Son haftalarda ki gelişmeleri hep birlikte izliyoruz. Pek iç açıcı değil. Karamsarlıktan değil de, gün geçtikçe gerilemeyi gördüğümden bunu söylüyorum. Neredeyse birkaç yılın tespitlerine rahmet okutuyor. 8-10 yıl önce yapılan tespite o zaman kızanlar olmuştu. Abartılı bulunmuştu o tespitler. Erken farkına varma olsa da ciddiye alınmamıştı. Bir de kuru bir siyasi tartışmaya kurban edilmişti. Yani kuru söylemin ötesine geçilmedi. Halbuki tespit tedbir için yapılır. Madem öngörüde bulunuluyor, o zaman bu öngörüye göre politika oluşturulmazsa varılacak yer burası olacaktır. Şimdi kalkıp ne söylenirse söylensin sonuç bu. Yanlışlar silsilesi demek belki yerinde olmaz ama boşlukları doldurarak buraya taşınan gerçeklik çok fena acıtıyor. Savaşlarda amaç, barışlarda ulaşılan sonuç hep tartışmalı olmuştur. Kitlelerin geniş katılımını sağlamak için kutsal sayılan din savaşlarına Bir de ulusallığı katanların yanında çıkar grupları olmuştur. İlk kısmın amacındaki kutsallık anlaşılıyor ve geniş toplumsal kesimlerin desteğini de buluyor....
Bölgenin konjonktürü dengeleri değiştirmeyi zorluyor. Dengelerin değişiminde en küçük hata büyük değişikliklere etkide bulunacak. Bu nedenle hassas ve kırılgan bir zeminde ilerlemek takdir edersiniz ki büyük riskleri barındırıyor. Aslında tüm aktörlerin büyük risk alarak çatışmacı hamleler yaptığı bir dönemde yerel siyasette dikkate alınır pozisyonda konumlandı. Herkes hacmine göre hamle yapıyor. Yerelin dayandığı zemin nedeniyle dikkate alınırlığı geçici gibi görünse de aslında görmezden gelemedikleri de bir gerçektir. Yer yer görmezden gelerek sınırlandırıcı olurken yer yer de alan açarak yerelleşmeye gözyuman durumlar olmaktadır.
Yıpratıcı ve hırpalayıcı bir dönem başladı. Sınırlı hareket alanı içinde varlığını koruma ve özgürlüğünü geliştirmenin yegâne yolu keşfedildi. Hırpalayıp dağıtmaya karşı duyarlı olmanın yaratacağı agresifliğin hıncı felaket olabilir. Özellikle söylemde dağıtıcı ve yaralayıcı olmaktan çekinmeyen bu ofansifliği karşılamak güçleşebilir. İklim defansifliği dayatsa da beyanatın tatminkarlığı önem arz ediyor. Beklentileri karşılayacak performanstan da çekinmeden yıpranmayı önlemek mümkündür. Beklentileri büyütmede denge olmalı. Yoksa bıktırıcı ve pes edici olur. Yoğun bir tempoyla varılan düzeyi korumak artık her zamandan önemlidir. Bir başlangıç yapılmak istenirken engelleri aşma uğraşları devrededir. Komplike bir durum var ve bunu netleştirecek adımlar cılız kalıyor. Söylemde sivrilik olsada adımlar ürkektir.
Siyasetin dominant söyleme dönüşmesi ilginçtir. Gerek yerel gerekse bölgesel söylemler sivri ve hırçın olsada pratikte temkinlidir...
Rıdvan Yıldız yazdı: Beyazın ve yeşilin arasında
Bunlar da ilginizi çekebilir