Britanya'da 1900 yılından beri, sol siyasetin baş aktörü olarak bilinen ve belli dönemler hükümet olan Labour Party-İşçi Partisi, ülke içinde, burjuva demokrasisi koşullarında sosyal demokrat ve kısmi sol denecek bir siyasetle ülkeyi yönetmiştir, sol kesimin tek siyasi temsilcisi olmayı sürdürmüştür.
Britanya'da 1900 yılından beri, sol siyasetin baş aktörü olarak bilinen ve belli dönemler hükümet olan Labour Party-İşçi Partisi, ülke içinde, burjuva demokrasisi koşullarında sosyal demokrat ve kısmi sol denecek bir siyasetle ülkeyi yönetmiştir, sol kesimin tek siyasi temsilcisi olmayı sürdürmüştür. İşçi Partisi, 1980 öncesi siyasi koşullarda, daha çok sol ağırlıklı bir siyaseti izlediği ve uluslararası siyasetede barışçıl bir çizgide olduğudur. Labour Party-İşçi Partisi, Britanya genelinde, yüzlerce yılda oluşmuş işçi sınıfının ve halkların direnişinin bir siyasi oluşumu olarak kurulmuştur. Yani işçi sınıfının ve halkların direnişi olmasaydı, İşçi partisi-Labour Partisi olmayabilirdi. İşçi partisi, Britanya halklarının direnişleri ve iradesi sonucu kurulmuş siyasi bir irade olmaktadır. İşçi Partisi, tepeden inme tarzda, devlet tarafından kurulmuş bir parti değildir. Yani devletin kurduğu yada kuruluşuna onay verdiği bir parti değildir. Kimi ülkelerde işçi partileri-sol partileri hatta sosyalist-komünist partileri kurulmuşlardır. Bunların bazıları, aslında mevcut sistem tarafından kurulan ve esas görevleride gelişecek işçi sınıfı mücadelesini ve halk direnişlerini frenlemek ve kontrol altına almayı amaçlamaktaydılar.
***
Bazı ülkelerde, sol parti olarak görülen partilerin çoğu, devlet kontrollü olarak siyaset yürütüp, merkez sol partileri olarak varlık sürdürdüler. İngiltere'de İşçi, Partisi, genellikle işçi sınıfına ve halka dayalı olarak gelişim gösterdi ve devletin demokratikleşmesi konusunda da oldukça etkili oldu. Ve Britanya halklarınında refahının gelişimine olumlu etkileri ve katkılarıda olmuştur. Britanya'da İşçi Partisi, devletin ülke içinde demokratik bir dengede kalması konusunda önemli bir rol oynadı-oynuyor ve muhafazakarların geleneksel devlet siyasetininde dizginlenmesi konusunda da dengeleyicidir. Britanya'da İşçi Partisi, sosyal devletin oluşmasında önemli bir rolü oldu ve sosyal devletin korunmasında da hala önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, İşçi Partisinin 1990 sonrası, adım adım devletin merkezine girdiği ve işçi sınıfı politikasını yavaş yavaş terk ettiği görülüyor. 1997'de Tony Blair liderliğindeki Labour Party-İşçi Partisi, 30 yıl aradan sonra tekrar iktidar oldu. Tony Blair, İşçi Partisini, hükümet olmanın avantajlarınıda kullanarak, devletin merkezine aldı, işçi sınıfı temelli çizgisinden ve emek eksenli siyasetinden uzaklaştırdı denebilir. İkinci Körfez Savaşı-Irak savaşı, Afganistan savaşı, Britanya'nın geleneksel emperyalist siyasetiyle gerçekleşti ve bu savaş, İşçi Partisi'nin hükümet olduğu yıllarda oldu.
***
Geniş emekçi kesimlere ve halka dayalı bir siyasi programa sahip İşçi Partisi'nin sınıf eksenli siyasetinde, savaşa girme koşullarında büyük bir dejeneresyon gerçekleşti. Çünkü İşçi Partisi, kendi parti programında demokratik sosyalizmi ve sosyal devleti savunuyor ve bu konuda kısmi bir pratiğide olmuştur. Britatanya'da vahşi kapitalizm yok, demokratik kapitalizm ve sosyal devlet var. Ancak, İşçi Partisi, hükümet olduğu koşullarda, ülke içinde sosyal politikalar uyguladıysada, ülke dışında, devletin emperyalist siyasetini uygulamıştır. Son on üç yıldır muhalefette olan İşçi Partisi, bir çok lider değiştirdi ve ağır bir ideolojik bunalım yaşadı denebilir. İşçi Partisi, Tony Blair'in başbakanlığı döneminde siyasi olarak çok kan kaybetti ve Tony Blair bundan dolayı, parti yönetimi tarafından istifaya zorlandı ve istifa etmek zorunda kaldı. Ve İşçi Partisi, işçi sınıfı başta olmak üzere, kitle gözünden düşüş yaşadı. İşçi Partisi'nin sol çizgisi bile tartışma konusu oldu, Britanya halkları, yeni bir İşçi Partisi'nin kurulmasını bile tartıştılar, İşçi Partisi içerisinde bölünmeler bile oldu. Geçen sene başlayan Rusya-Ukrayna savaşında, Britanya devleti, Rusya'ya karşı Ukrayna'ya destek verdi ve bu destek hala devam ediyor. Bu koşullarda, İşçi Partisi, sanki hükümetmiş gibi hareket edip devletin emperyalist-yayılmacı siyasetinin uygulayıcısıymış gibi davranıyor.
***
Oysaki, sol bir partinin barışçıl bir siyaset yürütmesi ve savaşa karşı çıkması gerekiyor. Son yıllarda, İşçi Partisi'nin icraatlarına baktığımızda, muhafazakarlardan pek farklı olmadığını görüyoruz. İşçi Partisi, ülke siyasetinde ve dış siyasette sol parti olduğu farkını gösteremiyor ve tümüyle dejenere olmuş olduğunu görüyorum. Devletin sosyal devlet olması, İşçi Partisini politik olarak sarhoş etmişe benziyor. Yani nede olsa sosyal devlet var, bizim, sosyal devletin sınırlarını daha çok genişletmemize gerek yok zihniyetiyle hareket ediyor. İşçi Partisi, devletin dış siyasette barışçıl olması için bir çalışma yürütmüyor. Devletin dış siyasetinde emperyalist yayılmacılığa ve savaşa destek veriyor. Bu konuda-muhafazakarlar gibi hareket ediyor. Bu durumda, İşçi Partisi'nin sol çizgisi tartışılır. Yani İşçi Partisi gerçekten sol bir partimidir? sorunusu sormak gerekiyor. Sol bir parti, emperyalist savaşa destek verirmi? İşçi Partisi'nin, on üç yıllık iktidarı döneminde olumlu bir icraatı ve halka faydalı bir siyaseti olmamıştır.
***
İşçi Partisi, ideolojik bir yıkılma yaşamıştır. Britanya'da son yıllarda, eski yıllara nazaren bir yoksullaşmanın olduğu görülüyor. Ekonomik olarak alım gücü yıldan yıla düşüyor. Temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar, maaşlara ve sosyal yardımlara yapılan zamları çok çok aşıyor. Eğer böyle devam ederse, ileriki yıllarda Britanya bazı sosyal kargaşalıklara sahne olabilir. İşçi Partisi'nin yapması gereken, doğru ve tutarlı bir sol parti ideolojisine tekrar sahip olması ve dış siyasettede barışçıl bir siyaseti uygulamasıdır. İşçi Partisi'nin, ideolojik olarak kendisini yeniden gözden geçirmesi ve yenilemesi gerekiyor. Devletin geleneksel emperyalist siyasetinin içine hapsolmak İşçi Partisini geliştirmez, yenilemez, kitlelerin ve emekçilerin, işçi sınıfı'nın gözünden daha çok düşürür. Toplum yoksullaştıkça farklı ideolojik arayışlar ve seçenekler gündeme gelecektir.