Dinler, insanlık tarihinin en kötü denecek koşullarında birer ıslahat hareketleri olarak ortaya çıkmaktadırlar ve bunun nedeni de, yoldan çıkmış ve iktidarın, maddiyatın kurbanı olmuş insanlığı kurtarmaktı ve yoldan çıkmış insan türünü, tekrar doğru yola koymaktı. İnsanın insana yapabileceği en büyük kötülük olan kölelik ve insanın insan tarafından ezilmesi ve emeğinin sömürülmesi düzeltilmesi gereken en büyük insanlık sorunu olan hala önemini korumaktadır.
Din savaşlarının günümüze kadar devam etmesi, milliyetçilik/ırkçılık ve devletlerin dünyayı parsellemeleri insanlığın çözülmesi gereken en büyük sorunları olmaktadır. Bu sorunlar ilk devletlerin ortaya çıkışı ve insanlığın, böylece egemenlik altına alınmasıyla hayatı adeta cehenneme çevirmiştir. Dinlerin özünde adalet, sevgi, hak, paylaşım, eşitlik ve özgürlük varken dinler birer iktidar olma aracı ve toplumların beynini uyuşturma aracı haline getirilmiştir.
Dinler savaşa karşıyken din savaşları yapılıyor ve eğitimsiz insanlar, iktidarların egemenlik savaşlarına din savaşları adı altında alet oluyorlar. Farklı inançlara sahip toplulukların, birbirine bakış açıları ve davranışlarında bu düşmanlık barizce görülmektedir. Oysaki din savaşları olarak yapılan savaşların hepsi, iktidarların egemenlik ve çıkar elde etme savaşıdır. Hristiyan Avrupa'nın haçlı seferleri ve İslam'ı temsil ettiğini iddia eden Osmanlı'nın ve önceki türevlerinin hilalli seferleri yaprak savaşları ve kan akıtmaları ne anlama geliyor?
Hepside, ne hikmetse Tanrı'nın adına bu savaşları yapıyordu ve halada, modern olarak bu zihniyetle hareket ediliyor. Halbuki KUR'AN/İNCİL/ZEBUR/TEVRAT insan öldürme, hırsızlık yapma, ahlaksızlık ve zina yapma, kimsenin toprağını işgal etme, yalan söyleme, kimseyi ezme diyor. Ancak kendilerine Müslüman, Hristiyan, Musevi, Yahudi diyen devletlerin hepside, savaşlarla ve kan akıtmayla, sömürmeye ve ezmeyle dünyayı cehenneme çevirmişler. En kötüsü de, farklı inançlara sahip toplulukların bu yalanlara inanıp bu kirli iktidarlar savaşlarına, din adı altında alet olmaları ve birbirini katletmeleridir.
Dinlerin geldiği son durum, gerçekten içler acısı bir durumu ifade ediyor. İnsanlık korkunç bir yoldan çıkmışlığı yaşıyor ve egemen kesimlerde bunun zevkini ve sefasını yaşıyorlar. Mademki bütün dinleri Allah gönderdi, neden dinler arası savaşlar var, bu büyük bir çelişki değil mi? Allah adına insanlar öldürülüyor, Allah adına insanlar eziliyor ve sömürülüyor. Allah, benim adıma insan öldürün diyor mu? Allah, benim adıma iktidar olma savaşları yapın diyor mu?
Allah'ın gönderdiği iddia edilen kitaplarda öyle birşey yazmadığını göre, bunca kötülüğü nasıl ve neyle izah edeceğiz? Allah, dünyayı yarattığında sınır koymadığına göre, dünyanın, devletler ve iktidarlar tarafından parsellenmesi nasıl açıklanır. Dünya toprağı Allah'ın olduğuna göre, neden herkes, dünyayı kendi tekeline alma savaşına giriyor? Bütün bunların hepsi sadace iktidar olma barbarlığıyla açıklanır. Cami'ye git namaz kıl, Kilise'ye git ayin yap dua oku, Sinagog'a git Allah'a dua oku sonrada gidin insan öldürün, kan dökün, insanların emeğini sömürün ve her türlü kötülüğü yapın hemde Allah'ın adına. Emin olun, şeytan bile, böyle yapanların hangi Allah'a ve dine inandıklarını bilmiyor. Egemenlik ve iktidar için yaptıkları emperyalist savaşları, Allah için yaptıklarını söylüyorlar. İnançlar ve dinler korkunç bir şekilde istismar ediliyor.
Hristiyan ülkeler Hristiyanlığı, Müslüman ülkeler Müslümanlığı, Yahudi egemenleri ise Yahudiliği korkunç bir şekilde kirletmişler, tanınmaz hale getirmişler. Dinlerdeki adalet, hak, merhamet, sevgi ve insanlık duygusu yok edilmiş ve geriye içi kof edilmiş afyon hale getirilmiş Emevi/Muaviye, Firavun, Nemrut'un egemenlik dini kalıyor. İşte günümüzde, yaşanılan din gerçekliği budur. İktidar dini, saray dini. Başka türlü, insanlığın içine girdiği çıkmazı ve sömürü savaşlarını, açlığı ve yoksulluğu kimler nasıl açıklayacaklar? Allah bunca nimet veriyorken insanlar neden yoksul? Her dinden görevliler bunu açıklasınlar.
Selamlar