Hükümetin/iktidarın her icraatı, halkın denetimine açık olmalıdır. Her konuda halka danışılmalıdır. Halkın refahı yükseltilmelidir. Zenginlerle fakirler arasındaki ekonomik uçurum kapatılmalıdır.
Seçimlere sayılı günler kaldı. Herkes bir heyecan ve beklenti içinde. Bu seçimin, önceki seçimler gibi olmayacağı, farklı siyasi sonuçları olacağı konuşuluyor. Yani halkın beklentilerini karşılayacak bir seçim sonuçlarının olacağı konuşuluyor. Halkın beklentisi nedir? Yoksulluk ve hayat pahalılığı insanları bezdirmiş artık. Toplum bir çıkış arıyor. Mevcut iktidarın gitmesi gerektiği, yeni bir iktidarın gelip sorunları çözmesi gerektiğini söylüyorlar. Seçim sonuçları halkın iradesini nasıl temsil eder?
Göstermelik bir demokrasi anlayışıyla bu olmaz. Yani sandık demokrasi zihniyetiyle, bu irade temsiliyeti gerçekleşmez. Seçim sonuçları, sokakta yaşayan vatandaşların, her yönüyle yaşamlarından gerçekten memnun olmaları ve iktidarın halkın iradesi dahilinde hareket etmesi durumunda halkın iradesinden söz edebiliriz. Hükümetin/iktidarın her icraatı, halkın denetimine açık olmalıdır. Her konuda halka danışılmalıdır. Halkın refahı yükseltilmelidir. Zenginlerle fakirler arasındaki ekonomik uçurum kapatılmalıdır.
Gelir dağılımı adaletli olmalıdır. Kürt halkının ulusal varlığının kabul edilmesi ve Kürt kimliği üzerindeki yasakların, baskıların ortadan kaldırılması gerekiyor. Sosyal adaletin olması gerekiyor. Bütün bunların, demokratik ve özgürlükçü bir anayasayla olacağı bir gerçektir. Türkiye 12 Eylül anayasasıyla yönetilmez artık. Demokratikleşmiş bir parlamenter sistemin olması gerektiği açıktır. Geçmişteki göstermelik parlamento yapısıyla olmaz. Her bakımdan demokratikleşmenin başarıldığı, devletin şeffaf hale geldiği bir demokrasi olmalıdır.
Daha önceki seçimlere benzer, ranta dayalı, iktidar olmanın nimetlerinden faydalanmayı amaçlayan bir seçim geçmişi tekrar etmekten ve ülkenin sorunlarını ağırlaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Kapitalizmin krizlerini ve siyasi çıkmasını aşmak isteyen seçimlerin, halkın iradesini temsil etmediğini belirtelim. Yani seçimler, önceki seçimler gibi, kapitalizme taze kan verip, halkı yüz üstü bırakmamalı. Çünkü günümüze kadar gerçekleşen seçimler, halkın iradesini temsil etmekten çok uzaktı.
Toplumda doğru demokrasinin anlayışının gelişmesi gerekiyor. Sadece sandıkta oy kullanmak ve göstermelik iktidar değişikliğinin demokrasi olmadığını bilmek ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Hangi Parti'nin kazandığı değil, kazanan Parti'nin/iktidarın halka gerçekten hizmet edip etmediğine bakmak gerekiyor. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, rant siyasetinin, kesinlikle ortadan kaldırılması gerekiyor. Torpil anlayışının yok edilmesi gerekiyor.
Yasalara/kanunlara uygun hareket edilmesi gerekiyor. Hiçbir iktidar, ülkeyi kendi babasının çiftliği olarak göremez. Milletvekili, millete/halka hizmeti esas almalıdır. Salla başı al maaşı hesapları olmamalıdır. Seçimlere katılacak bütün partilerin, bu anlayışla hareket etmeleri gerekmektedir. İktidar olmak, halka hizmet için olmalı, devletin imkânlarından faydalanmak için değil.
Bir iktidar, halkın konut/ev, iş, sağlık, eğitim ve bütün yaşamsal sorunlarını çözmeyi kendine görev bellemelidir. Öyle alışılageldiği gibi, yol yaptık, köprü yaptık, tünel yaptık demekle hizmet olmuyor. Çevresine rant sağlamakla hizmet olmaz. Tarımın ve hayvancılığın tekrardan geliştirilmesi gerekiyor. Çünkü ülke ekonomisi daha çok tarıma dayalıdır. Turizmi de tekrar canlandırmak gerekiyor. Bunun için ciddi bir demokratikleşme paketinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Türkiye'de halkın, yalanlara tahammülü kalmadı. Bu koşullarda, iktidar olayım, kendimi zengin edeyim diyen, baltayı kendi ayağına vurmuş olur.
Çünkü halkın harap olmuş psikolojisi, hiçbir olumsuzluğu kaldıracak durumda değildir. Çünkü şimdiki koşullarda, demokratikleşmeyi ve halkın sorunlarını çözmeyi hedeflemeyen bir iktidarın, uzun vade de, iktidarda kalamayacağı ve alabora olacağı bilinmelidir. Türkiye'nin gerçekten demokratikleşmeye ihtiyaç duyduğu koşullarda yaşıyoruz. Bütün siyasi partilerin hesabını buna göre yapmaları gerekiyor. Özcesi, halka gerçekten hizmet eden halkın iradesini temsil etmiş olur.