden Kürtlere yağan bombalar var. Kadınların ve çocukların bombalarla öldürülmesi üzerinden yapılan seçim hesapları var.
Erkek egemen iktidar savaş dedikçe, biz kadınlar onurlu bir barışın inşasını yükselteceğiz. Ve bu topraklarda barış kazanacak” diye belirtti.
Direncimizi pekiştiriyoruz
Jin jiyan azadi sloganını tüm dünyadaki kadınların sesi ile birleştireceklerini söyleyen Özdamar, “Bu 25 Kasım’da da teciride karşı özgürlüğü savunuyoruz. Savaş ve kaostan beslenen iktidara karşı direncimizi pekiştiriyoruz.
Erkek egemen iktidar saldırdıkça biz daha çok örgütleneceğiz.
Sus dedikçe biz daha çok sesimizi yükselteceğiz.
Yalana sarıldıkça biz hakikatın peşinden koşacağız.
Jin Jiyan Azadi sloganımızı tüm dünya kadınlarının sesi ile birleştireceğiz.
Eşit, özgür bir dünyayı inşa edeceğiz.
Dünyayı biz kadınlar değiştireceğiz”
dedi.
Açıklamadan sonra kitle sessiz yürüyüş gerçekleştirdi ve denize karanfil bıraktı.