Modern hukuk; Tüm bireylerin cins, sınıf, kimlik ve ırk olarak ayrılmaksızın herkesin hukuk önünde eşit olduğu iddiasındadır. Bu hukuk Geleneksel toplumlarda olan Dini-dogmatik ve ideolojik refleksler yerine birey hürriyetini esas alır. Türkiye’de bu iddiayı uyguladığını ve sahip çıktığını deklare etmiştir. Birçok kez ‘Türkiye bir hukuk devletidir’ denilmiştir. Rahip Brunson, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve özellikle şimdilerde Sedef Kabaş’ın tutuklanması üzerine aynı sözler dillendirilmektedir.

 

 

Fakat bizler birçok örnekte, Türkiye’de hukuk karşısında İnsanların dil, din, sınıf ve ırk olarak ayrıştırıldığına dolayısıyla iddia edildiği gibi ‘Hukuk önünde eşitliğin’ olmadığına şahit olduk. Roboski katliamı, Şenyaşar ailesinin Adalet talebi, Hrant Dink olayı, geçmişte yaşanan AKP-FETÖ birlikteliğinin üstünün örtülmesi, Binlerce HDP’li üyenin içeride tutulması Demirtaş ve Kavala davalarında hukuksuzluğu açıkça görmekteyiz. En basitinden İktidar ortağı Devlet Bahçeli’ hapishanede olan iki suç örgütü lideri için ‘’Kürşat Yılmaz ve Alattin Çakıcı Kardeşlerimiz bu davaya gönül vermiş değerli insanlardır neden içerdeler’’ dediğinde çok kısa bir süre içerisinde bırakıldıklarına şahit olduk. Fakat diğer yandan bu sözler sarf edildiğinden bu yana onlarca hasta mahpus da içeride can verdi. Tahliye edilmediler. Son kez aileleriyle olmalarına izin verilmedi. On yedi bin faili meçhulün failleri yargı önüne çıkarılmadı. 

 

Bir şiire, söze, düşünceye, iktidar karşıtı bir duruşa hemen her fırsatta davalar açılıp hapis cezaları verilmektedir. Fakat otomobilinde kokain çeken AKP üyesi genç dışarda serbesttir. Kendi ülkesine kendi şirketinden ürünleri fahiş fiyattan satan Eski bakan Ruhsar Pekcan istifa ederek suçunu kabullense de soruşturma açılmadı. Tüm bunlar olurken KPSS birincisinin atanamayıp açıkta kalmasından da kimse utanmadı!

 

Özcesi eğer hukuk önünde eşitsek, Sedef Kabaş sözlerinden dolayı cezaevine atıldıysa Erdoğan’ın geçmişte sarf ettiği bu sözleri nereye oturtmalı, nasıl açıklamalı;

‘’ ‘Afedersiniz Ermeni’,  Cemevi Cümbüş evidir’ ‘Ananı da al git buradan!’,  ‘Birkaç çapulcu’,  Sen ne yüzsüzsün, terbiyesizsin’, Kalibresi bozuk, cins-cibiliyeti bozuk’ ‘Alçaklar, Zalimler’,  ‘Niye kaçıyorsun lan İsrail dölü’, ‘Kadın mı Kız mı bilemediğim’ ‘’ Tüm bunların hakaret, kin ve nefret taşıyan ifadeler olduğu açık ve hepsi de Erdoğan tarafından ifade edilmiş sözlerdir.. Birisi bu sözleri Erdoğan’a söyleyebilir mi? Dillendirebilir mi? Hemen akabinde soluğu cezaevinde alacağını ve linç edileceğini biliyoruz. Daha birkaç gün evvel Cumhurbaşkanı Sezen Aksu’ya ‘Dilini kopartırız’ demedi mi?   Hani hukuk önünde eşittik? Ama yok tüm bu söylemlerin bir aldatmaca olduğu açıktır.