EMEK HABERLERİ

Savunma işçileri: Ankara mitingi mücadelemizin bir sıçrama tahtası olsun

Türk-İş üyesi işçiler, borçlanarak geçinmeye çalıştıklarını, her ay 4-5 işçiye haciz geldiğini söylüyor. Türk-İş’in 20 Ekim mitingine hazırlanan işçiler, “Göstermelik olmaktan çıkaralım” diyor.

Abone Ol

Gazete Emek- Türk-İş “Zordayız, geçinemiyoruz” diyerek 20 Ekim’de Ankara’da miting yapmaya hazırlanıyor. Savunma sanayisinde çalışan T. Harb-İş üyesi işçiler, kamu çerçeve protokolünden önce ek zam, vergide adalet ve insanca yaşanacak ücret talepleriyle mitinge güçlü bir şekilde katılmayı hedefliyor. Ortalama 35 bin ila 37 bin lira aldıklarını söyleyen işçiler, her ay birkaç kişinin hacizlik olduğunu ifade ediyor. Geçim sıkıntısının ve iş yerlerinde ek zam talebiyle biriken öfkenin eylemlere yansıyacağını düşündüklerini belirten işçiler, Ankara mitinginin sonrası için bir sıçrama tahtası olarak kullanılması gerektiğini söylüyor.

İstanbul’da Pendik Tersanesi Komutanlığı ve Maltepe Kara Dikimevi Komutanlığı işçileri ücretlerinin düşüklüğünü son aylarda artan kira fiyatlarıyla karşılaştırarak anlatıyor. Bir tersane işçisi, “Önceleri Kartal ve Pendik civarında oturuyorduk. Ücretler buradaki kiralara yetmemeye başlayınca Çayırova, Darıca ve Gebze’ye taşınmalar başladı. Artık oralarda bile kiralar 20 bin TL’yi aşmaya başladı. Ortalama 36 bin TL ücretlerle değil geçinmek, barınamıyoruz bile” diyor.

'HER AY HACİZ KAĞIDI GELİYOR’

Dikimevinde çalışan bir işçi de eşinin de çalışmasına rağmen, özellikle son iki senedir geçinmekte güçlük yaşadıklarını söylüyor. Tersanedeki işçiler, düşük ücretler nedeniyle borçlanan işçilerin sayısında da artış olduğunu belirtiyor. Bir işçi, “Her ay dört beş arkadaşımıza kredi borçlarından dolayı haciz kağıdı geliyor” derken, fabrikada ek iş yapmak zorunda kalan işçilerin de sayısının arttığını vurguluyor. İşçi, “Fabrikada her ay borcunu ödeyemeyen kritik durumdaki arkadaşlarımızla yardımlaşıyoruz. Her ay kimin en çok borcu varsa aramızda destek oluyoruz” diyor.

Pendik Tersanesinde çalışan işçilerin görüşü, Tük-İş’in eylem planının oluşmasında ana gücün işçilerin artan talepleri ve biriken hoşnutsuzlukların yarattığı baskılar olduğu yönünde.

Savunma sanayi işçileri özellikle son iki yıldır Harb-İş ve Türk-İş genel merkezlerini de karşılarına aldıklarını, yaptıkları eylemler nedeniyle “marjinal grup” ilan edildiklerini, Ankara’ya yürümek istediklerinde şehre alınmayarak durdurulduklarını hatırlatıyor. İşçiler Türk-İş’in bu eylemleri örgütlerken “Eylemleri yaptık” diyebilmek ve “Öfkeyi sönümleyebilmek” için olduğu yönündeki tartışmaları da yakından takip ediyor. Bir tersane işçisi, “Göstermelik eylem yapılıyor’ diyen arkadaşlarımız oluyor. Bizim eylemlere güçlü katılmamız, taleplerimizi Ankara’dan duyurabilme şansımız ise gerçek. Biz ne kadar güçlü ve örgütlü katılabilirsek eylem o kadar göstermelik olmaktan çıkar” diyor.

'ŞUBEYİ DE MERKEZİ DE TÜRK-İŞ’İ DE ZORLAMALIYIZ’

Eskişehir’deki Harb-İş üyesi işçiler de mitinge hazırlanıyor. Genç bir işçi, “Arkadaşlarımızla atölye atölye dolaşıyoruz. Türk-İş bize marjinal diyordu. Bizim iki yıldır yaptığımız eylemleri işçinin zoruyla yapmaya başladılar. Bizim fabrikamızda ücretler özel sektördeki ücretlerin yarısından daha az. Arkadaşlarıma miting için hazırlayacağım dövizlerden bahsediyorum, herkes hak veriyor. Dövizde, ‘Savunma sanayi için 750 lira kesinti yapacaksınız, işçiye zırnık yok’ yazıyor” diyerek fabrika içindeki tartışmaları aktarıyor.

Hava İkmal fabrikasında çalışan bir işçi de “Eylemlere katılmak yetmez, işi durdurarak, yavaşlatarak eylemler yapmamız lazım. Bizim eylemlerimizden yöneyim rahatsız olmuyor. İş durdurma eyleminde 45 dakika durup geç kalma hakkımızı kullanmış olduk. Daha geç girerek kararlılığımızı gösterebilirdik. İşçilere kendi şubelerini, sendikalarını ve konfederasyonlarını zorlama görevi düşüyor. Yoksa miting yapıp döndükten sonra göstermelik eylem olmuş olacak” diyor. İşçi, başta savunma sanayi işçilerini sonra da tüm Türk-İş üyelerini ek zam, vergide adalet ve gelecek sözleşmedeki talepleri için mücadeleye çağırıyor.

Kayseri’de savunma sanayi işçileri de düşen ücretler karşısında başta artan kiralar ve temel tüketim ürünlerine gelen zamlarla geçinmenin imkansızlaştığını vurguluyor. “Şehir merkezinde kiralar 20 bin TL’ye yaklaştı, bizim ücretlerimiz her yıl enflasyona eziliyor. Aynı işi yaptığımız memur, personelin yarısı kadar ücret alıyoruz” diyen işçi Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’a da sesleneceklerini aktarıyor. İşçi, “Kamu çerçeve protokolünde tarihi düzelttim diyor Başkan. Biz ek zam, ek protokol ve enflasyona ezilmeyecek sözleşme istemek için Ankara’ya gideceğiz” diyor.

EYLEME GÜÇLÜ KATILIM GELECEKTEKİ MÜCADELEMİZE GÜÇ VERECEK

Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya özellikle İstanbul’dan en yoğun katılımla Ankara’ya gitmeyi hedeflediklerini belirtiyor. Yalçınkaya şunları söylüyor: “Bugün bu eylemler niyetinden bağımsız enflasyon altında ezilen, kamu çerçeve protokolü nedeniyle milyar dolarlık ürünler üretirken özel sektörün yarısının altında ücretlere mahkum edilmek istenen işçilere önemli bir platform sunuyor. Bu talepler alanlara işçilerin talebiyle indi. Mitingde duyulmasını sağlamak da taleplerin sahiplerine düşüyor. Yaklaşan kamu çerçeve protokolü öncesi kesinlikle ek zam talep ediyoruz, ek protokol ile ücretlerimize artış talep ediyoruz, vergide adalet de istiyoruz, gelecek sözleşmede zam taleplerin karşılanmasını da. Bütün bu talepler için mücadele etmemiz gerekiyor, gücümüzü göstermemiz gerekiyor. Eyleme var olan tüm imkanlarımızla katılmaya işçi arkadaşlarımı davet ediyorum.”

METAL, DEMİR YOLU VE PETROL İŞÇİLERİNDEN ÇAĞRI

Eskişehir’de Demiryol-İş üyesi Turasaş işçileri miting öncesi, yapılan eylemlerin ardından bazı işçilerin “Değişmiyor” görüşüne karşı tartıştıklarını aktarıyor. Bir işçi, “Biz oraya ‘Hükümet durumumuzu düzelt’ demeye gitmiyoruz ki. Kendi sendikamızı da Türk-İş’i de hükümeti de taleplerimizi karşılamaya zorlamak için gideceğiz. Sonrasında da iş yerlerinde bu eylemlerin etkisiyle daha dirençli eylemler için harekete geçmeliyiz” diyor.

Türk Metal üyesi bir Arçelik işçisi de “Türk Metal bize iş durdurma eylemini dahi duyurmamıştı, şimdi sendikacılar isim toplamak için geziyorlar. Onlar da bizim öfkemizin farkında. Eyleme giderek zam ve vergide adalet talebini yükseltmek şart. Arçelik daralmaya gidiyorum diye bas bas bağırıyor. İşten çıkarmaların durmasını da sağlayabilmek için en çok katılımla gidilmeli” diyor.

Gebze’den Petrol-İş üyesi bir Novares işçisi de şunları söylüyor: “Eyleme kitlesel katılmak hükümetin bugünden başlattığı vergi ve yoğun enflasyon saldırısı karşısında önemli. Deli Dumrul gibi kredi kartından uydurma vergilere de başlıyorlar. Gelecek dönemde hem sözleşme sürecinde hem de vergi dilimi meselesinde ‘Biz buradayız’ demeliyiz. Mitingi, sonraki süreçte iş yerlerinde de devam etmesi geren eylemlere bir başlangıç olarak görmeliyiz."



 

Kaynak: Evrensel