Gazete Emek-Kılıçdaroğlu, ittifak politikasına yönelik eleştiriler, CHP'deki değişim tartışmaları ve 2024’te yapılacak yerel seçime dair merak edilen sorulara cevap verdi.
Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomik soykırımla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu'na yöneltilen sorular ve yanıtlardan öne çıkanlar şöyle:
- Yedi cumhurbaşkanı yardımcısı adayı beraber kampanya yürüttünüz. Onlar da mitingler düzenlediler. Ancak seçim yenilgisi sonrası fatura sadece size çıkmış görünüyor. Tek sorumlu siz misiniz? Diğer yedi ismin de sorumluluğu var mı?
Ben her türlü sorumluluğu almaya hazırım… Ancak eleştirilerin hakaret boyutuna varması kabul edilemez. Birlikte yola çıktığımız arkadaşları kamuoyu önünde eleştirme gibi bir ahlaki zaafım yoktur.
- Bugün olsa yine Altılı Masa ile yürüttüğünüz politikayı devam ettirir misiniz? Geçmişe dönüş olsa "Şunu yapmazdım" dediğiniz bir politika ve söyleminiz var mı?
Altılı Masa ile yürüttüğümüz politikayı doğru buldum. Ortaya çıkan metinlerin tümü de doğrudur ve bu metinlerin altında liderlerin ortak imzası vardır. Bu metinler cumhuriyetimizin siyasal tarihinin önemli belgeleri olacaktır. Olaylara daha soğukkanlı baktığımızda ya da kızgınlığımızı giderdiğimizde otoriter bir yönetime karşı verdiğimiz çabanın değeri daha iyi anlaşılacaktır.
- Çok çalıştınız, "mutlaka kazanacağız" dediniz ama seçim kazanılamadı. Nasıl bir duygu içindesiniz? Özellikle 28 Mayıs gecesi duygunuz neydi? Eşiniz, çocuklarınız, yakınlarınız durumu nasıl karşıladı?
Ben de ailem de demokrasiden yana olan 25 milyonun bir parçasıydık. Aynı üzüntüleri yaşadık. Aynı insani duyguları yaşadık.
- Sayın Meral Akşener'in İyi Parti kurultayında yaptığı çıkışı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür çıkışlar, yerel seçimlerde bir ittifak oluşmayacağı yönünde beklenti yaratmalı mıdır? "En büyük pişmanlığım CHP'den 15 milletvekili istememdi" sözleri sizde bir kırgınlık yarattı mı?
Sayın Akşener, İyi Parti'nin genel başkanıdır. Doğal olarak partisinin nabzını tutmak zorundadır. Bu konuda benim özel bir yorum yapmam doğru değil. Bana düşen ittifak oluşturduğumuz liderlerin söylemlerini dikkatle dinleyip, geleceği planlamaktır.
- Yerel seçimde yine ittifak kurulacak mı? İttifak olmadan AK Parti'yi alt etmeniz mümkün mü?
AK Parti, en çok oy kaybeden parti. Bunu Erdoğan da çok iyi biliyor. Kaybının görmezden gelinmesini istiyor. Dikkat edin hep bu çaba içinde… Biz bunun farkındayız… Yerel seçimlerin ayrı dinamikleri var. Partiler birlikte hareket edebilecekleri gibi ayrı ayrı da seçimlere girebilirler. Bunu zaman gösterecek. Ancak biz yerel seçimlere çok iddialı olarak hazırlanacağız.
- HDP'li yetkililer, her seçim bölgesinde aday çıkaracaklarını deklare ettiler. HDP ve İyi Parti oylarının olmaması ihtimaline karşı nasıl bir çalışma planlıyorsunuz?
Az önce de belirttiğim gibi biz her siyasal partinin aldığı ya da alacağı karara saygı duyarız. Biz politikalarımızı sanki hiç ittifak olmayacakmış gibi belirlemek zorundayız. İttifakların olması elbette olumlu sonuçlar verecektir. Tek seçenekli politika zaten olmaz… Tek kanatlı kuşun uçmayacağı gibi…
"Yunanistan'da böyle bir tablo yoktu. Alınacak bazı kararların Türkiye'ye maliyeti ağır olabilir"
- Yunanistan'daki sol parti SYRIZA'nın lideri Çipras beşinci seçim mağlubiyetinin ardından partideki görevinden istifa edince sizin istifa etmemeniz daha çok eleştirilmeye başlandı. Ne diyorsunuz bu eleştirilere?
Her eleştiriye saygı duymak benim görevim… Bu konudaki düşüncelerimi kamuoyu ile paylaştım. Önceliğim gemiyi fırtınalı denizlerden çıkarıp güvenli limana ulaştırmak. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları düşünmeden –ki bununla otoriter bir yönetimin kıskacında olan bir Türkiye'yi kastediyorum, Yunanistan'da böyle bir tablo yoktu- alınacak bazı kararların hem Türkiye'ye hem de partiye maliyeti ağır olabilir… Ayrıca alınacak her kararın parti içinde (kamuoyu önünde değil) sağlıklı bir zeminde görüşülmesi tartışılması lazım… Bunu yapmaya da özen gösteriyorum.
- Kafanızda CHP Genel Başkanlığı'nı bırakmaya yönelik bir takvim var mı?
Yeri ve zamanı geldiğinde gereği yapılacaktır.
- Partide size en yakın isimlerden değişim çağrıları geldi. Engin Altay ve Bülent Tezcan gibi. Özellikle Tezcan, size yakınlığıyla bilinen bir isimdi. Bu çıkışını nasıl değerlendirdiniz? Kendisine bir kırgınlığınız var mı? Sonrasında bir görüşmeniz oldu mu?
Bundan da hiç kimse endişe etmesin… Partide gerçek anlamda yenilenmenin kapılarını sonuna kadar açacağım. Bunun için gerekli kararlar alındı zaten. Tüzük değişikliği ile ilgili çalışmalar devam ediyor, örgütün talepleri birebir alınıyor…
"CHP'de kişiye endeksli bir tartışmayı asla doğru bulmam"
- Yıllarca parti yönetiminde yer alan, kararlarınıza ortak olan kimi isimlere yönelik, "Sen de yönetimdeydin. Niye o zaman konuşmadın?" tarzı karşı tepkiler de olabiliyor. Bu eleştirilere hak veriyor musunuz?
Bu tartışmaları asla doğru bulmuyorum. Doğru tartışma geleceği sağlıklı inşa etme tartışmasıdır. Diğerleri kısır tartışmalardır. Ayrıca CHP'de kişiye endeksli bir tartışmayı asla doğru bulmam.
- Yerel seçimlere 8 ay kaldı. Belediye başkanlarının Kılıçdaroğlucu - Ekremci diye bölündükleri iddia ediliyor. Kurultay sürecinde bu bölünmenin daha da belirginleşeceği öngörülebilir. CHP'nin bölünmesi tehlikesini görüyor musunuz?
Yıllardır söylüyorum. Ki bunu kamuoyu önünde de söyledim. Kişi endeksli bir politika asla doğru değildir. 100 yıllık bir parti bir kişiye asla teslim edilemez. Hiç kimse "Kemalci" olmasın. Ama hepimiz demokrasiden yana, emekten, alın terinden yana, haktan hukuktan adaletten yana olmalıyız. CHP 100 yıllık tarihinde kurumsal rüştünü ispat etmiş bir partidir… CHP'de kişi endeksli bir politika olmaz…
"Çok daha fazla belediye başkanlığı alacağız"
- Kurultayın en erken ekim - kasım aylarında yapılacağı düşünülürse partinin tartışmaları, kırgınlıkları, bölünmeleri aşıp yerel seçimlere hazırlanabileceğini düşünüyor musunuz?
Elbette hazırlanacağız. Üstelik çok daha iddialı olarak yola çıkacağız. Son seçimlerde ufkumuzu çizen seçim sonuçları var… Bunlar bazı çevrelerce görmezden geliniyor ama biz görüyoruz. Çok daha fazla belediye başkanlığını alacağız.
- Sayın Ekrem İmamoğlu, MYK'daki değişimi yeterli bulmadığını ifade etti. Sayın İmamoğlu ile ikili görüşmeler yaptınız. Sizin değişim önermelerinizde Sayın İmamoğlu'nu ikna etmeyen taraflar nelerdir? Ekrem Bey, size ne tür bir değişim çerçevesi anlattı? CHP'yi bekleyen değişimin şekli ve ruhu nasıl biçimlenecek?
Bu tür tartışmalara CHP Genel Başkanı girmez…
- Tüzük kurultayının önce geleceği ifade ediliyor… Önce normal kongre mi yoksa tüzük kongresi yapılacak? Kongrelerin yerel seçim sonrasına kalma ihtimali var mı? Takvim nasıl işleyecek?
Bir tüzük değişikliğine ihtiyacımız var. Bunu yapacağız. Bu konuda tüm partililerimizden görüş alıyoruz. Ayrıca program değişikliğine de ihtiyacımız var. Bu konuda da yapılan güzel çalışmalar var. Yetiştirebilirsek bu çalışmayı da kamuoyunun tartışmasına açmayı düşünüyoruz.
- Çeşitli mecralarda CHP içine yönelik tartışmalarda, "CHP'li kurultay delegelerini dizayn ettiğiniz, kontrolünüz altında tuttuğunuz" yönünde görüşler açıklanıyor. Bu doğru mu?
CHP genel başkanları, kurultay delegelerini dizayn etmezler. Bunu yaparlarsa partiyi sağlıklı yönetemezler. Kaldı ki CHP'de kurultay delegelerini dizayn etmek kimsenin de harcı değildir. Öncelikle delegeler isyan ederler… CHP sıradan bir parti değildir. Gelenekleri oluşmuş bir partidir.
- Tüzükte neler değişecek? Bazı kişilerin 5-6 dönemdir milletvekili olması çok eleştiriliyor. Yeni tüzükte iki dönem kuralı ve ön seçim şartı gibi kurallar gelebilir mi?
Partililerin görüşlerini alacağız… Gerçek yenilenmeyi göreceksiniz… Bu konuda gerekli açıklamaları, çalışmalar olgunlaştıktan sonra kamuoyu ile paylaşacağım…
"Türkiye her an bir erken seçime gidebilir"
- Türkiye'de bir erken seçim ihtimali var mı? İktidar 5 yıl kesintisiz devam edebilir mi?
Türkiye her an bir erken seçime gidebilir. Biz her koşulda hazırlıklı olmalıyız…
- AK Parti, başkanlık sistemini getirirken "sol bu ülkede bir daha iktidar olamaz" diyordu. Sizce sol bu ülkede bir daha bu sistemde iktidar olamaz mı?
Getirilen ucube sistemin maliyetini toplum yaşadı ve ağırlaşarak da yaşamaya devam ediyor. Türkiye şu anda bir ekonomik soykırımla karşı karşıyadır. Demokrasiden yana olanların iktidar beklentilerini göz ardı etmemeliyiz. Toplumu bu beklentilere angaje etmek için çaba göstermeliyiz. Önceliğimiz demokrasi olmalı…
Kaynak: T24