Bölgemizde siyasi dengeler değişiyor. Ortadoğu'da hiçbir zaman savaşın bitmeyeceği net anlaşılmalıdır. Önümüzdeki yıllarda Ortadoğu'daki kaos belki dahada belirginleşecektir. 

Halklar arasındaki nefret duyguları uç noktalara varmış durumdadır. Bu coğrafya kendi içinde onlarca etnik ve mezhepsel anlayışı barındırmaktadır. Bu farklılıklar her zaman birbirlerini, kendileri için bir tehlike olarak görecektir. 


Bu yapılar arasında geçmişe dayanan büyük husumetler bulunmaktadır. Bir Sunni'nin, Alevi'yi ya da bir Türk'ün Kürt'ü nasıl farklılıklarıyla kabul edecek bilmiyorum. Türkiye devleti Kürt halkının nerede bir kazanımı varsa onu engellemek için belki kendi devlet bekasını teklikelere atmaktan geri durmayacaktır. 


Adeta bir şeytan üçgeni yaşadığımız bölge. Kimin kiminle, nerede, ne zamana kadar yürüyeceği beli olmayan bir bölgedir. İttifaklar saatlere bağlıdır. Bitmek tükenmek bilmeyen bir kan deryasıdır. 


Çelişkiler derin ve köklüdür. Her siyasi liderin ağzından nefret naraları eksik olmaz. Ama söylem itibariyle hepsi demokrasi havarisidir. Siyasal veya askeri iktidarlarını devam ettirmek için binlerin ölümünden çekinmezler. 


İşte bu bölgede ölen her zaman şehittir. Bu dünyadan ziyade, öbür dünyada sunulan imkan ve olanaklardan bahsedilir. 


Bilimin önü kapalıdır. Teknik geliştirilmez. Herşeyi kader olarak tanımlamaktan ileri gidemez. Dünyanın her köşesinden toplanan getirilen sapkın anlayışlar bir anda bu coğrafyayı kan gölüme çevirir. 


İnsanların kafaları tekbirler getirilerek kesilir. Bu anlayışlar maalesef bölgemizde pirim de yapar. Daha düne kadar tonlarca savaş mühimmatı ve malzemesi bölgenin devletleri tarafından bu sapkın anlayışlara tedarik ediliyordu. Hatta şimdi bile bu zalimlere açık ve gizli bir şekilde destek veriliyor. 


Ülkemizin siyasetçileri de "bir grup öfkeli genç" diye tanımlıyordu bu ölüm şebekesini. Kendini dünya gücü olarak gören ABD, RUSYA ve AVRUPA ÜLKELERİ milyarlarca dolarlık silahlarını Ortadoğu ülkelerine satarak büyük pastadan payını alırlar. 

Ortadoğu'da kullanılan tüm silahlar ve tekniğin nereden geldiğini bilmek için bilim insanı olmaya gerek yok. Silah tüccarları için büyük bir pazar haline gelmiş bu coğrafya maalesef bu büyük devletler tarafından ve sömürülmeye mahkum edilmiş durumdadır. 


Tabiki bu çarka hizmet eden tüm bölgenin devlet yöneticileri de bu pastadan pay almaktadır. Ondan dolayıdır ki bu çarka halklar dur demedikçe, bu savaşlarda bitmeyecek gibidir. 


Ondan sonra tüm maddi ve manevi değerleri kullanabilirsiniz. Bu mağdur olan halkı Şehitlikle, milliyetçilikle, ekonomiyle, dinle, toprakla ve buna benzer bir çok şoven duyguyla yönlendirebilirler. 


İşte tam bu noktada, Kürt halkı bu kaostan güçlü bir şekilde çıkabilir. Suriye'de 6 yıldır devam eden iç savaştan büyük bir kazanımla çıkacak gibidir. Ama Suriye'de büyük hesaplaşma önümüzdeki dönemde gerçekleşecektir. 

Bu önemli dönemeçte Kürt halkı zımmi bir noktada birliğini sağlarsa, başarı daha erken gelecektir. Yoksa bu süre biraz daha uzayabilir.