Gazete Emek - Kamuoyunda "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen, özel hastanelerde yaşanan bebek ölümlerine sebebiyet verdikleri ve haksız kazanç elde ettikleri gerekçesiyle suçlanan sanıkların yargılanmasına devam edilirken, Gazeteci Emrullah Erdinç, soruşturma kapsamında kapatılan özel hastanelere kayyım atandığını duyurdu. 

Emrullah Erdinç, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

"Yenidoğan Yoğun Bakım soruşturması;

MASAK Soruşturmada adı geçen sağlık kuruluşlarının hesaplarını incelemeye aldı. 

Soruşturmada adı geçen özel sağlık hizmeti veren kuruluş ve şirketlerden hastanelerin çalışma ruhsatlarının Sağlık Bakanlığınca iptal edildiği, bu nedenle hastanelerin faaliyetlerine son verilerek içinde bulunan hastaların başkaca hastanelere nakledildiği, hastanelere ait ilaç gibi tıbbi tedavide kullanılan materyallerin bozulma riskinin ortaya çıktığı, bu nedenlerle gerek kamunun zarara uğradığı gerekse de vatandaşların mağduriyetine neden olunma riskinin ortaya çıktığı, tüm bu olumsuz durumlara mani olunabilmesi amacıyla söz konusu Hastanelerin ancak Ceza Muhakemesi Kanunu 133.maddesinde düzenlenen "Şirket Yönetimi İçin Kayyım Tayini" müessesi kullanılarak kayyım aracılığıyla yani Devlet eliyle yönetilerek tekrar faaliyete geçirilmesinin sağlanması suretiyle mani olunabileceği,

Bu kapsamda Şirket Yönetimi İçin Kayyım Tayini için Sulh Ceza Hakimliğinden 27 Kasım 2024 günü

Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinden istenen ve kabul edilen kayyım talebi ile

1- Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece "Avcılar Hospital Hastanesi" 

2- Doğamed Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş, bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Doğa Hospital Hastanesi"

3- Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel TRG Hospitalist Hastanesi'' ve ''Silivri Kolan Hastanesi"

4- Güney Hastanesi Sağlık Hiz Ltd Şti, bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Esenler Güney Hastanesi"

5- Beymed Sağlık İnş. San. ve Tic. Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Birinci Hastanesi" 

6- Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi  bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Avrupa Şafak Hastanesi" ve "Özel İstanbul Şafak Hastanesi'

7- Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve

Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Bağcılar Şafak Hastanesi"

8- Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi, bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Reyap İstanbul Hastanesi" ve "Çorlu Reyap Hastanesi" 

Kayyım atanmasına karar verildi."

Ne olmuştu?

İstanbul'da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22'si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

İddianamede neler var?

İddianamede şüpheliler için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, ölen 10 bebeğin "maktul", 5 kişinin "müşteki", Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün "suçtan zarar gören", 19 hastane ve sağlık şirketi "malen sorumlu", 47 kişi de "şüpheli" olarak yer aldı.

Doktor Fırat Sarı'nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve idaresini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK'den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.

Hatimoğulları, Bafil Talabani görüşmesini anlattı: Ortaya çıkan iki mesaj vardı Hatimoğulları, Bafil Talabani görüşmesini anlattı: Ortaya çıkan iki mesaj vardı

Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi. Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.K'nin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi. Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın ertesi güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.E'nin görevinin başında olmadığı ifade edildi.

6 aylık bebek, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakıma sevk edildi

Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin ölümünden Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi. Bebek M.N.O'nun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da doktorun haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı. Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.E'nin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı.

Sevk edilmeyen bebek hayatını kaybetti

Raporda, bebek Ö.H'ye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.G'nin hemşirelere "adrenalini kapat" talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı.

Raporda ayrıca, bebek M.S'nin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan "prostavazin" isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi.

Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verildi.