Gazete Emek-Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin değerlendirmesinde "Ortaya çıkan sonuçlar bize büyük moral kattı, umudumuzu büyüttü" dedi. "Biz bu seçimlere eşit olmayan koşullarda girdik" vurgusu yapan Hatimoğulları, "Bu seçimlerde özellikle AKP ve ortakları devletin bütün olanaklarını kullanarak bir seçim faaliyeti yürüttüler. Oysa biz DEM Parti olarak başta basında gördüğümüz sansür olmak üzere büyük bir olanaksızlık içerisinde ama bu olanakları kendimiz yaratarak bu çalışmaları yürüttük" diye konuştu.

DEM Parti Kadın Meclisi'nin seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere genel merkezde yapacağı toplantı öncesinde konuşan Hatimoğulları, “Seçimlerin yeni dönemde kadın mücadelesi açısından yaratmış olduğu olanakları hep birlikte değerlendirecek, yol haritamızı çizeceğiz" dedi.

'10 MERKEZ GASP EDİLDİ, TIRNAK İÇİNDE KAYBEDİLDİ'

Hatimoğulları, seçim sonuçlarının kendilerine büyük moral verdiğini anlattı; eşit olmayan koşulları eleştirip 'taşıma seçmen' iddialarını hatırlattı:

"Özellikle Kürdistan’da az farkla kaybettiğimiz belediyeler ya da belli oranlarda oy kaydırılırsa denklemin değişeceği daha az seçmenli olan belediyelere toplam 32 merkeze AKP iktidarı ince bir mühendislik çalışması yürüterek oralara çok ciddi seçmen kaydırmıştır. AKP bütün çabalarına rağmen istediği sonucu yine bölgede alamadı.

Bizler DEM Parti olarak değerli halklarımızla yürüttüğümüz aktif bir çalışmayla bunu ters yüz etmeyi başardık. 10 merkezi bu şekilde tırnak içinde kaybettik. 10 merkez seçmen kaydırma ve kayyım seçmenle AKP tarafından kazanılmış gibi görünse de gerçek anlamda halkın vicdanında ve seçmenin gerçek listesine baktığımızda asla o belediyeleri AKP kazanmadı. AKP’nin bu 10 merkezi bizden gaspla aldığını buradan bir kez daha ilan ediyoruz."

ŞIRNAK ELEŞTİRİSİ: GASPTIR, İŞGAL POLİTİKASIDIR

Şırnak'ta 8 bin 500’ün üzerinde askerin oy verdiğine dair haberleri hatırlatan Hatimoğulları, "Şırnak'ta sadece bir okulda 6 bin 940 seçmen erkek seçmen özellikle altını çiziyorum. Hepsi asker ve AKP’ye oy kullanmışlar. Bir okuldan silme 6 bin 940 oy AKP’ye çıkmıştır" diyerek şöyle devam etti:
"Bu adeta bir gasptır, bir işgal politikasıdır. Bunu asla kabul etmedik, etmiyoruz. Şırnak halkının bu mücadeleyi en güçlü şekilde yürüttüğünü biliyoruz. 'Konuş sen kimsin' diyen abimiz şahsında sembolleşen mücadele aslında Şırnak’ta başta kadınlar olmak üzere uygulanan özel politikaya verilen en güçlü yanıtlardan biriydi. Şırnak halkına buradan teşekkür ediyoruz."

'ANALARIMIZ GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTI'

Hatimoğulları, "DEM Parti olarak yürüttüğümüz çalışmanın lokomotif gücü kadın meclisimiz başta olmak üzere değerli kadınların hepsiydi. Analarımız gece gündüz çalıştı yüreğini kattı bu çalışmaya. Analarımız Kürt halkının demokrasi ve hak mücadelesini bir kez daha bu seçimlerde yürüttüğü çalışma ile bütün duygusunu ve düşüncesini çözüm odaklı bunu büyüten fikriyatla yürüttüler. Sevgili kadınlar aynı anlayışla kayyımcı rejime karşı başta Kürdistan’da olmak üzere Türkiye’nin tamamında kadınlar gece gündüz demeden çalışarak ve her biri birer gizli kahraman gibi çalıştı" ifadelerini kullandı.

'24 SAAT İÇİNDE 4 KADIN KATLEDİLDİ’

Hatimoğulları, Türkiye'de son 24 saatte işlenen kadın cinayetlerini hatırlatarak şöyle devam etti:

"Önceki gün 24 saat içinde 4 kadın katledildi. İstanbul Sancaktepe’de Çiğdem Ağrıda Esma, Balıkesir Manyas’ta Kübra Antalya Manavgat’ta Türkan eşleri tarafından katledildi. 2024 yılının ilk 3 ayında 91 kadın erkekler tarafından katledildi. Ülkede kadın cinayetleri kadına yönelik şiddet ve katliam tablosu bu şekilde devam ederken aynı zamanda Kürt kadınları üzerinde yürütülen özel savaş politikalarını çok yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Nitekim özellikle savaşın merkezi haline getirilmek istenen Şırnak’ta uzman çavuşun kadınları taciz etmesi de bu politikalardan bağımsız değildir. Seçim kampanyası çerçevesinde Şırnak’a gittiğimizde her iki insandan biri askerdi. Bir kısmı zaten Şırnak'ta oturmadığı halde dışarıdan getirilmişti.

Kolluk eliyle yürütülen bu politikalarla kadın özgürlük mücadelemizin hedef alanlar şunu çok iyi bilsin ki Türkiye kadın hareketi, Kürt kadın özgürlük hareketi bunlara asla prim vermeyecek, bunların karşısında en güçlü şekilde politika üretmeye devam edecek."

'GÜLİSTAN DOKU FUTBOL TURNUVASINI DESTEKLİYORUZ'
DEM Parti Gençlik Meclisi'nin 5 Ocak 2020'den bu yana kayıp olan Gülistan Doku'nun adına düzenleyeceği futbol turnuvasına da değinen Hatimoğlulları, "Hem gençlik üzerinde hem de genç kadınlar üzerinde uygulanan politikalara karşı bir tavır olarak ortaya koydular. Şovenist cinsiyetçi endüstriyel futbola karşı alternatif spor diye tanımladıkları kampanyayı destekliyoruz. Özellikle kaybedilen Gülistan Doku için Gülistan Doku nerede kampanyasına destek veren DEM Parti gençliğine buradan teşekkürlerimizi sunuyoruz. Turnuvada beraber olacağız."

'KÜRDİSTAN’DA ELDE ETTİĞİMİZ BAŞARI TARİHİDİR'

Hatimoğlulları'nın gündeme ilişkin diğer değerlendirmeleri şöyle:

"Bizler yine bu seçim çalışmasında; özellikle Kürdistan’da yürüttüğümüz çalışmalarda Kürt halkına dönük uzun zamandır başlatılan çöktürme planının kayyımcı rejimle birlikte yoğrulmuş olan çöktürme planının, çöktüğüne tanıklık ettik. Kürdistan’da ortaya çıkan tablo, kayyımcı rejime rağmen, devletin bütün olanaklarını seferber etmesine rağmen Kürdistan’da elde ettiğimiz başarı, çok önemli ve tarihi bir başarıdır. Bizler bu başarıyı elde ederken yürüttüğümüz mücadeleyi daha da büyütme konusunda kararlı çıktık bu seçimlerden.

Başta Kadın Meclisi’miz olmak üzere burada çok güçlü bir çalışma yürüttü. Biz bu seçim kampanyasında bir kez daha şuna tanıklık ettik; eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet sistemine, erkek egemen otoriter zihniyetin onların yereldeki yansımalarını güçlü bir şekilde hissettik. Kadın politikalarımıza karşı özellikle eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemine karşı sistematik olarak saldırıların bu seçimlerde çok ciddi bir biçimde açığa çıktığını gördük.

'KOBANÊ KUMPAS DAVASI IŞİD'İN YANSIMASININ BİR ÜRÜNÜ'
Kobanê Kumpas Davasında karar verilecekti fakat ertelendi. 16 Mayıs’ta karar duruşması olmasını bekliyoruz. Bütün dünya ve Türkiye kamuoyu biliyor ki Kobanê Kumpas Davası IŞİD’in Sincan’daki yansımasının ürünüdür. Kobanê direnişi Ortadoğu’da ve bütün dünyada IŞİD’in yenilebileceğine geriletilebileceğine, tacizci, tecavüzcü, katliamcı bir örgütün geriletilebileceğine dair umutları yeşerten bir direnişti. IŞİD Kobanê de yenildi ve bu sadece Suriye açısından Kuzey ve Doğu Suriye açısından değil bütün dünya açısından çok önemliydi.

Yakın zamanda Rusya’da gerçekleştirilen katliamda 100’ün üzerinde Rus yurttaşı yaşamı kaybetti. Türkiye’de gerçekleştirilen katliamı biliyoruz. Kobanê direnişi bugün bütün dünyada takdirle karşılanırken Türkiye’de AKP iktidarının bir tweeti gerekçe göstererek yüzlerce klasörlük mesnetsiz suç iddialarını bizler kabul etmedik etmeyeceğiz. Arkadaşlarımızın yıllardır devam ettirdikleri bu duruşmada ve ortaya koydukları yargıyı yargılayan anlayışla erkek egemen zihniyetine karşı IŞİD zihniyetine karşı kadın özgürlükçü anlayışın demokratik anlayışın nasıl zuhur etmesi gerektiğini, demokrasinin nasıl tesis edileceğini ders niteliğinde anlattılar.

'TÜRKİYE’NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU MESAJLAR KIŞANAK'IN KAMPANYASINDA VERİLDİ'
Gültan Kışanak’ın tutukluluğu devam ediyor. Yasalara göre 7 yıllık tutukluluk süresi bittiği halde hala 6 aydır fuzuli bir şekilde orada cezaevinde esir tutuluyor. Bizler Ankara Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayımız olarak kadınlarla birlikte güçlü bir kampanya yürüttük. Alınan sonuçlardan bağımsız olarak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu mesajlar bu kampanyada kadınlar tarafından verildi. Bu mesajlar sevgili Gültan Kışanak’ın da özetlediği gibi Diyarbakır'dan Ankara’ya ortak yaşamı talep ediyoruz mesajıdır. Kadın siyasetinin merkeze taşınmasının mesajıydı. Bu çalışmayı yürüten kadınlara gece gündüz demeden emek veren kadınlara teşekkür ediyoruz. Sevgili Gültan Kışanak şahsında Kobanê kumpas davasında esir tutulan bütün kadınlara ve arkadaşlarımıza siyasi rehine olarak tutulan bütün kadınlara sevgilerimizi iletiyorum.”

'ONURLU BARIŞI, BİR ARADA ORTAK YAŞAMI HEP BERABER ÖRECEĞİZ'

Bugün sabaha karşı İsrail, İran’ı bombaladı, füze attı. Bir süredir devam eden bu gerilimlerde Ortadoğu ve Kuzey Amerika'nın savaşa sürüklendiği bu dönemde savaşın etrafında oluşturulmak istenen bu kaosa karşı Türkiye, Kürdistan ve bölgedeki tüm kadınlar karşı durduk. Ve bugün bölge çok ciddi, büyük bir savaşa sürüklenmek üzeredir.

Bölgenin iki temel kanayan yarası var. Biri Kürt sorunu biri Filistin sorunu. Kürt ve Filistin sorunu halkların kaderini tayin hakkı çerçevesinde çözülmesi gereken sorunlardır. Bu sorunlar çözülmediği sürece savaş silsileleri bunların etrafında kümelenerek devam edecek.
Tecrit, şiddet ve savaş politikalarına karşı onurlu barışı, bir arada ortak yaşamı hep beraber öreceğiz. Kadın cinayetlerini tırmandıran erkek devlet şiddetine karşı kadın mücadelemizi hep beraber büyüteceğiz. Emin Şenyaşar’ın adalet arayışının sesi olmaya devam edeceğiz. Sedye ile cezaevine götürülen 75 yaşındaki tutsak Hatice Yıldız’ın ve tüm hasta tutsakların serbest bırakılması için mücadele edeceğiz. Baskı ve zulüm politikalarına karşı direndiği için eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir diyerek mücadele yürüttükleri için rehin alınan arkadaşlarımızın özgür yarınlara ulaştırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın cinayetlerine kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı kadın örgütlülüğünü daha fazla yürüteceğiz. Kadın yoksulluğuna işsizliğine karşı çıkan kadın isyanının başarıya ulaşması için çaba harcayacağız. İçinde kadının adının olmadığı bir anayasal düzenlemeye hayır diyeceğiz. Demokratik bir anayasa yapılması için mücadele edeceğiz." (MA)