EMEK HABERLERİ

Maltepe Belediyesinde TİS taslağını işçiler hazırladı

Maltepe Belediyesinde toplu sözleşme taslağını işçiler hazırladı. Belediye işçileri, “Önceki sözleşmeleri geliştirerek kazanımlarımızı artırmak istiyoruz” diyor.

Abone Ol

Gazete Emek- Maltepe Belediyesi işçileri yeni dönem toplu iş sözleşmesine hazırlanıyor. Her toplu iş sözleşmesi sürecinde olduğu gibi Maltepe Belediyesi işçilerinin gözü taslaktaki ücret maddelerinde. İşçiler birkaç ay içinde eriyip gitmeyecek bir sözleşme imzalamak istiyor ancak işçiler, toplu sözleşmelerin sadece ücret artışlarından ibaret olmadığını da anlatıyor. Sözleşmelerin; ücretleriyle beraber, sosyal haklarını, izinlerini, ikramiyelerini güvence altına almanın yolu olduğunu söyleyen işçiler her sözleşme döneminde haklarını bir adım daha ileriye taşıdıklarını anlatıyor.

Maltepe Belediyesinde süpürgeci olarak çalışan bir kadın temizlik işçisi en çok karşı karşıya kaldıkları sorunların çözümlerini, bir araya gelerek tartıştıklarını ve bu çözümleri TİS taslağına eklemeyi bildiklerini söylüyor. İşçi, “Sokakta süpürgeci olarak çalışan 25 kadın var. Halk sokakta belediyeye olan tepkisini ilk olarak bizlere gösteriyor. Sanki bizler bir aracıymışız gibi davranılıyor. İşimiz olmayan işleri emrettikleri oluyor. Buna haklarımızı bilerek karşı koyuyoruz. Regl iznini ben ilk defa burada gördüm, şimdi o hakkımızı daha da ileriye götürecek maddeler ekledik taslağımıza” dedi.

Belediyenin kreşlerinde çalışan Genel-İş üyesi bir öğretmense tanımlı işlerinin dışında işlere gönderilmiş olmalarından yakınarak, “Müdürler ve amirler bunu bir mobbing aracı olarak kullanıyor. Benim görevim belli, yapacağım iş belli, onun dışında işlere itip işçiyi istifa ettirmeye çalışıyorlar. Sendika geldiğinden beri böyle işlerin sayısı azaldı. Çünkü örgütlüyüz, böyle bir mobbingle karşılaştığımızda topluca karşısında duruyoruz. Şimdi bir de bunu toplu sözleşmede maddeleştirerek iş tanımımızın dışında iş yaptıramayacaklarını söylemiş olduk” diye konuştu.
TASLAK HAZIRLIĞINDA İŞÇİ BELİRLEYİCİ OLDU
Maltepe Belediyesi işçileri bunları söylerken belediye binasında ve şantiyelerde asılı olan TİS taslaklarını inceledik.

DİSK/Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube’nin TİS taslağını tercih etmemizde, taslağın hazırlanma sürecine işçilerin katılımı belirleyici oldu. Toplu iş sözleşmesi taslak metnini hazırlamak için şube yönetimi, talep formları dağıtmış, her birime yaymaya çalıştıkları toplantılarla taslağın hazırlanma sürecine işçilerin çoğunluğunu katarak demokratik bir işleyiş geliştirmişti. Şube yönetimi gazetemizle süreci paylaşırken, elbette ulaşamadıkları, yeterli tartışma ve görüşme yapamadıkları birimlerin de olduğunu ancak bu eksiklikleri de gidermek adına, işçilerin çoğunluğunu TİS’e dahil etmek için TİS komiteleri oluşturmayı amaçladıklarını da ifade etti.

Taslağın önemli olduğunu gördüğümüz bazı maddelerini buraya taşımaya çalıştık ancak taslağın belediye yönetimi tarafından kabul görüp görmeyeceğini, işçilerin bu taslak için ne ölçüde mücadele verip vermeyeceğini görmek için çok beklemek gerekmeyecek. İşçiler TİS sürecinin ağustos-eylül aylarında bağıtlanmasını bekliyor.
ÜCRETLERİN GEÇ ÖDENMESİNE KARŞI ÖNLEM
Seçimlerin ardından birçok belediyede ücretlerin geç yatırılması gündeme gelmiş, işçiler ücretlerinin geç yatırılmasına karşı eylemleri de kapsayan tepkiler vermişti. TİS taslağı hazırlanırken de gündeme gelmiş olan bu tartışma taslakta son halini şu şekilde almış: “Maaşların ödeme gününde gecikme olması halinde geciken her gün için maaş ödemesi yapılan bankanın günlük mevduat faizi üzerinden geciken gün sayısı faizlendirilip maaşla birlikte ödemesi yapılır.”

Geciken ücretlerin faizle ödenmesi, işçilerin sürekli tartıştığı “Paralarımız ödenmeyerek, bankalarda işletiliyor” tartışmasını bitirirken, belediyeyi de ücretleri zamanında ödemeye zorlayacak gibi duruyor.

REGL İZNİNE ÇIKAN İŞÇİDEN KESİNTİ YAPILAMAZ
TİS taslağına giren maddelerden biri de regl ve doğum izni: “Kadın işçilere regl dönemlerinde talepleri halinde ayda 1 gün izin verilir. Bu bende göre kullanılacak izinlerin toplamı yılda 12 günü geçemez. İzinli olunan günde fiili çalışmaya bağlı haklarında herhangi bir kesinti yapılamaz.”

Regl izni geçen sözleşmede kabul edilmiş ancak izinli olduğu günde fiili çalışmaya bağlı haklarında kesinti yapılmaması, bu taslakla güvence altına alınmaya çalışılıyor. Geçmiş yıllarda da sözleşmelere giren doğum izninin süresi ise işçiler tarafından hazırlanan taslakta yükseltildi. Taslakta doğum izni talebi şöyle yer aldı: “Doğum yapan kadın işçiye doğumdan önce 14 ve doğumdan sonra 16 hafta olmak üzere ücretli izin verilir… …Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki 3 (üç) haftaya kadar iş yerinde çalışabilir. Bu durumda kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçiye, doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden itibaren, talep etmesi halinde, 6 aya kadar ücretsiz izin verilir.”

Kadın işçilerin taleplerinden biri olan süt izni de TİS taslağında yer almış, taslağın bu haliyle kabul edilmesi halinde doğum yapan kadın işçiler günlük 3 saat emzirme izninden yararlanabilecek. Taslakta yer alan maddenin tam hali ise şöyle: “Doğum yapan kadın işçilere, çocuğunu emzirmesi için, doğum sonrası analık izni süresi bitiminden itibaren, 1 yaşa kadar ayda günlük 3 saat 2 yaşa kadar günlük 2 saat süt izni verilir. Bu izinler topluca kullandırılamaz.”
'İŞÇİYE KENDİ ALANININ DIŞINDA BEDEN İŞİ YAPTIRILAMAZ’
Belediyelerde en fazla karşımıza çıkan sorunlardan biri de işçilerin kendilerine tanımlanmış, yapmaktan mesul oldukları işlerin dışında çalıştırılmaları. Belediyeler daha fazla işçi almamak için, örneğin eşya taşıma gibi işlerde, iş tanımına uygun olmayan işçileri çalışmaya zorlayabiliyorlar.  TİS taslağında bunu engellemeye çalışan maddede şöyle denmiş: “Park ve Bahçeler Müdürlüğü işçileri kendi birimlerinin iş alanları dışında herhangi bir nedenle taşıma veya destekleyici beden işlerine gönderilemez.”

İşçilerin rastgele eğitimini almadığı bir alanda çalışması, iş güvenliğinin ihlal edilmesi, sakatlanmalarla sonuçlanması; işçilerin kendi iş alanları dışında çalışmasını, işçiler içinde en fazla tartışılan gündemlerden biri haline getirdi. Bu nedenle taslakta sadece park bahçe işçileri için değil birçok farklı müdürlük için yukarıdaki madde uyarlanmış.
TESİSLER, İMKANLAR İŞÇİLERE!
İstanbul’daki tüm belediye işçileri yoksulluk sınırının altında çalışıyor. İşçilerin bu ücretlerle aileleriyle birlikte sosyokültürel etkinliklere katılması mümkün gözükmüyor. Kreşlerden ücretsiz yararlanılması da dahil olmak üzere, belediye kültür merkezlerinde gerçekleşen kültür ve sanat etkinliklerinin, sosyal hizmetlerin işçilere ücretsiz açılması talebi bu açıdan anlamlı. Bu talep de taslakta yerini almış: “MATAŞ bünyesindeki tesislerden sendika üyesi işçiler yüzde 50 indirimli olarak yararlanır. Ayrıca işçiler cenaze, doğal afet, düğün vb. hallerde işverene ait taşıt, iş makinesi, araç-gereç (ses ve ışık düzeni dahil) salon, etkinlik yapmak için kültür merkezi salonları vb. olanaklardan ve işverenin düzenlediği her türlü kültür-sanat etkinliklerinden ücretsiz yararlanır. Şirkete bağlı kreşlerden yine (aileleri ile birlikte) kurumda görev yapan diğer personele uygulanan koşullar doğrultusunda eşit şartlarda yararlanırlar. İşçiler tercih ettiği kreşten ücretsiz yararlandırılır.”

1 MAYIS’A KATILMAYA TEŞVİK
Sadece belediyelerde değil, birçok işletmede işçiler geçinebilmek için resmi tatillerde fazla mesai yapıyor. İşçi ve emekçiler, fazla mesailerle ücretlerini geçinebilecek bir seviyeye çekiyorlar. Bu nedenle 1 Mayıs mesaisi yerine işçileri alanlara çekmek için, taslağa bir de 1 Mayıs teşviki eklenmiş: “İşveren 1 Mayıs’ı Emek ve Dayanışma Bayramı olarak kabul eder ve 1 Mayıs’a katılan her işçi için brüt 5 bin lira ödeme yapar.”

MOBBİNG KURULU
Neredeyse tüm belediyelerde ortak tartışmalardan biri de çalışanların uğradığı baskı. Bu baskının çeşitli biçimlerde ortaya çıkması ve bu süreci izleyecek, şikayetleri değerlendirecek bir kurulun olmaması, baskının cezasız kalmasıyla sonuçlanabiliyor. Taslak aşağıdaki maddeyle ilk kez belediyede, mobbing kurulu kurulmasını talep ediyor: “İşveren yetkilisinden üç, sendika yetkilisinden üç kişi olmak şartıyla mobbing kurulu kurulur.”

RİSK PRİMLERİ
Aşağıda tek bir örneğine yer verdiğimiz madde, taslakta neredeyse tüm alanlardaki riskleri içerecek şekilde düzenlenmiş; çağrı merkezi çalışanları için kulak risk primi, temizlik çalışanları için koku primi, yıpranma primleri, sorumluluk primleri ve can güvenliği primleri de dahil olmak üzere işçilerin aldıkları risklere dair bir ücretlendirilmeye gidilmiş: “Sağlık İşleri Müdürlüğü Laboratuvarı, Paramedik ATT, Anestezi, Hemşire, Laborant, Radyoloji Bölümünde çalışan işçilere fiilen çalıştıkları her gün için brüt 100 TL ödeme yapılır.”


Kaynak: Evrensel